Türkiye’nin yapı stoğunun depreme dayanıklı olarak inşa edilmesini sağlamak için 2001 yılında yürürlüğe giren Yapı Denetim Kanunu sektörün yol almasını sağladı. Böylece binaların bir denetimden geçerek ruhsat alması sağlandı. Ancak sektöre belli standartlar getiren kanunla ilgili yıllar içinde eleştiriler de arttı. Bu eleştiriler denetlenen müteahhidin aynı zamanda iş veren konumunda olmasından kaynaklanıyordu. Çünkü böylesi durumda yapı denetim şirketi ya görevini tam yapamıyor ya da yaptığı zamanda bir daha piyasadan iş alma imkanı olmuyordu. 18 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayınlanan ve 1 Ocak 2019 tarihinde ise yürürlüğe girecek olan Yapı Denetim Yasasıyla şimdi sektördeki bu sorunların ortadan kaldırılması amaçlanıyor. Yeni kanunla birlikte inşaat firmalarının çalışacağı yapı denetim şirketlerini artık bakanlık elektronik ortamda sırayla atayacak. Yapı denetim şirketi gidip müşteri bulmak zorunda kalmayacak. Müteahhitle muhatap olmayacak, sadece işini yapacak... Buraya kadar her şey doğru. Ancak yasanın hazır iş sunması bu alandaki şirket sayısını bir anda patlattı diyebiliriz.
Konuyu sorduğum Yapı Denetim Kuruluşları Birliği Derneği Başkanı Tekin Saraçoğlu da yaşananlardan dertli. Tekin Saraçoğlu, “Mevcut uygulamada müteahhit gidip kendine bir yapı denetim şirketi buluyor. Onunla anlaşıyor, gelin beni denetleyin paranızı ben vereceğim diyor. Böyle durumlarda genelde belirlenen liste fiyatının yarısı verilir, bu yıllarca sektörde önemli sakıncalara neden oldu. Sistem yüzde 100 başarılı olmadı. Çünkü sonuçta insan iş verenini ne kadar denetleyebilir ki? İşi ve parayı ondan alıyorsun. Yapı denetim şirketi sorumlu olduğu binaya müdahale ettiği zamanda adamlar bir daha iş vermiyor. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çabasıyla çıkan yasayla bu sorun ortadan kaldırıldı. Yılbaşında uygulamaya girecek yasayla artık denetim bağımsız olacak” dedi.
Firma sayısı 2 bini aştı
Saraçoğlu, “Böylelikle her ilde yeni çıkacak ruhsatlar elektronik ortamda bakanlık ya da il müdürlükleri vasıtasıyla sırayla seçip yapı denetimlere gönderecekler. Yapı denetim şirketlerinin tamamının 13 ay içinde eşit iş hacmini yakalaması öngörülüyor” bilgisini de paylaşıyor. Ancak yasayla birlikte firma sayısında yaşanan artışa dikkat çekiliyor. Türkiye genelinde yapı denetim alanında çalışan faal 1600 firma var iken yasanın elektronik ortamda iş vereceğinin duyurulmasıyla birlikte bu sayının 3-4 ay gibi kısa bir zamanda 2 binleri aştığını söylüyor. Yasanın bu modelini ‘iş garantisi var' diye fırsat bilenlerin bu sürede 400’den fazla şirket kurduğunu hala da bunun devam ettiğini vurgulayan Tekin Saraçoğlu, bu konuda bir kota getirilmesini bekliyor. Kota getirilmediği taktirde ise firmaların yaşamasının mümkün olmadığını anlatan Saraçoğlu, “Bir firmanın yıl bazında aldığı iş miktarı 100 bin metrekarenin altına düştüğü zaman firmalar yaşayamıyor. 2 bin firmayı kesinlikle geçmemesi lazım. Zaten bölge ihtiyaçlarına göre bu sayı rahatlıkla tespit edilebilir. Şayet bir kota konulur o kotaya göre dağıtım yapılırsa firmalar da yaşar ve bugüne göre çok başarılı bir sistem olur” dedi.
Kamu binaları da denetime girmeli
Bağımsız denetimle birlikte projenin çatısına, cephesine, yalıtımına ve kullanılan malzeme standartına bakma imkanı bulacaklarını, böylece daha sağlıklı binaların yapılmasının önünü açılacağını söyleyen Saraçoğlu’nun bir isteği de kamu binaları. Saraçoğlu, bugüne kadar yapı denetim kuruluşlarının denetimi dışında kalan kamu yapılarının kendi denetimlerine açılmasını bekliyor.