Net hata noksan muamması aşılamadı

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası ekim ayının ödemeler dengesi verilerini açıkladığında cari açık çoktan gündemden düşmüştü ve kimsenin ilgisini çekmiyordu. Ama bu kez gözler, ödemeler dengesinin en tepesinde yazan cari açık yerine, en alt kalem olan net hata ve noksana odaklanmıştı. Çünkü net hata ve noksan kaleminde 7 milyar 383 milyon dolarlık bir pozitif rakam vardı. Net hata ve noksan, ilk kez böylesine büyük bir değer alıyordu. Merkez Bankası da bu rakamın dikkat çekeceğinin farkındaydı ve daha da önemlisi bu rakamı anlaşılan "gerçekçi ve olabilir" bulmamıştı. Nitekim 19 Aralık'ta, ekim ayı verileriyle birlikte yapılan açıklamada, "Net hata ve noksan kalemine ilişkin çalışmalara devam edilmekte olup, tamamlandığında revize edilecektir" deniliyordu. Ancak, 12 Ocak'ta yapılan açıklamada önce ekim ayı rakamının neden böylesine büyük olduğu izah edilmeye çalışıldı, ardından da ekim ayı ödemeler dengesi istatistiklerindeki net hata ve noksan kaleminde herhangi bir revizyon yapılmayacağı belirtildi. Bu arada yine 12 Ocak'ta kasım ayı ödemeler dengesi verileri açıklanırken ekim rakamları revize edilmiş ve net hata noksan biraz daha büyüyerek 7 milyar 635 milyon dolara çıkmıştı. Kasım ayının net hata ve noksan kalemi de yine pozitif olmak üzere 2 milyar 193 milyon dolardı.

Neler etkili oldu?

Ekim ve kasım aylarında net hata ve noksan kaleminde oluşan pozitif tutar 9.8 milyar doları buldu. Yani, iki ayda kaynağı bilinemeyen 9.8 milyar dolarlık bir giriş söz konusu olmuştu.

Merkez Bankası, kaynağı tam olarak bilinemeyen bu giriş için üç temel neden gösteriyor:

1- Yurtdışında yerleşik kişilerle TL üstünden gerçekleştirilen ödemeler dengesine konu bazı işlemler var. Bu işlemler, bankaların bu işlemlere ilişkin TL hesaplarındaki bir önceki aya göre olan değişimlerinden izleniyor. Hesaplamalarda dolar karşılıkları için ilgili ayın Merkez Bankası ortalama döviz alış kuru kullanılıyor. TL, ekim ayında dolara karşı düzenli biçimde ve önemli ölçüde değer yitirdi. Bunun sonucunda da TL hesaplardaki değişimlerin dolar karşılığının ortalama kurdan hesaplanan değeri ile işlem tarihindeki değeri arasında fark oluştu. Hatırlatalım; ekim ayında dolar 1.2316 ile 1.6947 arasında değişti ve eğilim artış yönündeydi, gün ağırlıklı ay ortalama ise 1.4733 oldu.

2- Yurtiçinde yerleşik kişilerin, yurtdışındaki mevduatlarından yurda getirilerek döviz tevdiat hesaplarına aktarılan tutarlardan TL karşılığı alışı yapılan döviz miktarında, Merkez Bankası'nın ifadesine göre, çarpıcı bir artış gözlendi. Ancak, bu artışın boyutu kestirilemiyor. Küresel kriz sürecinde dış piyasalardan kaynak sağlamada yaşanan sorunlar yüzünden iş aleminin kendi kaynaklarına yönelmesinin böyle bir tablo yarattığına dikkat çekiliyor.

3- Yastık altı diye de nitelendirilebilecek döviz hareketinin ekim ayında yoğun biçimde yaşandığı belirtiliyor. Merkez Bankası açıklamasında, bankacılık sistemi dışında tutulan efektif dövizden bankalara satışı yapılan tutarın, ekim ayında önceki dönemlere göre hızlı bir artış gösterdiği vurgulanıyor.

Merkez Bankası, bu üç başlıkta topladığı gerekçelerin sayısal büyüklüklerinin kesin olarak saptanmasının mümkün olmadığına dikkat çekiyor.

Finans hesabı negatif   

Türkiye'de ödemeler dengesinin temel kalemlerinin aldığı değerler; pozitif ya da negatif olma anlamında, bellidir. Cari işlemlerde açık veririz, finans hesabındaki fazlayla da bu açığı kapatırız. Her döviz hareketini kayda geçirmek mümkün olmadığı için de kimi zaman pozitif, kimi zaman negatif olmak üzere farkı net hata ve noksana yazarız. Genel durumu yansıtan bu eğilim, özellikle ekimde olmak üzere son iki ayda önemli bir değişime uğradı.

Ekimde cari işlemlerde 2.6 milyar dolar açık verdik. Finans hesabı da artıda değil, çıkışlar yüzünden ekside kapandı. Ekim ayında finans hesabı negatif 5.1 milyar dolar oldu. Üstelik 5.1 milyar dolar, Merkez Bankası rezervlerinde 1.5 milyar dolarlık kullanıma rağmen gerçekleşti. Rezerv kullanılmamış olsa, finans hesabındaki negatif değer daha da büyüyecekti.

Cari dengede 2.6 milyar dolar açık, finans hesabında da 5.1 milyar dolar çıkış vardı. Ödemeler dengesinin toplamı sıfır olacağına göre, demek ki 7.6 milyar doları aşan bir net hata noksan söz konusuydu.

Kasımdaki tablo biraz daha yumuşak. Cari açık 559 milyon, finans hesabındaki net çıkış 1.6 milyar, net hata ve noksan da tabii ki pozitif olmak kaydıyla 2.2 milyar dolar.

Soru işaretleri var

Türkiye, ekim ayında cari açık ve finans hesabındaki çıkışla toplam 7.6 milyar dolar döviz açığı verdi. Kasımdaki açık 2.2 milyar dolar oldu. Ödemeler dengesi mantığı açısından ve toplamı sıfırlayabilmek için net hata noksanda bu açıklar kadar pozitif gerçekleşme olduğu varsayıldı. Varsayıldı, çünkü net hata noksan bir varsayımdan ibaret. Cari denge ve finans hesabının toplamı, pozitif ya da negatif net hata noksan anlamına geliyor çünkü. 

Şimdi soru şu; acaba Merkez Bankası'nın açıklaması iki ayda 10 milyar dolara yaklaşan döviz girişini izah etmeye yeter mi, yoksa düşünülmesi gereken başka yönler de var mı? Bu soruya ne "Evet, Merkez Bankası'nın açıklaması doyurucu" demek mümkün, ne de "Merkez Bankası'nın açıklaması hiçbir şeyi izah edemiyor" demek. Ortada ciddi bir tuhaflık var ve bu tuhaflık çözülemiyor.

İki ayda 9.8 milyar dolar döviz gelmiş görünüyor ve Türkiye, resmi döviz rezervinin yüzde 10'unu aşan tutardaki bu döviz girişi için somut bir izah yapabilmekten çok uzak. Tek gerçek de bu zaten.

Tüm yazılarını göster