Önce "can" sonra "mal" kaybı

Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Ülkemiz terör konularıyla boğuşurken bir de deprem felaketi ile karşı karşıya kaldı.. Can ve mal kaybı için çeşitli söylentiler var. Dergimiz hazırlandığı sıralarda depremin ikinci günü ve organize olmaya çalışıyor tüm kurumlar.

Depremin olmasını takip eden 5 veya 6'ncı saatlerde bir TV haber kanalımızda görüş bildiren yetkili şöyle diyordu; "Sigortacılar oraya hemen eksperlerini yönlendirmeli ve ödemeleri acilen yapmalıdırlar." Bunları duyunca şok oldum, daha oraya Devletimiz gidememişken sigortacıların gitmesi isteniyor. Ve tazminatların da hızlıca ödenmesi isteniyor.

Bütün felaketlerde bütün kazalarda düşünülecek öncelikli şey "Can" sağlığıdır. Mal kaybı sonra gelmelidir. İnsanlar göçük altında belki kurtarılmayı beklerken tazminatların ödenmesini gündeme getirmek insafsızlıktır. Ayrıca sigorta sektörü bu konuda sınavları başarıyla geçmiştir. 1999 İzmit Depreminde ve İstanbul sel baskının da ki tazminatlar çok kısa bir sürede ödendi.

Sigortanın sigortası var

Büyük deprem olduğunda bu paraların ödenemeyeceğini düşünmemek gerekir. Bu konuda yurtdışındaki reasürans şirketleri devreye girip bu ödemeleri yapıyor. Yani böyle büyük risklerde sigortanın da sigortası var. DASK Kurumu ise güçlü finansal yapısı ve reasürans desteği ile bütün bu risklerin üstesinden gelebilecek bir yapıda olduğunu unutmamalıyız.

Bence önce, Zorunlu Deprem Sigortası konuşacağımıza bunun gibi doğal afetlerde can ve mal kaybının az olması için ne gibi önlemleri almalıyız onun peşinde olmalıyız. İzmit depreminin ardından geçen zamandan sonra her şeyi unuttuğumuz gibi deprem gerçeğini de unutuyoruz ne yazık ki. Ne zaman bir deprem olsa hemen sigorta yaptırmak aklımıza geliyor.

En ucuz sigorta poliçesi

Bu tür felaketler olmasa da sigortalarımı yaptırarak hiç olmazsa mal kaybımız için bir güvence oluşturmamız gerekiyor. Bunun gelir durumu ile bir ilgisi yok. Bu işin böyle bir mazereti yok. Çünkü DASK yani Zorunlu Deprem Sigortası en ucuz sigorta poliçesi. Yıllık 50-200 TL arasında değişen rakamlarda para ödeyerek bu sigortayı yaptırabiliyoruz. Ama ne oluyor ? Bir yıl geçiyor iki yıl geçiyor sigortalı bakıyor ki bir şey olmuyor, sigorta poliçesini bir daha yenilemiyor. Yenilemediği günleri takip eden sürede de bu risk oluşuyor ve insanlarımız kafalarını duvardan duvara vuruyor.

Ülkemizin yüzde 95'i deprem riski altında. Ama her 5 evden sadece 2'sinin sigortası var henüz. Van'da da 80 bin konuttan sadece 7 bini sigortalıymış. DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı da açıklama yapmış " Ödemelere 2 hafta içerisinde başlamış olacağız" diye. Tabii ki hayatta kalanlar için tazminatların kısa sürede ödenmesi hayati bir önem taşıyor ama, orada halen yaşam savaşı verilirken bunlara sıra gelmesine pek anlam veremedim.

Devlet Baba yardım eder !

Vatandaşlarımızın sigorta yaptırmamasının arkasında yatan bir diğer "Devlet baba nasıl olsa yardım eder" düşüncesi. Fakat sigortasını düzenli yaptıranlar katmerli bir tazminat alacaktır. Çünkü Devlet yardım edecekse kimseyi ayırt etmeden bu yardımı yapacaktır. Diğer taraftan sigortalı olanlar da ayrıca tazminat alacaktır. Bu nedenle sigortasını yaptıranlar kendilerini aldatılmış zannetmemeli.

Tüm yazılarını göster