Çalkantılarla geçen sezonda 40 maçlık düğüm nihayet çözülüyor. Ligde normal sezonu en yakın rakibi Fenerbahçe'nin dokuz puan önünde bitiren Galatasaray; Play-Off performansı bakımından rakibinin gerisinde kalınca, iş Kadıköy'den puan çıkarma noktasında düğümlendi. Fenerbahçe ise beraberlik halinde dezavantajlı olmasına rağmen, bu sezon evinde hiç yenilmemiş olmanın psikolojik avantajına sahip. Her şeyden önemlisi bu karşılaşmanın "şampiyonun adının konacağı" bir 90 dakika olması itibariyle maç içi gerilimin had safhaya ulaşacağı bir mücadeleyi vaat ediyor olması. Maça ilişkin altını çizmemiz gereken ilk tespit, gerilimi daha başarılı biçimde taşıyan tarafın şampiyonluğa bir adım daha yakın olacağı gerçeği. Geçtiğimiz hafta Trabzon'da adeta bu durumun bir antrenmanını yapan Fenerbahçe, ezeli rakibi önünde aynı mantalite ile mücadele etmeye çalışacak. Karşılaşmanın Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynanacak olması doğal olarak motivasyon faktörlerini Fenerbahçe lehine gösterse de olası bir terslikte tribünlerin menfi yönde etkilenebileceği de unutulmamalı. Buna rağmen ardışık maçlar şeklinde oynanması sebebiyle bir kat daha zorlaşan derbi fırtınasından geçen 5 haftada Fenerbahçe'nin 12, Galatasaray'ın ise 8 puan çıkarmış olması dikkate alınması gereken bir veri. Bu noktada tıpkı geçmiş yazılarımızda değindiğimiz şekliyle sarı-kırmızılı takımın "3 günde bir maç" psikolojisinden çıkarak bu önemli karşılaşmaya hazırlanması da aynı derecede önemli.
Takımların son durumlarına bakacak olursak; Fenerbahçe'de sakatlıkları bulunan Alex, Gökhan Gönül ve Sow'un dev maçta forma giyebilmeleri adına kulüpte adeta olağanüstü durum ilan edildi. Sow'un büyük ihtimalle maç gününe kadar forma giyebilecek duruma gelmesi bekleniyor. Alex ve Gökhan Gönül ile ilgili son kararların verilmesi maç sabahına kadar sarkabilir. Galatasaray'ın Mehmet Batdal dışında önemli bir eksiği yok ve sarı-kırmızılılar bu karşılaşmaya büyük olasılıkla ideal tertipleriyle çıkacaklar. Sezon genelinde 4-4-2 sistemini benimseyen Galatasaray'ın bu karşılaşmada da mevcut anlayışını değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Muhtemelen Aykut Kocaman da 4-2-3-1'den vazgeçmeyecektir. Taktik açıdan maçın düğümü Alex ve Stoch'un Fenerbahçe adına sahada olup olmayacakları. Bu iki futbolcunun birlikte forma giymesi durumunda muhtemelen Stoch kanada yakın oynayacaktır ki, Melo'nun Alex'i yakın kontrolü Slovak yıldızın içe kat ederek yarattığı tehlikelere kapı açabilir. Beşiktaş'ın Fenerbahçe'yi yenilgiye uğrattığı karşılaşmada Fabian Ernst'in Alex'e yakın markajı sarı-lacivertlilerin hücum etkinliğini sınırlamıştı. Siyah-beyazlılar Stoch tehlikesini de geride çok adamla ve kademeli savunma anlayışıyla savuşturmuşlardı. Galatasaray'ın alışılagelmiş on biri ve oyun yapısı bu tür bir kurguya çok müsait değil. Sarı-kırmızılılar daha çok oyunu forse etmeyi ve yetenekli ayaklarıyla sonuca gitmeyi hedefleyen bir takım ancak Fenerbahçe'nin kontratak silahları da yabana atılacak cinsten değil. Şahsi görüşüm bu dev randevuda golün geldiği dakikaya kadar iki ekibin de kontrolü elden bırakmayacağı yönünde. Skor avantajını eline geçiren Galatasaray olursa ya da maç uzun süre golsüz devam ederse, Aykut Kocaman'ın önceki maçlarda izlemeye alışık olduğumuz riskli hamleleri maçın hiç beklenmeyen skorlarla bitmesine de yol açabilir. Tersi gerçekleşir de golü bulan Fenerbahçe olursa ligin ikinci yarısındaki maçın aksine Galatasaray'ın bu kez geri gelmesi hiç kolay olmayacaktır. Açıkçası, bugünden kesin olan tek şey tüm Türkiye'nin 90 dakika boyunca nefesini tutacak olması.
Beşiktaş - Trabzonspor
Tarih: 11.05.2012 Saat: 20.00
Stat: İnönü Stadı (Seyircisiz)
Maç günü hava: Çok Bulutlu, 23°C
Aralarındaki Maçlar: Beşiktaş (1-2) Trabzonspor, Trabzonspor (1-0) Beşiktaş
Üçüncülük aşkına
Play-Off Şampiyonluk Grubu'nda üçüncülüğü hedefleyen iki takım; Beşiktaş ve Trabzonspor yalnızca kadınların ve çocukların izleyebileceği maçta İnönü Stadı'nda kozlarını paylaşıyorlar. Ekiplerin son maçlarına baktığımızda Beşiktaş'ın sezonun ikinci yarısından itibaren girdiği buhranlı süreci atlatarak yükseliş trendine girdiğini görüyoruz. Trabzonspor ise çok önem verdiği maçta Fenerbahçe'ye yenilmiş olsa bile mental açıdan sırtladığı ağır yükü boşaltmışa benziyor. Siyah-beyazlı takımda Fernandes, Egemen, İbrahim Toraman ve Mustafa Pektemek'in çeşitli rahatsızlıkları bulunuyor. Bu futbolcuların maç gününe kadar oynayabilecek duruma gelmeleri bekleniyor. Sakatlığı daha ciddi olan Necip Uysal ise maçta forma giyemeyecek. Bordo-mavililerde Mustafa Yumlu, Sercan Kaya ve Robert Vittek'in sakatlıkları bulunuyor. Mustafa Yumlu'nun maça yetişme ihtimali var ancak teknik direktör Şenol Güneş'in tercihini Glowacki'den yana kullanabileceği gelen haberler arasında. Bu karşılaşmanın bol pozisyonlu ve izleyenlere futbol zevki yaşatan bir 90 dakikaya sahne olmasını bekliyorum. Play-Off dördüncülüğünün sezonu erken açmak anlamına geldiği düşünüldüğünde ve Beşiktaş'ın hedefine ulaşmak için rakibini yenmesi gerektiği hesaba katıldığında maçta ipleri eline alması gereken tarafın da siyah-beyazlılar olduğu çok açık. Şenol Güneş'in tempoya tempo ile karşılık vermeyi mi yoksa kontratak fırsatlarını beklemeyi mi seçeceğini hep birlikte göreceğiz. Formda görüntüsüyle Beşiktaş, yıldızlarının maça gerektiği gibi motive olması durumunda galibiyet için bir adım önde görünüyor.
Sivasspor - Eskişehirspor
Tarih: 12.05.2012 Saat: 16.00
Stat: 4 Eylül Stadı
Maç günü hava: Sağanak Yağışlı, 21°C
Aralarındaki Maçlar: Sivasspor (0-4) Eskişehirspor, Eskişehirspor (1-1) Sivasspor
Eskişehir yenmeli ve beklemeli
Spor Toto Süper Final Avrupa Ligi Grubu'nda son haftalarda başarısız sonuçlar alan Sivasspor, Bursaspor'a deplasmanda 2-0 yenilerek grupta havlu atmıştı. Ancak Sivasspor'un Play-Off'taki üç karşılaşmayı 10 kişi tamamladığı ve 3 penaltı kaçırdığı dikkate değer bir veri olarak göz önünde bulundurulmalı. Kırmızı-beyazlılarda Hayrettin Yerlikaya'nın sakatlığı devam ediyor. Bu grupta lider konumda bulunan Bursaspor'un kupa finalisti olması nedeniyle Avrupa vizesini daha önce cebine koyması, yeşil-beyazlı takım üzerinde rehavet yaratabilir. Bu nedenle Eskişehirspor'un liderliği yakalamak adına Sivasspor maçına daha sıkı biçimde motive olması beklenebilir. Ersun Yanal'ın takımında; Sezgin, Serdar, Volkan, Koray, Burhan, Veysel ve Kayacan'ın çeşitli rahatsızlıkları olduğunu belirtelim. Bu futbolculardan hangilerinin karşılaşmada forma giyebileceği ise maç günü belli olacak. İki takımın da liderlik için iddiası olsa maçın dengeli geçebileceği ve beraberliğe yakın olduğu söylenebilirdi ancak hedefsiz kalan Sivasspor önünde liderlik kovalayan Eskişehirspor'u bir parça öne çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. Takımların bu kısa boylu ligdeki performanslarına göz attığımızda Sivasspor'un 5 maçta 4, Eskişehirspor'un ise 8 puan topladığı görülüyor. Muhtemel eksiklerine rağmen Eskişehirspor galibiyete yakın gibi.
İ.B. Belediyespor - Bursaspor
Tarih: 12.05.2012 Saat: 16.00
Stat: Olimpiyat Stadı
Maç günü hava: Sağanak Yağışlı, 25°C
Aralarındaki Maçlar: İ.B.B. (0-0) Bursaspor, Bursaspor (3-2) İ.B.B.
İBB, Avrupa için motive olacak
5 maç sonunda 32 puan toplayan İ.B. Belediyespor, Bursaspor önünde galip gelerek, Eskişehirspor'un Sivas'ta puan kaybetmesini bekleyecek. Lider Bursaspor ise Avrupa kupalarını garantilemiş olmasına rağmen grubu lider bitirmek amacında. Ev sahibinde Can Arat, Zayatte, Cesario ve Hasagic'in çeşitli rahatsızlıkları bulunuyor. Yeşil-beyazlı ekipte gribal enfeksiyon geçiren Ozan İpek'in maç gününe kadar forma giyebilecek duruma gelmesi bekleniyor. Ertuğrul Sağlam'ın ekibi bu karşılaşmaya tam kadro halinde hazırlanma fırsatı bulsa da tüm takımda ana düşünce 16 Mayıs'ta oynanacak Türkiye Kupası finali. Bu sebeple İ.B. Belediyespor karşılaşmasında takımdaki kilit isimlerin dinlendirilmesi ya da riske edilmemesi söz konusu olabilir. Mevcut durumda beş maç sonunda topladığı 9 puanla Play-Off Avrupa Ligi grubunun en başarılı takımı olarak öne çıkan Bursaspor'un gerek motivasyon gerekse de kadro anlamında etkileneceğini ve bu karşılaşmada puan kaybedeceğini düşünüyorum. Liderlik hedefine motive olacak İ.B.Belediyespor'un karşılaşmadan istediği galibiyetle ayrılma şansı oldukça fazla.