Nice on yıllara!

Faruk ŞÜYÜN ODAK kitap@dunya.com

ODAK / Faruk Şüyün sanat@dunya.com Silvana Mangano şefkatle Bjorn Andersen'in saçlarını kuruluyor; ah! �Venedik'te Ölüm". Burt Lancaster, Alain Delon ve Claudia Cardinale o görkemli salondalar; işte �Leopar". Anna Magnani unutulmaz bakışlarıyla bir kez daha âşık ediyor beni kendine �Güzeller Güzeli"nde. Visconti'nin doğumunun 100. yılında 100 Visconti fotoğrafı arasında geziniyorum. Aile ortamından, yapıtlarından fotoğraflar ile filmlerinde kullandığı orijinal mücevherler ve 19. yüzyıla ait kadın kostümlerinin yer aldığı "Visconti'nin Yüzyılı" sergisindeyim. Yani 10. Uluslararası Eskişehir Film Festivali'ndeÖ Sanat dalları ve kültürün varoluşun temel ögeleri olduğuna inanmış aristokrat bir ailenin çocuğu Visconti. Ünlü Scala'nın kurucu ortakları arasında ataları. Visconti viyolonsel çalıyor, edebiyatın usta isimlerini okuyor, bir yandan öyküler yazarken, bir yandan da at yetiştirmeye, resme ve dekoratif sanatlara ilgi duyuyor. Bir dönem Renoir'ın asistanı. Paris'te Fransız sol çevreleri ile temasa girdikten sonra ise ideolojik tercihlerini yapıyor. Filmlerinde çöken sınıfların, aristokratların ve feodallerin çaresizliğini ve dağılmalarını anlatıyor. Yeni Gerçeklik Akımı'nın kurucuları arasında yer alıyor. Tüm filmlerinde sosyal gerçekliğe bağlı kalan Visconti'nin yapıtları insanın iç dünyasını, mutluluğa duyulan özlemi, cesareti yansıtıyor. Yenilgiye uğramış bireyin karşısında toplumsal bilinçlenme sürecine girmiş insanı buluyoruz. Sergiyi dostlarım Naci Güçhan ve Sevin Okyay ile (bu sene festivalin emek ödülünü aldı) gezerken Anadolu Üniversitesi'nin yapısına çok yakışan bir isim olduğunu düşünüyorum Visconti'nin. Üniversitenin 50. yılı kutlanıyor. Bu sene de keyifli bir sohbet fırsatı bulduğum Rektör Prof. Dr. Fevzi Sürmeli'nin cümleleriyle �Bilimsel ve sanatsal üretim ve eğitim süreçlerinde hayatın içinde yer alan, hayatı dönüştüren, derinleştiren ve zenginleştiren bir yaklaşımı benimseyen Anadolu Üniversitesi, 50 yıldır bilimsel, kültürel ve sanatsal ürünleri geniş kitlelere ulaştırmanın ve paylaşmanın haklı gururunu yaşıyor." Eskişehir'in kültürel hayatında pek çok ilk'leri başlatan, öncülük eden bu kurumun 50. yaşını; devrimci, dinamik yapısının ürettiği festivalin 10. yılını ben de kutluyorum. Orada gördüğüm dayanışmayı, imeceyi daha önceleri yazmıştım. Festival Başkan Prof. Dr. Gülseren Güçhan da 10. yıla yolculuğu anlatırken her zaman olduğu gibi bunun altını çiziyor: �Güçlü kurumsal kimliği ve başkanından afiş tasarlayanına, filmlerin alt yazılarını hazırlayan, sinema salonunda yer gösteren, fotoğraf çeken, haber yapanına kadar kimi öğrenci kimi öğretim üyesi hepsi üniversiteli �başka yerde olmayan' ekibi. Film trafiğinin onca karmaşasında soğukkanlı duruşu ile içimizi ferahlatan festivalin temel direği Serhat, bulduğu her sponsor ve cesareti için takdirlerimizi kazanan Gizem, konukların her biri ile şevkatle ilgilenen Yaprak, güzel Türkçesi, titizliği ile Hakan, kriz anlarında en doğru çözümü bulan Hakan Uğurlu, yabancı konuklarımızı tekrar gelmek isteyecek kadar hoş tutan Nezih, kısa filmler, kitabın eksik parçaları için koşturan Meltem, Sevcan, çevirileri ile destek olan Yasemin, Hatice, Berk, Merve, �afişi ne zaman göreceğiz' sorularına sakinliğini bozmadan ileri tarihler veren, sonunda afiş ve animasyonları ile kalplerimizi fetheden Eren, festivalin şirin anı objelerini hazırlayan Gökçe, moral kaynağımız Tamer, haberlerimizi hazırlayan Funda, Hande, Elif, Eren, Zafer, hepimizin �en iyisi'ni mutlaka yapacağından emin olduğumuz,en çok güvendiğimiz Nilüfer, sinema salonundaki askeri disiplini ile Hayri, onu aratmayan Candaş, Danyal ve son seansın arkasından geceyarısı sessiz film oynayacak kadar enerji ile dolu öğrencilerimiz." On yıl öncesinin alçakgönüllü sekiz filmlik gösteriminden yıllar içinde yüzlerce filmin programında yer aldığı, binlerce seyircisi olan, gençlerle ustaları buluşturan, sinema üzerine yazan ve araştıranları ödüllendiren, kentteki sinema salonlarına yayılan uluslararası bir festivali yolculuk bu. Ben, bir bölümüne yakından tanık oldum. Yukarıda sözü edilen isimler, benim de arkadaşlarım. Hepsine teşekkür ediyor, nice nice 10 yıllara diyorumÖ

Tüm yazılarını göster