Paris'te Haziran...

Faruk ŞÜYÜN ODAK kitap@dunya.com

Paris'te bu kez gözüme en çok çarpan, fiyatlardaki yükselişti. Hayır, TL'nin Avro karşısındaki değer kaybedişinden söz etmiyorum; başkentte fiyatlar, Avro bölgesindeki krizle birlikte tırmanışta. Parisliler de bunu söylüyorlar, daha doğrusu "Avro'ya geçtiğimizden bu yana bu böyle," diyorlar… Dünyanın en pahalı 10 şehrine baktığımızda birinci sırada Zürih'i, ikinci olarak Tokyo'yu görüyoruz. Paris, Cenevre, Osaka ve Oslo'dan sonra geliyor. Onu Sydney, Melbourne, Singapur ve Frankfurt izliyor. Hemen şunu söyleyeyim, aynı ürünün fiyatı Paris'te Frankfurt'a göre yüzde 25-30 daha yüksek, varın hesaplayın!

Pietragalla ve Derouault'nun (Bay ve Bayan Düş) yeni gösterilerinin dünya prömiyer izlemek üzere Dassault Systèmes'in davetlisi olarak (dünyanın dört bucağından 100 gazeteci ile birlikte) bulunduğum Paris'te tabii ki kendimi sokaklara vurdum. Etkinliği Salı günü anlatacağım, bugün yürüyerek gezdiklerim, gördüklerimden söz edeyim...
Opera Galeri'de sürekli koleksiyonundan dışavurumcu ressamlardan Bernard Buffet sergisi var.

Grand Palais'deki Ulusal Galeriler, "Dynamo, Sanatta Işık ve Hareketin Yüzyılı (1913-2013)" sergisine ayrılmış. Işık ve hareketi soyut sanatla anlatan çalışmaların sanatçıları arasında Ann Veronica Janssens, Anish Kapoor (Sanatçının Türkiye'deki ilk kapsamlı sergisi Eylül ayından itibaren Sakıp Sabancı Müzesi'nde gerçekleştirilecek), John Armleder, Carsten Höller, Philippe Decrauzat, Jeppe Hein, Felice Varini ve Xavier Veilhan da yer alıyor.

Fransa'nın en önemli çağdaş sanat müzesi Georges Pompidou, 1960'lardan günümüze 5 bin sanatçının 56 bin yapıtını barındırıyor. Çağdaş ve soyut sanatın önemli adlarından Simon Hantai sergisi de burada...

Montmartre'da sergilenmekte olan Dali resimleri, Musee d'Orsay'daki Goya'dan Max Ernst'e Romantizm'in karanlık tarafına göz atan 200 yapıtlık sergi de kaçırılmaması gerekenlerden.

Louvre, Rodin Müzesi, Dekoratif Sanatlar Müzesi Paris'te gidilmesi gereken onlarca müzeden sadece birkaçı... Maillol Müzesi'ndeki "Murano, Rönesans'tan 21. Yüzyıla Camın Ustaları" sergisinin tanıtımları de caz festivali ile birlikte Paris caddelerini süsleyen afişler arasındaydı.

Otelimiz, Eyfel Kulesi'nin hemen altında olduğundan neredeyse günün her saatinde odamdan kuleyi seyretme fırsatım oldu. Bulunduğumuz günlerdeki sıcaklık beklenmediğinden ne otelde ne de bindiğimiz taşıtlarda klimalar yeterince çalışıyordu. Sıcaklar basmıştı, ama Parisliler için yaz gelmesine takvimlerde daha vakit vardı! Neyse ki gökyüzünün birdenbire kararmasıyla şimşekler eşliğinde yaz yağmurları sürüyordu...
Musée de l'Orangerie'de Monet'nin su zambaklarını seyrederek serinlemeyi tercih etmek de mümkündü. Veya Luxembourg Bahçeleri'nde bir yürüyüş ya da kanallarda bateaux-mouches gezisi de iyi gelebilirdi bu sıcak günlere...

Notre Dame'ın rengârenk güllü pencerelerini hayranlıkla seyrettikten sonra Saint-German metro istasyonunda Nutellalı krepler, La Durée'den makaronlar bize Paris'i daima sevdirenlerden yalnızca birkaçıydı...

Bugün (21 Haziran) yaz gündönümü, Paris'te Sokak Müzik Festivali var. Yüzlerce müzisyen caddelerde kent sakinleri için hünerlerini döktürecekler... Ne diyeyim, bu açıkhava müzesinde her ay olduğu gibi Haziran da çok güzel.

Tüm yazılarını göster