Nobel ödüllülerin teşhisi doğru reçete yok

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Nobel ekonomi ödülü istihdam konusundaki çalışmalara verildi. Amerikalı Dale Mortensen ve Peter Diamond ile Rum asıllı İngiliz Chris Pissarides işsizlik ve iş piyasaları konusundaki çalışmaları ile ödül aldılar. 1.5 Milyon dolarlık ödülü paylaştılar.

NTVCNBC-E'den Servet Yıldırım, "Bu isimler herkese sürpriz oldu. Kimse, hatta kendileri bile böyle bir ödülü almayı beklemiyorlardı. Buna rağmen ödül komitesi bu tercihi ile küresel ekonominin bir numaralı sorunu olan işsizliğe dikkat çekmiş oldu. İyi bir iş yaptı. Geçmişinde işsizlik diye en ufak kaygısı olmayan IMF bile işsizlikle ilgilenmeye başladı. Çünkü işsizlik Batı'yı ve Kapitalizmi doğrudan tehdit ediyor. İşin ucunda sosyal patlama riski var." diyor.

Servet Yıldırım, ödülün ortaklarından Northwestern Üniversitesi profesörü Mortensen'in görüşlerini aktarıyor. Montensen'e göre, "İşsizliği aşağı çekmek için hizmet sektöründe istihdam yaratılmalı. Sorun da burada başlıyor. Hizmet sektöründeki firmalar daha çok küçük ve orta ölçekli işletmeler. Bunların bankalardan kredi bulma imkanları oldukça kısıtlı".

Mortensen, imalat sanayinden ümidi kesmiş, istihdam sektörünün istihdam yaratma imkanlarına güvenir bir yaklaşım içinde. Bugüne kadar genel kanı, imalat sanayine yapılacak yatırımların istihdam imkanını artıracağı şeklinde idi. Bu nedenle de ne kadar çok yatırım o kadar çok istihdam inancı yaygındı.

Hizmetlerin gelişmesinin imalat sanayindeki gelişmeye bağlı olduğu varsayılırdı. Ekonomilerde değişim her şeyi alt-üst etti.

Batı ekonomileri ileri teknolojiye dayalı sanayileşmeyi kendilerinde bırakarak, işçi yoğun sanayileri işçiliğin ucuz olduğu ülkelere kaydırdı.

Batılı ülkeler daha çok finans ağırlıklı hizmet sektörlerinde ihtisaslaştı. Batıda da doğuda da maliyet sorunu gündeme geldiğinde öncelikle istihdamı daraltmak alışkanlığı ortaya çıktı. Kriz döneminde maliyet konusu daha da fazla ortaya çıktı.

Şimdilerde istihdam denilince imalat sanayinde ve hizmetlerde büyük kuruluşlar değil de KOBİ'ler ve küçük kuruluşlar gündeme geliyor.

Burada önemli bir çelişki var. Büyük kuruluşlar fazla sayıda istihdam yükünü taşıyamazken, kayıtlı işçi çalıştıran KOBİ'ler ve küçük işletmeler nasıl olur da istihdama destek vermek için daha çok işçi çalıştırabilir?

Bu sorunu Türkiye'de yaşıyoruz. Kriz nedeniyle büyük işletmeler istihdamı kıstı. Ekonomi gelişse de istihdam artışında elleri açık olmayacak. Küçük işletmeler de yaşam savaşında işçi sayısını sınırlı tutacak. Tarım kesimindekiler şehirlere göç ediyor.

Bu durumda hükümetlerin işi zor. Hükümetlerin işi zor ama işsizlerin, iş bekleyenlerin işleri daha da zor.

Tüm yazılarını göster