Ne ektiysek onu biçeceğiz!…

Uğur CİVELEK ARKA PLAN dunyaweb@dunya.com
Sorunlar ağırlaştıkça etkili ve yetkili kesimlerin piyasa dostu olması, beklentilerle günü kurtarması daha da zorlaşacak gibi görünüyor. Zira olduğundan farklı görünmeye çalışmanın yan tesirlerinin umulan kısa vadeli faydadan daha büyük olabileceği bir aşamaya gelinmiş olabilir. Türkiye ekonomisine ilişkin aralık ayı dış ticaret rakamları durgunlaşma yönündeki eğilimin gücünü koruduğuna işaret ediyor. Söz konusu dönemde mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilere göre ihracatımız yüzde 4.5, ithalatımız ise yüzde 3.6 oranlarında gerilemiş. İddia edildiği gibi yumuşak iniş olarak tanımlanan durgunlaşma eğilimi yerini, kredi hacmindeki artışa rağmen canlanmaya bırakamamış. Soğuk Savaş dönemi sonrasında ilk kez dış finansman yetersizliği olmadığı halde ekonomi güç kaybetmeye başlamış. Neden böyle oluyor sorusunun yanıtını olduğundan farklı görünmeye çalışmanın yarattığı veya ağırlaştırdığı sorunlarda aramak gerekiyor.
 
Büyümeyi olduğundan yüksek, enflasyon ve işsizliği ise olduğundan düşük göstermek bugüne kadar günün kurtarılması yardım etmi şolabilir; fakat eşanlı olarak tutarlı davranışı engelleyerek oluşan veya ağırlaşan yapısal sorunları gözardı etmenin maliyeti bundan sonrası için bunaltıcı olabilir. Eğer olduğumuz gibi görünsek ülkemize yönelik sermaye akımları görece daha sınırlı kalır, gerçeklere dayalı tutarlılık sayesinde sorunlar bu oranda ağırlaşmaz ve aşırılıklar zorlanmaz idi. Belki kamu kesimi ve mali sektör daha az güven verirdi, fakat tüketim ve yatırım eğiliminde sürdürülebilir olmayan aşırılıkların da zorlanması söz konusu olmaz idi. Başk abir deyile son on yılda karayolu ile gitmek yerine uçarak büyük dengesizlikler yarattık ve mevcut sorunların yanına yenilerini ekledik. Peki bundan sonra ne yapacağız? Birilerinin hararetle savunduğu gibi gittiği yere adar uçuşta ısrar mı edeceğiz, yoksa sıkıntı yaratan kolaycılıktan vazgeçip karayoluna abone mi olacağız?..
 
Geçtiğimiz hafta içinde Türkiye İstatistik Kurumu'ndan gelen açıklamalar olduğundan farklı görünmek yönündeki, dengesizlikleri ve sorunları ağırlaştıran eski tercihin geçerliliğini koruduğuna işaret ediyor. Tüketici fiyat endekslerindeki tartılar değişmiş ve cari açıkta görünümü güzelleştirecek çalışmalar yapılıyormuş!.. Ülkemizde geniş kesimlerin gelirleri içindeki gıda ve alkolsüz içecek harcamalarının payı yüzde 60'a koşarken, enflasyon hesabında söz konusu grubun tartısını yüzde 24'lere indirmek bundan sonrası için yeni sorunlar yaratacak. Olduğundan farklı görünmeye çalışmanın sebep olduğu aşırılıklar durgunlaşma eğilimini besleyecek. Geri dönmeyecek kredileri vererek tüketim ve yatırımda aşırılığı desteklemek, başka bir deyişle uçmak çözüm değildi. Bu saatten sonra ne yaptığımızın veya yapmadığımızın fazla bir önemi olmayacak, örtülü bir şekilde ısmarlanan yanlışların faturası önümüze gelecek ve bu durum ötelenemeyecek. Sosyal yaşam kırılganlaşıp, istikrarsızlık artış eğilimine giriyor ise rakamların ne söylediği çok mu önemli!.. Ne dersiniz piyasa lehine ve geniş kesimler aleyhine büyük dengesizlikler yaratanlar bu açmazın ilacı olabilir mi?..
Tüm yazılarını göster