Pembe hedeflere, attığımız pespembe havlularla veda ediyoruz

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Ekonomide bir yıl sonrasına ilişkin hedef belirler, arada bir tutturamayabilirsiniz. Ama her yıl hedefin uzağında kalırsanız, bir sorun var demektir. Ya ta başta, tutmayacağını bildiğiniz hedeflerle yola çıkıyor ya da yıl içinde sizi hedefin çok uzağında kalmaya itecek yanlış adımlar atıyor veya bu sonucu doğuracak gelişmeler karşısında önlem almada yetersiz kalıyorsunuz demektir. 
Bu sapmaları bir yıllık hedefl erde ortaya çıktıkları için hadi normal sayalım. Çünkü bir yıl hiç de kısa bir süre değil. Ama ya ekim ayında açıkladığınız o yıla ilişkin tahminlerin tutmaması... Yılın dörtte üçü geride kalmış, son üç aya ilişkin tahmin yapmak, gidişatı doğru okumak bu kadar mı zor! Demek ki öyle... 

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2015-2017 dönemine ilişkin orta vadeli programı açıklayınca bu programlardaki gerçekleşmelere bakma gereği duyuyor insan. Makro hedefl erde ne öngörülüyor, gerçekleşme nasıl oluyor, bir bakalım istedik. 

Çok geri gitmeye gerek yok. Örneğin bir yıl önce bugünlerde açıklanan 2014-2016 dönemi orta vadeli programında bu yıla ilişkin dolar kuru 1.98 düzeyinde varsayılmıştı. Bazı okurlar, "varsayım ya da öngörü" tanımına itiraz ediyor, makro hedefl erin döviz cinsinden ifade edilmesi gerekliliğinden yola çıkılarak zımni bir kur düzeyi belirlendiğini dile getiriyorlar. Biz arada pek fark görmediğimizi yeri gelmişken belirtelim ve devam edelim. 
2015-2017 dönemi OVP'sinde ise bu yılın tahmini 2.18 olarak yer alıyor. Yani yüzde 10'luk bir sapma var. 2.18, şimdiye kadarki gerçekleşme ve yılsonuna kadar oluşabilecek düzey dikkate alındığında gerçekleşebilir bir rakam. 

Başlangıçta öngörülene göre ortaya çıkan sapma için, "Yurtiçindeki gelişmeler, seçimler, yurtdışı etkisi bu sonucu doğurmuştur, bu normaldir" denilebilir. 

Peki, iyi güzel de, ya 2015 varsayımına ne demeli? 

Dolar bugünlerde 2.29-2.30'da salınıyor. 2015 için öngörülen dolar kuru hangi düzeyde peki, 2.29. Yani bugünkü dolar kuruyla aynı düzeyde bir öngörü söz konusu. 

Yani OVP diyor ki, yani hükümet öngörüyor ki, "Dolar bugünden sonra 2015 sonuna kadar, bir başka ifadeyle 14 ay boyunca aynı düzeyde kalacak. Biraz artar, biraz düşer, ama ortalaması 2.29 olacak". 

Dolar, 2016'da 2.37'ye, 2017'de ise 2.44'e çıkacak, yani varsayılan bu. 

Biraz önce de aktardık, dolar kuru bu yıl ortalamasında 2.18 olarak bekleniyor. 2015 beklentisi 2.29. Yani öngörülen artış yüzde 5. Gelecek yıl GSYH deflatöründe, yani ortalama bazdaki yıllık enfl asyonda öngördüğümüz artış yüzde 6. Demek ki, gelecek yıl TL dolar karşısında değer kazanacak. Ama TL'nin dolar karşısında değerlendiği 2015 yılında ihracat yüzde 7.8 artacak, ithalat artışı ise yüzde 5.7'de kalacak. İyi de nasıl? 
Büyüme mi çok yavaşlayacak, tam tersine. Bu yıl için yüzde 3.3'e revize ettiğimiz büyümede 2015 hedefimiz klasikleşen oran, yani yüzde 4. O zaman bir daha soralım, bu nasıl olacak, enerji faturamız hafifleyecek ve o sayede mi ithalat azalacak. Yok o da değil, enerji faturamız da biraz büyüyecek.

Ne denir ki, doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor; rakamlar bu şekilde bir türlü dengeye gelmiyor. 

Aslında çare belli de, her ilacın yan etkisi gibi o çarenin de bir sürü yan etkisi var. Örneğin gerçekçi bir kur belirleseniz, sorun kalmayacak. O durumda ihracat ithalattan elbette daha hızlı artabilecek, bunu izahta zorlanmayacaksınız. Ama kuru yukarda tuttuğunuzda da GSYH dolar bazında gerileyecek, daha da önemlisi kişi başına gelirimiz düşük görüneceği için "Ha kurtulduk, ha kurtulacağız" diye didindiğimiz orta gelir tuzağına iyice battığımız anlaşılacak. 

Onun için razı olacağız; kurun 14 ay boyunca sabit kalmasına da, enflasyondan az artmasına da, buna rağmen dış ticaret dengemizin düzelmesine de... 

Enflasyon tahmini yüzde 9.4 

Başbakan Yardımcısı Babacan'ın açıkladığı OVP'de en dikkat çeken göstergelerin başında enfl asyondaki revizyon geliyor. 2014 için yüzde 5.3 hedefiyle yola çıkıldıktan sonra daha yılın ilk ayında, daha 2014'e ilişkin hiçbir resmi veri açıklanmamışken Merkez Bankası tahminini yüzde 6.6'ya çıkarmıştı. Merkez Bankası, tahminini daha sonra yüzde 7.6 olarak değiştirmişti. Bu ayın sonunda tahmin yeniden yükseltilecek. Ve belli ki Babacan'ın dün açıkladığı yüzde 9.4 düzeyinde bir tahmin göreceğiz. 

Yani yüzde 5.3 hedeften, yüzde 9.4 tahmine doğru yol almış olacağız. Yüzde 9.4 ne kadar gerçekçi, o da tartışılır doğrusu. Bu köşede dün de yazdık, ekim ayı başında elektrik ve doğalgaza yapılan zamların ekim ayı enfl asyonunu yüzde 3 dolayına kadar çıkarması şaşırtıcı olmayacak. Babacan'ın açıkladığı yüzde 9.4'lük yılsonu tahmininde kalabilmek ise, yılın son üç ayındaki artışın toplam yüzde 2.79'da tutulmasına bağlı. O yüzden, dile getirilen yüzde 9.4, Merkez'in son tahmini olan yüzde 7.6'ya göre elbette daha gerçekçi, ama gidişata göre yine de iyimser bir düzeye benziyor. 

Bu arada, enflasyonu hep yüzde 5.3 olarak öngörme alışkanlığını da terk etmiş bulunuyoruz. Bu kez, 2015 için TÜFE artışı yılsonu için yüzde 6.3 olarak öngörüldü. 

Ama büyüme hızı hedefinden yine "taviz vermedik". Bu yılın beklentisini aşağı yönlü revize etmiş olsak da, gelecek yıl için yüzde 4, sonraki iki yıl için yüzde 5 büyüme hedefini koruyoruz.

Tüm yazılarını göster