Nöropatik ağrı az tanınan ciddi bir sağlık sorunudur!

Yavuz DİZDAR yavuz.dizdar@dunya.com

Toplumda aslında tanınıyor olmasına karşılık az bilinen bir hastalık var, bunu nöropatik ağrı olarak adlandırıyoruz. Hastalığın bilinirliği konusundaki eksiğimiz o kadar fazla ki, konuyla yakından ilişkili dokuz tıp disiplini bir araya gelerek Nöropatik Ağrı Platformu kurdular. Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Tan'ın verdiği bilgilere göre, Snaps olarak adlandırdıkları bu platform, bunun sonrasında 10 ayrı hastalık türünde nöropatik ağrının nasıl tanısının konulduğu ve nasıl bir tedavi uygulanması gerektiğini anlatan ve dünyada ilk kez hazırlanan bir kılavuz oluşturdular. Nedir nöropatik ağrı, önce onu anlatalım. Türkiye'de yaklaşık 800.000 kişi tarafından çekilen bu ağrı bildiğimiz ağrıdan farklı. Özellikle yanıcı, delici, batıcı şekilde ve kronik bir ağrı. Bu ağrı çeşidi bazı hastalıların (zona, kazalar, kemoterapi uygulaması vb.) sonrasında, 3-46 ay içerisinde ortaya çıkıyor. Yanlışlıkla basit ağrı kesicilerle tedavi edilmeye çalışılıyor, oysa nöropatik ağrı bu tür ağrı kesicilere cevap vermiyor. Nöropatik Ağrı Platformu bu nedenle hem toplumu hem de hekimleri bilgilendirmeyi amaçlıyor. Çünkü hastalığın yanlış reçetelerle tedavi edilmeye çalışılması inanılmaz bir maddi kayba yol açıyor. Platformun amacı da hastaları bilgilendirip hangi uzmanlık alanlarının bununla ilgilendiğini anlatmak ve hekimlerin de doğru tanı ve tedavi yöntemlerini öğrenmelerini sağlamak.

İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Özyalçın ise nöropatik ağrı tedavisinde ağırlıklı olarak ilaç tedavilerinin söz konusu olduğunun altını çiziyor ve şöyle diyor: "Elbette bazı fiziksel tıp yöntemleri de kullanılabilir. Bunların yeterli olmadığı durumlarda biz ağrı uzmanları olarak birtakım girişimsel tedavileri de uygulayabiliyoruz. Mesela sempatik sinirlerin bloke edilmesi, omuriliğe pil yerleştirilmesi yardımcı olabiliyor." Buna karşılık nöropatik ağrı tedavisine kullanılan ilaçlar, bu amaçla özel geliştirilmiş yeni bir ilaç sınıfı. Hastaların diğer standart ağrı kesicileri kullanmaları, sadece ekonomik kayba neden olmuyor, hastalığın iyileşmediği şeklindeki umutsuzluk nedeniyle ortaya çıka depresyon daha da derinleşiyor.

Kadınlarda görülen "fibromiyaljik" ağrılara dikkat!

Sakın bu hastalığın bu çağda ve koşullarda ortaya çıkan yeni bir durum olduğunu düşünmeyin. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Şef Yardımcısı Doç. Dr. Şerefnur Öztürk, tarih konusundaki özel merakını bu alana da yansıtmış ve Muazzez İlmiye Çığ'ın çevirdiği tabletlerde olasılıkla ilk kayıtlara rastlamış. MÖ 1250'de 3. Hattuşi'nin eşi tarafından dile getirilen bir yakarışta, Hattuşi'nin ayaklarını yakan ateşten söz ediliyor. Hattuşi bu ağrı nedeniyle kızının Mısır prenslerinden biriyle olan evlilik törenine bile gidemiyor. Dr. Öztürk bu bulguları dünyanın saygın bir nöroloji dergisinde de yayınlatmış.

Nöropatik ağrı genellikle sinir sistemindeki bir harabiyet sonrasında ortaya çıkıyor. En büyük sıkıntı, yanıcı, batıcı, delici olması ve süreklilik göstermesi. Bu nedenle çok ciddi işgücü kaybı yaratıyor ve hastalar sosyal hayattan geri kalıyorlar. En sık görülen durumlardan biri diyabetli hastalığı, ancak felç, multipl skleroz, trafik kazaları gibi durumlarda da ortaya çıkıyor. Ancak özellikle kadınlarda görülen "fibromiyalji sendromu" da bu hastalık tablosu içerisinde yer alıyor. Fibromiyalji sendromunda baskın olan belirtiler başta sırt olmak üzere vücudun çeşitli yerlerinde ortaya çıkan ağrılar. Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşen Akıncı Tan'ın verdiği bilgilere göre 25-45 yaşlardaki genç bayanlarda gördüğümüz bu sendrom eskiden "kadının ev işlerinden bunalması" gibi algılanıyordu. Ama artık bir nöropatik ağrı çeşidi olduğu ortaya çıktı. Bugün bu hastalarda da nöropatik ağrı için geliştirilmiş ilaçlar başarıyla kullanılıyor.

Tek sorun geri ödeme

Yukarıda kısaca belirttiğimiz gibi, bu hastalık sınıfında kullanılan özel ilaçlar bulunmakta, dolayısıyla aslında hastalık çaresiz değil. Öte yandan, fayda buluruz diye hatalı olarak kullanılan "normal" ağrı kesiciler bu hastalıkta zaten işe yaramıyor. İşte nöropatik ağrı tedavisinde karşılaşılan en önemli sorun bu noktada ortaya çıkıyor. Zira Sağlık Bakanlığı ilaçların reçetelenmesinde aşırı bir sınırlama getirdi. Nöropatik ağrı ilaçları sadece birkaç uzmanlık alanınca reçete edilebiliyor. Bu durumda hastaların gereksinimleri karşılanamamakla kalmıyor, diğer ağrı kesicilere harcanan para çok daha fazla bir maliyet getiriyor. O halde hastalık belli, ilaç var, ama ilaca erişim aşırı sınırlandırılmış!

Tüm yazılarını göster