Kayseri, kalkınma yolunun eğitimden geçtiğine inanmış bir kent. Bugün eğer, Erciyes Üniversitesi önde gelen bilim yuvaları arasındaysa ya da kentteki benzer eğitim kurumları, kapılarını altyapı sorunlarından arınmış olarak öğrenime açma fırsatı bulabiliyorlarsa, Kayseri bunu ' en kazançlı yatırım, insana yapılan yatırımdır', görüşünden yola çıkarak, kentin dört bir yanını okullar, üniversite yerleşkelerini fakülte binaları, araştırma merkezleri ve yüksekokullarla donatan işadamlarına borçlu.
Geçenlerde Nuh Naci Yazgan Üniversitesi'ne (NNY) düştü yolumuz... Bölge temsilcimiz Güneş Doğdu Soylu ile birlikte, Oymaağaç Köyü eteklerinde yürüdük bir uçtan diğer uca. Güne karşı, aydınlık ve de pırıl pırıl bir üniversite boy veriyor sessiz sakin, o topraklarda... Görüp de etkilenmemek ne mümkün? Erciyes Üniversitesi'nde, Melikşah'ta olduğu gibi, orada da hayırseverlik yarışı ön planda.
Örneğin, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nin girişine Kemal Dedeman adı yazılmış parlak iri harflerle... Mühendislik Fakültesi'nin kapısına Özbıyık ve Göknar ailelerinin...
Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi'ne Mehmet- Azize Sağıroğlu çifti damgasını vurmuş, kültür merkezine Süleyman Çetinsaya... Öğrenci merkezini Mustafa Nevzat Özhamurkar yaptırmış, kız öğrenci yurdunu Nurullah Baldöktü... Kütüphane Ahmet Uzandaç, erkek öğrenci yurdu Nursel-Mehmet Özçivici çiftinden...
Dahası var; araştırma merkezini Milli Eğitim Vakfı yaptırıyor İlhan Akşehirlioğlu adına; spor salonunu Baldöktüler... Yerleşim planlaması yapılırken öğretim üyeleri de ihmal edilmemiş. Lojmanların, villa tipi evlerin, stüdyo dairelerin yapımını Ali Rıza Özderici, Ali İhsan Erbil, Muharrem Daloğlu, Mehmet Nail İncetan, Emir Dengiz paylaşmışlar kendi aralarında... Tabii, 'isim babası' henüz netleşmemiş iki fakülte daha var sırada. Biri fen - edebiyat, diğeri sağlık bilimleri fakültesi...
Nuh Naci Yazgan Vakıf Üniversitesi, yapılanması 'bilimsel eğitim'e odaklı Kayseri Yüksek Öğrenim ve Yardım Vakfı'nın eseri. Vakıf Başkanı Mustafa Nevzat Özhamurkar'la birlikte geziyoruz yerleşke alanını... Yorucu, buna karşın 'onurlu' bir görevi alın akıyla başarmış olmanın sevinci yansıyor yüzüne... Gözlerinin içi gülüyor, üniversitenin yoktan var oluş öyküsünü bize anlatırken. Ve tabii," Sevinçliyiz, zira üniversitemizin eğitim sevdalısı yurtsever işadamı merhum Nuh Naci Bey'in adıyla taçlanmış olması, gururumuzu okşuyor." demeyi de ihmal etmiyor...
Arsa sorununa çözüm bulmak, bürokratik engelleri bir bir aşıp, üniversite için "olur" almak... Dört dörtlük bir yerleşke için özel 'mimar grupları' oluşturup 'master planlar' hazırlamak... Ve sonuçta, yıllar yılı iş dünyasının düşlerini süsleyen, 'insan unsuru' odaklı öğretimle 'vasıflı' teknik eleman yetiştirecek bir üniversitenin boy vermesine tanık olmak... Az şey mi?
NNY bilim, fen ve teknolojide dinamik güçler üretmeye aday duruşu ile gelecek vaat eden bir üniversite. Dilerim, öyle olur.