ODTÜ'yü bırak, Hazine'ye olan borçlarına bak!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, yıllar sonra ODTÜ'deki binaların kaçak olduğunu "fark edince", bir çok kişi de Ankara'da başta belediyeye ait çok sayıda binanın kaçak ya da imar izni olmadan kullanıldığını gündeme getirdi. Belediye'den ise "asarım, keserim, yıkarım"dan başka bir açıklama gelmiyor.

Ankara'daki hangi binaların kaçak olduğunu, bunlar için ne gibi işlemler yapıldığını ya da yapılması gerektiğini bilemeyiz, bu bizim konumuz değil. Biz, belediyenin başka bir "icraatı"na, borçlarına bakmak istiyoruz. Çünkü bu borçlar; örneğin belediyeye iş yapan müteahhitlere, belediyenin çeşitli alımlar yaptığı özel sektöre değil; Hazine'ye, yani tüm Türkiye'ye olan borçlar.

Hazine Müsteşarlığı'nın yerel yönetimlerden olan vadesi geçmiş alacağı haziran sonu itibariyle 6.3 milyar YTL düzeyinde. Bu alacağın 2.4 milyarı Ankara Büyükşehir Belediyesi, 1.3 milyarı EGO, 249 milyonu da Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi'ne ait. Yani, Hazine'nin 6 milyar 259 milyon YTL'lik alacağının yüzde 63.4 oranında 3 milyar 969 milyon YTL'lik kısmı Ankara Büyükşehir Belediyesi kaynaklı. Belediye ve iki kuruluşunun 30 Haziran 2008 itibariyle vadesi geçen yaklaşık 4 milyar YTL'lik borcuna ek olarak, vadesi henüz gelmemiş 435 milyon YTL'lik borcu daha bulunuyor.

AKP'nin iktidara geldiği 2003 yılı, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin borçları açısından bir dönüm yılı niteliğinde.

Hazine alacakları içinde Ankara Büyükşehir Belediyesi ve kuruluşlarının 2002 yılındaki payı ne kadarmış biliyor musunuz, sıfır, evet sıfır. Sonra, iktidar değiştiği için midir, bilinmez; Hazine'ye borçlu kalmak cazip olmaya başlamış, 2003 yılında 152 milyon borç oluşmuş. Sonrasında borç hızla artış eğilimine girmiş; vadesi geçmiş borç 2004 sonunda 1.2 milyar, 2005 sonunda 1.7 milyar YTL olmuş. 2006 sonunda 2.2 milyara ulaşan borç, 2007'de yüzde 77 artışla 3.9 milyar çıkmış, bu yılın haziran ayı sonunda da 4 milyar YTL'ye yaklaşmış. Ankara Büyükşehir Belediyesi ve kuruluşlarının borçlarının, Hazine'nin yerel yönetimlerden olan alacağı içindeki payı 2003'te yüzde 2.4, 2004'te yüzde 11.9, 2005'te yüzde 33, 2006'da yüzde 41.4, 2007'de yüzde 65.4, 2008 ortasında ise yüzde 63.4 düzeyinde oluşmuş.

Peki, Hazine'nin yerel yönetimlerden alacağı nasıl doğuyor? İki yöntem var. İlk yöntemde, Hazine, dış kredi alıyor ve bunu yerel yönetimlerin projelerine kanalize ediyor. Hazine, diğer yöntemde ise, dış kredi bulan yerel yönetimler için garantör oluyor. Hazine'nin, ister kendi bulduğu krediyle, ister garanti vermek suretiyle üstlendiği yükümlülük karşısında yerel yönetimler zamanında ödeme yapmazsa, işte o aşamada Hazine alacağı ortaya çıkıyor. Hazine alacağı, ağırlıklı olarak ikinci yöntemle gerçekleşen borçlanmalardan oluşuyor.

Haziran sonunda 6.3 milyar YTL düzeyinde bulunan Hazine alacağının 4.4 milyarı garantili dış borçlardan, 966 milyonu Hazine'nin sağladığı ve kullandırdığı, bir başka ifadeyle ikrazlı dış borçlardan, 875 milyonu da İzmit Büyükşehir Belediyesi'nin, Yuvacık Barajı'ndan kaynaklanan yap-işlet-devret projesi kapsamındaki borcundan oluşuyor.

Ankara'nın yaklaşık 4 milyar YTL borcunun 3.7 milyarı, garantili dış borçlardan meydana geliyor. Yani, belediye Hazine garantisiyle dış borcu almış, ama vade geldiğinde ödemeye yanaşmıyor ve bu borcu garantör olduğu için Hazine ödemek zorunda kalıyor. Borç da faiz bindiği için katlanarak büyüyor. Ancak, borcun faizle her geçen gün katlanıyor olması, Büyükşehir Belediyesi'ni hiç mi hiç kaygılandırmıyor, rahatsız etmiyor; çünkü borcu ödemek gibi bir niyet yok ki...

Tüm yazılarını göster