Değişik şehirlerde ticaret ve sanayi odalarında seçimler yapıldı. Bazı seçimlerde kişiler, bazı seçimlerde dernekler, gruplar yarıştı.
Odalarda yönetime gelme yarışı esasta bir hizmet yarışıdır. Ama bazı durumlarda para gücü ve politik güç öne çıkabiliyor.
Odaların gelirlerine dayalı olarak zengin kaynakları olabiliyor. Odalarda yöneticiler çevrelerinde ilgi görüyor. Politik güç kazanıyor.
Bu konulara değinen bir yazım üzerine İzmir Ticaret Odası Başkanı Sayın Ekrem Demirtaş'tan bir not geldi. Sayın Ekrem Demirtaş bakınız neler yazıyor:
Öncelikle, içinde bulunduğumuz günlerde Türkiye'deki oda ve borsalarda ardı ardına yapılan seçimlerde yaşanan yarışın ve heyecanın temelinde, üyelere hizmetten çok para gücüne ve politik güce sahip olma isteğinin yer aldığı şeklindeki düşüncenizi abartılı ve haksız bulduğumu belirtmeliyiz.
Hali hazırda yönetim kurulu başkanlığını yürüttüğüm odamızın, 6 Şubat'ta yapılan meslek komitesi ve meclis üyeliği seçimlerinde 87 meslek komitemize mensup 20 bini aşkın üyemiz oy kullanmış, kentimiz trafiği seçimler nedeniyle kilitlenmiştir. Pek çok komitede 2, 3 liste yarışırken bazı komitelerde ise 4 farklı grup yarışmıştır. Her komitede oylara talip olan üyelerimiz mensubu bulundukları sektörü nasıl geliştireceklerini, kentimiz ve ülkemiz ekonomisine nasıl katkı yapacaklarını hazırladıkları çalışma programları, düzenledikleri toplantılar ile meslektaşlarına aktarmaya çalışmışlardır.
Bu seçimlerin ardından, belirlenen yeni meclis üyeleri arasından odamız yönetime talip olanlar da aynı şekilde üyelerimizin, kentimizin ve ülkemiz ekonomisinin gelişimi için neler yapacaklarını, nasıl bir çalışma programı hazırladıklarını toplantılar ve yerel medya aracılığı ile üyelerimiz ve kamuoyu ile paylaşmışlardır. Bütün bu çalışmaların sonucunda, odamızı 4 yıl daha yönetecek olan yönetim kurulumuz belirlenmiştir.
Sadece kentimizde değil, başta büyük kentler olmak üzere diğer oda ve borsalarda yapılan seçimlere de iş dünyası üyelerinin büyük ilgi gösterdiğini görülmektedir. "Güç sahibi olmak için seçimlere büyük ilgi gösteriyorlar" şeklindeki düşüncenizin aksine, bu ilginin içinde bulunduğumuz zor ekonomik koşullar altında üyelerin mensubu bulundukları odaya daha çok sahip çıkma, seslerini daha çok duyurma arzusunun bir yansıması olarak görüyor ve son derece olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyorum.
Diğer yandan, bulundukları kentin en güçlü meslek kuruluşlarından olan oda ve borsaların, kentleri ve ülkeleri için yaptıkları çalışmalar, projeler nedeniyle politikacılar ve bürokratlar tarafından dikkate alınmaları son derece doğaldır. Kaldı ki üst kuruluşumuz olan TOBB da, ülkemizin en fazla üyesi bulunan, en köklü ve her kademeden iş adamının üyesi bulunduğu bir kuruluştur. Dolayısıyla, oda ve borsalarımız ile TOBB'un siyasetçiler ve bürokratlar nezdindeki etkisinin nedeni maddi kaynakları zengin kuruluşlar olmaları değil, sayısı milyonlarla ifade edilebilecek üyeye sahip olmaları ve bunlardan gelen gücüdür.
Sayın Ekrem Demirtaş'ın notunu sayın okuyucularına aktardım. Şunu kabul etmek gerekir ki, bu konuda genelleme yapılamaz. Kişilerin hepsinin aynı düşünce ve amaçla oda seçimlerine girdikleri söylenemez. Ama Sayın Ekrem Demirtaş'ın kendi odaları ile ilgili iyi niyetle değerlemelerini saygı ile karşılıyoruz. Keşke tüm odalarda aynı yaklaşımlar hakim olsa.