Paket hazırlayacak deneyimli uzmanlarımız var

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Nasıl ki, "Hariçten gazel okunmaz" ise, aynen o biçim: Hariçten ekonomiyi kurtarma paketi de hazırlanmaz.

Ankara'da bu paketi hazırlayacak "kriz deneyimli" çok sayıda kamu görevlisi var.

DPT'de, Merkez Bankası'nda, Hazine'de çok sayıda iyi eğitim görmüş dünyayı ve Türkiye'yi bilen uzman var. Bu uzmanlar, paketi, ülkenin tüm imkanları ve ihtiyaçlarını dikkate alarak kurulacak dengelere dayalı olarak hazırlayabilir.

Paketi bir kişi hazırlayamaz. Ülkenin hesabını kitabını ve gerçeklerini bilen uzmanlar her birlikte hazırlar.

Ben, DPT'de uzman olarak çalıştığın dönemlerde benzer paketlerin hazırlanmasında görev aldım. Ama o zaman ilgi alanımdaki devlet bilgilerine sahip idim.

Şimdi bir iktisatçı olarak sadece devletin yayınladığı bilgileri izliyorum. Ama reel sektörde olan biteni daha iyi gözlüyorum.

Bunun içindir ki "Paket paket diyorsun… Hazırla bakalım bir paket!" denildiğinde, oturarak makale yazar gibi paket hazırlama imkanım yoktur.

Ben sadece hükümete bir an önce paket hazırlama uyarısında bulunabilirim.

Paket hazırlanırken nelere dikkat edilmesi gerekeceğini hatırlatmaya çalışırım.

1) Biz bu krizi geçici süre (1) işsizlik, (2) fakirlik olarak yaşayacağız. Önemli olan geçici sürenin kısa sürmesini sağlayacak ve bu sürede (1) finans kuruluşlarının, (2) sanayi, tarım ve hizmet kesimindeki işletmelerin çöküşünü önleyecek tedbirleri en kısa sürede almaktır.

2) Biz bu krizi IMF ile (bir an önce) stand-by anlaşması yapmadan ve ön yükleme ile 10-15 milyar alamadan yumuşak biçimde atlatamayız. IMF ile ilişkilerde "beceriksizlik" var. Bu ilişkileri yöneten ekibi yenilemek zorunlu.

3) Reel ekonomiyi sadece banka sistemi ayakta tutabilir ve canlandırabilir. Banka sistemi, (1) Yurtdışından kullandığı döviz kredilerini vadesinde yenileme telaşında. (2) Yurtiçinde dağıttığı kredilerin riskini önleme telaşında. Bu nedenle reel sisteme kaynak akıtmada rahat değil. Sistemi rahatlatmak hükümetin birinci önceliği olmalı. Ama hükümet sorunun ciddiyetini henüz anlayamadı.

4) Talep daralmasında işsizliğin ve fakirliğin etkisi henüz görülmedi. İç talep daralmasında şimdilerde en büyük etken kamuoyuna devamlı pompalanan felaket haberleri. Halk korkutuldu, sindirildi. İnsanlar "Aman para harcamayalım…Çok kötü günler geliyor" bekleyişine sokuldu.

Halkın moralini düzeltecek olan hükümettir. Hükümet önce eylemi sonra söylemi ile halka güven vermez ise "piyasa" geberik hale gelir.

Acaba paket bekleyişinde ekonominin durumu nedir? Acaba pakete gerek var mı? Yoksa, kriz dibe vurduğu için, bundan sonra pakete gerek kalmadı mı?

Kriz dönemlerinde dibe vurmanın göstergeleri vardır:

(1) Duran ve gerileyen üretim, artmaya başlar ise dibe vurduk demektir.

(2) İşçi çıkarmalar durmuş, işçi alımları başlar ise dibe vurduk, yukarıya tırmanış başladı demektir.

(3) İnsanlar para harcamaya başlar, özellikle konut, otomotiv, beyaz ve kahverengi eşya, mobilya piyasalarında hareket başlar ise dibe vurduk, artık işler düzelecek demektir.

(4) Bankalar piyasadan döviz toplamaya son verir ve tüketici kredilerini açar ise iyiye gidiyoruz demektir.

Göstergeler yalan söylemez… Sayın Erdoğan da, halkımız da bu göstergelere bakarlar ve göstergeleri değerlendirirler ise, krizin dibe vurup vurmadığı konusunda daha sağlıklı değerleme yapma şansına sahip olurlar.

Buna göre de, ya bir an önce paket hazırlanır. Ya da pakete gerek yok, denilir.

Tüm yazılarını göster