Nüfus eğilimleri bize ne söylüyor?

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Açıklanan 2014 nüfus verilerinin ortaya koyduğu eğilimlerin sosyal ve ekonomik politikalar açısından verdiği önemli mesajlar var. Hem ülke düzeyinde politika belirleyen kişi ve kurumlar açısından, hem kentler düzeyinde politika belirleyenler için, hem de şirketler düzeyinde politika ve stratejiler belirleyenler için bu eğilimleri doğru çözümlemenin önemi büyük.

Önce temel nüfus eğilimlerine bakalım:

* Artış hızı düşük: Türkiye’nin yıllık nüfus artış hızı son yıllarda bazı sapmalar dışında binde 13’ün biraz üzerinde bir seyir izliyor. 2010’da binde 15.88 olan nüfus artış hızı, 2012’de binde 12.01’e kadar düştükten sonra 2013’te binde 13.66, 2014’te ise binde 13.32 oldu.

* Nüfus yaşlanıyor: Nüfus artış hızının yetersiz olması ve aynı zamanda ortalama yaşam süresinin uzaması, nüfusu yaşlandırıyor. 2007’de 28.27 olan ortanca yaş, 2014’e kadar 2.44 yıl yükselerek 30.71’e çıktı. 

* Desteğe ihtiyacı olan yaşlı kadın sayısı daha yüksek: Kadınlarda ortalama ömrün daha yüksek olması nedeniyle 70 yaş üzerindeki kadın sayısı, erkek sayısından daha yüksek. 70 yaş üzerinde her 100 erkeğe karşı 138 kadın var.

* Yaş bağımlılık oranları alarm veriyor: Yaş bağımlılık eğilimlerinde birbirine ters olumsuz bir gelişme var. Yaşlı bağımlı oranı artarken, genç bağımlılık oranı belirgin bir şekilde düşüyor. 15 yaş altı nüfusun çalışma çağındaki 15-64 yaş nüfusuna oranı olan genç bağımlılık oranı hızla düşüyor. Buna karşın 65 yaş ve üzerindeki nüfusun çalışma çağı nüfusuna oranı yükseliyor. 2007’de yüzde 39.71 olan genç bağımlılık oranı 2014’e kadar 3.88 puan düşerek yüzde 35.83’e indi. Buna karşın yaşlı bağımlılık oranı 1.11 puan artarak yüzde 10.65’ten yüzde 11.76’ya çıktı.

Bu eğilimlerin bize verdiği başlıca mesajlar da şöyle sıralanabilir:

* Yaşlı ve yalnız yaşayan nüfus artacak. Yaşlı kadın sayısı daha yüksek olacak. Genel ekonomik ve sosyal politikalarda, yerel yönetim politikalarında ve şirketler açısından da üretim ve pazarlama politikalarında bunu dikkate almak gerek.

* Yaş bağımlılık oranlarındaki ters eğilimler, sosyal güvenlik sisteminde yükleri artıracak. Bu nedenle kayıt dışı ile sonuç alıcı bir mücadele ve istihdam oranını artırmak bir zorunluluk.

* İstihdam oranının artırılmasında en önemli unsur kadın istihdamının artırılması olmak zorunda.

* Nüfus artış hızı yavaşlarken artık ucuz emeğe dayalı bir kalkınma politikası sürdürülemez. Hem istihdam oranını, hem de üretimdeki katma değer oranını yükseltmek zorunlu.

* Üretimde katma değerin artması eğitim kalitesinin yükseltilmesi, üniversite ve özgür bilimsel gelişimin önünün açılması gerekiyor.

Tüm yazılarını göster