On iki banka Rekabet merceği altında

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Rekabet Kurulu, on iki banka ve iki finansman şirketi hakkında soruşturma açılmasına karar verdi. Bankalar için soruşturma açılması yeni bir durum değil; ancak, bu kez soruşturma konusu çok çok farklı. Daha önceki incelemeler, bankaların asli faaliyet alanına girmeyen promosyon gibi konularla ilgiliydi. Bu kez ise, inceleme deyim yerindeyse "tam damardan", tam bankacılık hizmetleri açısından yürütülecek.

Rekabet Kurulu'nun 2 Kasım tarihli toplantısında alınan karar dün açıklandı. Buna göre; Akbank, Denizbank, Finansbank, HSBC Bank, ING Bank, Türk Ekonomi Bankası, Garanti Bankası, Halk Bankası, İş Bankası, Vakıflar Bankası, Yapı ve Kredi Bankası ve Ziraat Bankası ile Garanti Ödeme Sistemleri A.Ş. ve Garanti Konut Finansmanı Danışmanlık A.Ş. unvanlı teşebbüsler hakkında soruşturma açılmasına karar verildi.

Soruşturmanın hangi amaçla başlatıldığı da yapılan açıklamada şöyle belirtildi:

"Soruşturma, adı geçen teşebbüslerin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un rekabeti kısıtlayıcı anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliği kararlarına ilişkin 4'üncü maddesinde yasaklanmış olan davranışları gerçekleştirip gerçekleştirmediklerinin tespiti amacıyla yürütülmektedir."

Bu resmi gerekçeyi basitleştirip, açalım: Söz konusu soruşturma; mevduat ve kredi faizi ve kredi kartı ücreti-aidatı gibi konularda rekabetin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvurular üzerine başlatıldı.

Yani daha önce promosyon gibi konularda yapılan ve ceza ile sonuçlanandan farklı olarak, bu kez tam bankacılık faaliyetini konu alan işlemler dolayısıyla bir inceleme söz konusu.

Rekabet Kurulu soruşturma açmaya karar veriyor vermesine ama bir noktanın altını özellikle çiziyor:

"Kamuoyunun Rekabet Kurulu kararları hakkında bilgilendirilmesi kapsamında yapılan bu açıklamalar, hakkında soruşturma açılan teşebbüslerin ya da teşebbüs birliklerinin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu ihlal ettikleri, kanun kapsamında cezai yaptırım ile karşı karşı kaldıkları veya kalacakları şeklinde yorumlanamaz."

Aslında bu noktayı vurgulamaya gerek yok. Mahkemeye verilen ve suçlu olduğu düşüncesiyle tutuklu ya da tutuksuz yargılanan herkes suçu kesinleşene kadar nasıl masum ise, Rekabet Kurulu'nun yapacağı inceleme sonuçlanıncaya kadar bu bankalar ve finans kuruluşlarına da peşinen suçlu damgası yapıştırmak söz konusu değil. Ama belli ki Rekabet Kurulu ne tür değerlendirmeler yapılacağını gördüğü, tahmin ettiği için bu detayı bir dip not olarak açıklamasına ekleme gereği duymuş.

Rekabet Kurulu'nun açtığı soruşturmanın ne kadar zaman sonuçlanacağına gelince… Açıklamada bu konuyla ilgili olarak "Rekabet Kurulu'nca yürütülen soruşturmaların süreleri, her bir dosyanın niteliği, ilgili teşebbüslerin süreç içinde Kurul ile işbirliğinde bulunma dereceleri ve teşebbüslerin savunma haklarını kullanma süreleri gibi unsurlara bağlı olarak değişebilmektedir" deniliyor.

Rekabet Kurumu yetkililerinin tahminlerine göre de bu soruşturmanın sonuçlanması bir yılı bulabilir.

Herhangi bir sanayi ya da hizmet sektörü kuruluşunun ya da kuruluşlarının incelemeye konu olması başka, Türkiye'nin önde gelen bankalarının incelemeye konu olması başka… Elbette bu incelemeden bankaların suçlu olduğu sonucunu verecek bir karar çıkmayabilir, dileriz de öyledir. Ama, Türkiye ekonomisine bir anlamda yön veren bankacılık sisteminin ağır toplarının, hem de temel bankacılık faaliyetlerinden dolayı soruşturmaya konu olması önemli bir karardır, önemli bir gelişmedir. Bekleyeceğiz, bakalım bir yıl kadar sonra nasıl bir karar çıkacak…

Tüm yazılarını göster