Pek övündüğümüz bütçede de işler sarpa sarıyor

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yiğidi öldür, hakkını ver, demiş atalarımız. Hükümete de mali disipline gösterdiği özenden dolayı hemen her dönem övgüler yağdırıldı. Öyle ki, bütçe dengeleri kimi zaman öngörülenden bile iyi geliyordu. Ama bu durum son dönemde yavaş yavaş sekteye uğramaya başladı. Ve nihayet dün açıklanan eylül ayı bütçesiyle birlikte kötü gidiş iyice belirginleşti. 

Bütçe, eylül ayında bu yılın en yüksek açığını verdi. Geçen yıl aralık ayında 17.2 milyar lira olan açıktan sonraki en büyük açık ortaya çıktı. Eylülde, 30.3 milyar liralık gelire karşılık 39.6 milyar liralık harcama yapıldı ve bütçe açığı 9.3 milyar liraya fırladı. Öyle ki, yılın ilk sekiz ayındaki toplam açık 2.7 milyar lira olmuştu. 

Bütçe, ilk dokuz ayda 12 milyar lira açık verdi. Yani, ilk sekiz ayda 2.7 milyar, yalnızca bir ayda 9.3 milyar lira açık verildi. 

Bu arada, faiz dışı dengede de bu yıl ikinci kez açık verildiği, hem de rakamın çok büyük olduğu dikkati çekti. Eylül ayında, faiz dışı açık 4.6 milyar lira oldu. Faiz dışı dengede, temmuzda da 877 milyon liralık açık verilmişti. 

Bütçenin geçen yılın ilk dokuz ayında 4.5 milyar, bu yıl ise 12 milyar açık vermesi bile tek başına önemli bir gösterge ve eğilimin pek de iyi yönde olmadığının işareti. Ayrıca, bütçede açık genellikle son çeyrekte, daha doğrusu aralıkta yoğunlaşır. Örneğin geçen yıl. Bütçede yalnızca aralık ayında tam 17.2 milyar lira açık verilmişti. Yılın tümündeki açık 18.5 milyar liraydı. Yani neredeyse tüm açık aralıktan kaynaklanmıştı. 

Bu yıl da benzer bir tablo ortaya çıkmayacağını söyleme şansımız ya da bizi öyle düşünmeye yöneltecek bir veri var mı, yok. Dolayısıyla, yılın tümünü, orta vadeli programda tahmin edilen 24.4 milyar liralık açığın çok üstünde kapatmamız söz konusu olacak gibi görünüyor. Çok kaba bir hesapla, 2014 bütçe açığının 30 milyar lirayı aşmasını beklememiz gerekiyor.

İthalat arttı, cari açık da...

Bizde döviz gelir ve giderinde ağırlık ihracat ve ithalatta olunca, dış ticaretteki gerçekleşme cari açıkta en temel belirleyici oluyor. Nitekim ağustosta bu bağlantıyı çok somut bir biçimde gördük. İhracat, ağustos ayında yüzde 2.9 ile yılın en düşük ikinci artışını gösterdi. İthalat ise bu yıl ocaktaki yüzde 2.6'dan sonra ağustosta ikinci kez, hem de yüzde 7.6 oranında arttı. 

İhracatın az artması, ithalat artışının ise bu yıl için rekor kırmasının etkisiyle dış ticaret açığı yine bu yıl için hem yüzde 13.5 ile rekor bir artış gösterdi, hem de 8 milyar dolara çıktı. 

Bu durum cari açığı etkileyecekti doğal olarak. Her ne kadar ağustostaki 2.8 milyar dolarlık açık çok büyük değilse de, sonuçta yine de geçen yılki 2.4 milyar dolara göre bir artış söz konusu. 

Hem zaten cari işlemler açığı, bu yıl geçen yıla göre ilk kez ağustosta artış göstermiş durumda. 

Ancak, ağustostaki bu küçük artış, genel eğilimi değiştirecek bir sapma doğuracak boyutta değil. Yıllıklandırılmış açık 48.9 milyar dolar ve orta vadeli programda dile getirilen 46 milyar dolarlık açığa inilmesi gayet mümkün görünüyor. Ama, 2015 için öngörülen yine 46 milyar dolarlık açık için şimdiden bir yargıda bulunmanın zor olduğunun da altını çizmek gerekiyor.

İşsizlik bu yıl çanak eğrisi çizmeyi adeta erken bıraktı. Aylık işsizlik oranında dip nokta genellikle haziran ayında görülürdü, bu yıl ise mayıs dip oldu ve çıkış başladı. Hatta öyle ki, mayıstan hazirana geçişte son beş yıl içinde ilk kez bu yıl artış görüldü. 

Ocak ayındaki yüzde 10.3 ile yıla yüksek bir başlangıç yapan işsizlik oranı, şubatta da hemen hemen aynı düzeyde geldi. Sonraki üç ay ise, işsizliğin mevsimsel etkenlerle hızla gerilediği bir dönem oldu. İşsizlik, mayısa gelindiğinde yüzde 8.8'e kadar gerilemişti. Ancak, sonrasında beklenen gerileme ortaya çıkmadı. 

İşsizlik oranı haziranda kötü bir sürpriz yaptı ve yüzde 9.1'e çıktı, o kötü sürpriz temmuzda da devam etti ve bu kez oran yüzde 9.8'i buldu. 

İşsizlik oranı, temmuz itibariyle son dört yılın en yüksek düzeyine çıkmış oldu. 2012 temmuzundaki işsizlik yüzde 7.6 olmuş, 2011 ve 2013 ise yüzde 8.6'lık oranlarla geçilmişti. 

Orta vadeli programda, 2014 yılı işsizlik oranı yüzde 9.6 olarak tahmin ediliyor. Ancak, ilk yedi aydaki tablo, bu düzeyde kalmanın pek de kolay olmayacağını gösteriyor. Yıllık işsizlik oranını tek hanede tutabilsek bile, aralık ayındaki oranın çift haneye çıkmasını önlemek pek mümkün görünmüyor. 

2015-2017 dönemi orta vadeli programında gelecek yılki işsizlik oranının yüzde 9.5 olarak öngörüldüğünü de belirtelim.

Tüm yazılarını göster