Özel sektörün döviz yükümlülüğü hızla artıyor

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com


Finansal kesim dışındaki firmaların döviz yükümlülüklerinin 2013 Şubat ayı sonunda 232 milyar dolara ulaştığı TCMB tarafından açıklandı.
Şubat sonunda firmaların döviz varlıkları ise 87 milyar dolar. Bu durumda net döviz pozisyonlarının (açıklarının) 145 milyar dolar olduğu görülmektedir.
2009 Yılında firmaların döviz yükümlülükleri 146 milyar dolar idi. 2010 Yılında 177 milyar dolar, 2011 yılında 201 milyar dolar, 2012 yılı sonunda 227 milyar dolar olmuştu.
Görülüyor ki,  firmalar hızlı bir şekilde döviz yükümlülüğü altına giriyor.
2013 Yılı Şubat ayı sonu itibariyle toplam döviz yükümlülüğünde, yerli banka kredilerinin payı 124 milyar dolar, yurt dışı bankalardan alınan kredilerin payı 84 milyar dolar, ithalat borçlarının payı 24 milyar dolar.
Firmaların yurt işindeki bankalarda 40 milyar dolar, yurtdışı bankalarda 20 milyar dolar mevduatları var.
Özet olarak yurt dışı bankalardaki mevduatları 40 milyar dolar, bu bankalara borçları 124 milyar dolar. Yurt dışı bankalardaki mevduatları 20 milyar dolar. Bu bankalara borçları 84 milyar dolar.
Firmalarımızın bu kadar büyük ölçüde döviz yükümlülüğü altına girmelerinde hükümetin politika tercihinin büyük etkisi var.
Hükümet kamu varlıklarının satışlarında, özelleştirme ihalelerinde, yap-işlet-devret projelerde firmaları döviz ile borçlandırıyor. Firmaları, yükümlülüklerini döviz ile yerine getirmeye zorluyor. Bu durumda firmalar giderek daha fazla döviz kredisi kullanıyor.
Bu arada devamlı olarak tartışılan Türklerin yurt dışındaki bankalarda en az 130-150 milyar dolar varlıklarının olduğu, firmaların bankalardaki mevduatlarını Türkiye’ye kredi olarak getirdikleridir.
TCMB tarafından yayınlanan rakamlar yabancı bankalarda firmaların birikimlerinin büyük ölçüde olmadığını gösteriyor.
Özetle, dikkati çeken firmaların döviz yükümlülüklerinin hızla artmasıdır. Ekonominin durakladığı bir dönemde finans kesimi dışındaki firmaların yükümlülüklerinin hızlı artışı, tehlikeli bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.

Tüm yazılarını göster