PDF poliçeye yasak geliyor

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Şimdi başlığa bakıldığında birçok kişiye anlamsız gelebilecek bir konu. Gerçekte hem sigorta tüketicisini hem de sigorta sektörünü yakından ilgilendiren bir konu.  Sigortacılık artık bir düzene giriyor. Çıkarılan kanunlar onlarca yeni düzenleme, sigortacılık faaliyetlerini bir çekidüzen vermeye yönelik girişimler. Türkiye'deki sigortacılık, mevzuat yönünden birçok gelişmiş ülkelerdekine yakın bir duruma geldiğini söyleyebiliriz. Yabancı yatırımcıların hala Türkiye sigorta pazarında yatırım yapmak istemesinin bir nedeni var. Çünkü yabancı yatırımcı yatırım yapacağı ülkede önce potansiyele sonra da mevzuata bakar. Bunlardan biri eksik oldu mu yatırımın gerçekleştirilmesi mümkün olmayabilir.

Gelelim asıl konumuza. Geçenlerde Sirkeci'ye her zaman gözlük aldığım arkadaşıma gittim. Ona gitmeden de birkaç gözlükçüye girip çeşitlere ve fiyatlarına baktım. Sonrasında da arkadaşıma gidip onlarca çeşit içerisinden bir tane beğendim, fakat renginin farklı olmasını istedim.  Bir iki modelinde uygun fiyatlı alternatif markalardan başka  yerden beğendiğimi söyledim. Gözlükçü arkadaşım "bir dakika Can Bey" dedi ve ortadan kayboldu. 5 dakika sonra döndüğünde istediğim farklı renk gözlük çerçeve ve fiyatı uygun olan markalı gözlük çerçevesi elindeydi.  Yıllardır alışveriş yaptığım gözlükçüm benim isteklerimi handaki diğer gözlükçülerden bulmuş getirmişti. Fiyatları da benim kafamdaki rakamlara eşitti. Ve ben de ne yaptım, tanımadığım birinden alacağıma, bildik sorun yaşadığımda çözen yıllardır alışveriş yaptığım gözlükçümden aldım gözlüğümü.

Poliçe alışverişine izin yok

"Bize ne senin aldığın gözlükten" dediğinizi duyar gibiyim. Bu yöntemin bir benzeri sigorta sektöründe uygulanıyordu. Yıllardır çalıştığımız acentemiz bir iki sigorta şirketi ile çalıştığından ancak o şirketlerden poliçe kesebiliyordu.  Fakat acentemin çalışmadığı bir başka sigorta şirketinin poliçesinin fiyatının uygun olduğunu öğrendiğimde "sorun yok, aynı poliçeyi ben de sizin için hazırlarım" diyebiliyordu. Ne mi yapıyordu iki han ötedeki arkadaşına telefon edip bilgileri veriyordu, poliçe de anında PDF olarak maile düşüyordu.  Acente komisyonu arkadaşı ile bölüşüyordu. Bu uygulamayı bazı acenteler dergilere verdikleri ilanlarda bile kullanıyorlardı. Hatta "Biz……….sigorta şirketlerinin anlaşmalı acentesiyiz. Ancak birlikte çalıştığımız acentelerin desteği ile size tüm sigorta şirketlerinden fiyat araştırması yapıp bütçenize en uygun olanı size sunuyoruz" şeklindeki yazıların olduğu ilanlara şahit oldum. Bu sistem ile sigortalı istediği şartlarda poliçeyi alıyordu. Alan memnun satan memnundu.  Fakat yasal mıydı ? Tabii ki hayır. Çünkü acentelik bir yetki meselesi, yetkinin devredilmesi de yasak. Hazine TOBB'a yazı yazdı. TOBB'da acentelere yazı gönderdi. Yazıda "Acenteler birbirleri arasında poliçe alışverişi yapamaz. Yapanlar yakalandığında meslekten önce kınama sonra "MEN"  edilir" dedi.  Bir de idari para cezası var işin içinde, 12.500 TL'ye kadar. Hadi çık işin içinden….

Çözümü var mıdır ?

Benim aklıma gelen şu, tüketici açısından poliçe satın alınırken sorun yok ama ya hasar sonrasında ne olacak. Poliçeyi aldığım acentem X şirketinin acentesi değil, o şirketteki sorunumu çözümde nasıl yardımcı olacak. Acentemin arkadaşından yardım istense, "bana ne" diyebilir, çünkü satmış poliçeyi iş bitmiş, kendi müşterisi de değil, bir daha ki sene ki poliçeyi de kesme garantisi de yok.  Boşver gitsin. Eeee tüketici bu durumda ne yapsın ?

Yapanlar yakalanır mı ? Nasıl yakalanır. Bu alışverişin kime ne zararı var ? Alan razı satan razı, acente müşterisini kaçırmamış oluyordu.  Şimdi ne olacak ? Bu konuya mevzuata uygun bir yol bulunamaz mıydı ?. Bütün bu soruların cevabını yakında öğreneceğiz.

Tüm yazılarını göster