"Ünlü halkla ilişkiler ve iletişim işe alım firması Sapio Consulting, iletişim sektöründeki çalışma sistemi ve mevcut zorlukları belirlemek için yürüttüğü araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Çalışmada hem ajans hem de şirket içi görevlerde çalışmış iletişim profesyonelleri arasında yapılan araştırmada iletişim uzmanlarından yaşadıkları en büyük zorlukları belirlemeleri istenmişti. Sonuçlara göre, “Aynı anda çok fazla şey yapımlarının beklenmesi ve öncelikleri yönetme zorlukları” iletişim uzmanlarının en önemli sorunu olarak liste başı oldu.
“Müşterilerle ilişkilerinde anlayış, etki veya etki açısından kopukluk hissi" zayıf iş-yaşam dengesi” de iletişim sektörü çalışanlarının deneyimledikleri sorunlu alanlar olarak öne çıkmış durumda. Elde edilen sonuç geçtiğimiz hafta Chartered Institute of Public Relations ve Public Relations and Communications Association ortaklığı ile yürütülen ve iletişim sektöründe çalışanlara yönelik "2023/2024 Workplace Mental Wellbeing Audit" araştırması ile oldukça benzerlik gösteriyor.
Opinium tarafından yürütülen söz konusu araştırma, iletişim sektöründen çalışanların % doksan birinin son 12 ayda mental/ruhsal sağlığının kötü olduğunu ortaya çıkarmıştı. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi, halkla ilişkiler profesyonelleri, Birleşik Krallık'taki genel işgücüne kıyasla mental/ruhsal sağlığın bozulması riskini daha yüksek tutmaya devam etmişti.
Geçen yıl, Birleşik Krallık'ta çalışanların % altmış üçü zihinsel sağlığının kötü olduğunu bildirmişti. Yani iletişimcilerin ruhsal durumları genel ortalamadan oldukça daha kötü olduğu oraya çıkmıştı. Bu araştırma da iletişim uzmanlarının %6 altmış kadarı aşırı iş yükünün, kendilerinden beklentilerin belirsizliğinin çok ciddi stres yaşamalarına neden olduğunu, yapacak çok işlerinin olmasının ve işin 24 saatlik döngüsünün ruh sağlıklarına zaman ayırmanın önündeki en büyük engel olduğunu söylemişti.
Bitmeyen mesai saatleri, sosyal medya etkisiyle 7/24 herşeyin viral hale gelmesi ve kriz korkusuyla yaşamak, müşterilerin artan beklentileri ama kısılan bütçeler, çok sayıda markaya hizmet vermek zorunda kalan çalışanlar, "rakipten daha çok haber olmazsak bozuşuruz bak" söylemlerine varan kaprisler (herkesi aynı kefeye koymuyorum), polarizasyon nedeniyle her an farklı gruplarla karşı karşıya kalma ihtimali, dedikodular, yalan haberler, troller! Ve bütün bunlarla sihirli değnek olmadan mücadele eden ve hizmet verilen markayı/kurumu mutlu etmeye çalışan iletişimciler. Ruhsal/mental olarak kendini iyi hissetmeyen iletişimciler nasıl iletişim kuracak söyler misiniz?