Nankör çiftçi!..

Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN aey@dunya.com

"Tarım sektörü, son 6 yılın 5'inde pozitif büyüme göstererek uzun yıllardır görülmeyen bir büyüme trendi yakalamıştır.

Son 8 yılda; tarımsal Gayri Safi Yurt İçi Hasıla cari fiyatlarla yüzde 115 artarak, 2009 yılında 51 milyar dolara, tarımda kişi başına gelir yüzde 187 artarak 2009 yılında 2.870 dolara, tarım ürünleri ihracatı yüzde 176 artarak 11.2 milyar dolara yükselmiştir.

Uygulanan tarım politikaları, verilen destekler, teşvik mekanizmaları ve yatırımcılara sağlanan kolaylıklar ile tarım sektöründeki sabit sermaye yatırımlarında ve tarım ürünleri üretiminde de önemli artışlar gerçekleşmiştir.

Türkiye'de 8 yıl öncesine göre yaklaşık olarak; mısırda yüzde 95, çeltikte  yüzde 143, ayçiçeğinde yüzde 32, kirazda yüzde 98, turunçgillerde yüzde  42, sütte yüzde 49, su ürünlerinde yüzde 161, beyaz ette yüzde 82, yumurtada yüzde 20, balda yüzde 10 daha fazla ürün elde edilmektedir.

Bugün tarım; Gayri Safi Yurt İçi Hasıla içindeki yüzde 8.3'lük payı, istihdamda yüzde 24.7'lik payı, nüfusun yüzde 24.5'ini barındırması, ihracat içindeki yüzde 11'lik payı ile Türkiye'de ön plana çıkan sektörlerden biri olurken, dünyanın 8. büyük tarımsal ekonomisi olması, 20'den fazla ürünün üretiminde dünyada ilk 5'te yer alması,1530 farklı tarımsal ürünü 177 ülkeye ihraç etmesi ile dünya tarımında söz sahibi, küresel ölçekte rekabet edebilecek bir sektör konumuna gelmiştir.

Doğrudan Gelir Desteği uygulamasına son verilerek verimlilik artışı ve üretimle ilişkisi olmayan destekleme araçları yerine; kalite, sağlık, verimlilik ve kırsal  kalkınmayı esas alan 52 yeni destek uygulaması başlatıldı.

2010 yılı ürünlerine verilecek destek miktarlarının önemli bir bölümü üretim sezonundan önce açıklanmış ve üreticilerimizin üretimlerini planlamalarına imkan sağlanmıştır.

Tarımsal desteklerde; 2003-2010 döneminde cari fiyatlarla yüzde 207, sabit fiyatlarla yüzde 40, dolar bazında ise yüzde 210 artış sağlanmıştır.

2003-2010 döneminde tarım sektörüne aktarılan diğer kaynaklar hariç (fiyat desteği, faiz sübvansiyonu, ihracat desteği vd.); Bakanlığımız cari transferler bütçesinden toplam 36 milyar 100 milyon TL tarımsal destek verilmiş olacaktır.

Son 8 yılda 1800 kooperatif projesine 1 milyar 551 milyon TL kredi tahsis edilmiş, bu projelerle 178 Bin aileye aynı zamanda istihdam sağlanmıştır.

2006 yılında başlatılan Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında toplam 2.256 proje tamamlanmış olup, 962 proje de devam etmektedir. Kırsal kalkınma yatırımlarının desteklenmesine yönelik toplam 724 milyon TL hibe desteği verilmiştir.

Ziraat Bankası'nca yüzde 59, Tarım Kredi Kooperatifleri'nce  yüzde 69 olarak kullandırılan yatırım ve işletme kredilerinin faiz oranları, kademeli olarak düşürülerek 2010 yılında yüzde 13'e indirilmiştir. Başlatılan sübvansiyonlu kredi uygulamasıyla bu oran bazılarında sıfır bazılarında ise  yüzde 9.75 aralığına çekilmiş ve Ziraat Bankası tarafından kullandırılan tarımsal kredi vadeleri, işletme kredilerinde 18 aydan 24 aya, yatırım kredilerinde ise 5 yıldan 7 yıla çıkarılmıştır. 2002 yılında 550 bin çiftçi 529 milyon TL kredi kullanmış iken, 2010 yılı Ekim ayı sonu itibariyle yani yılın ilk 10 ayında 1 milyon 135 bin çiftçi, 12.8 milyar TL tarımsal kredi kullanmıştır.

Bakanlığımızın 2011 yılı bütçesi toplam olarak 8 milyar 398 milyon TL'dir. Bunun; 6 milyar TL'si çiftçilerimize tarımsal destek olarak ödenecektir. Bütçede geçen yıla göre ortalama yüzde 9.9 oranında artış sağlanmıştır."

Yukarıda okuduklarınız, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker'in 2011 bütçe sunuş  konuşmasının geniş özeti.

Bakanın penceresinden bakınca tablo şöyle:

Türkiye, son 8 yılda tarımda uçmuş. Bütün istatistiklerde rekor üstüne rekor kırmış. Destekler çığ gibi büyümüş, altyapı yatırımları bitirilmiş, yasal düzenlemeler tamamlanmış, yapısal sorunlar çözülmüş. Türkiye, dünyanın sayılı tarım ülkelerinden biri olmuş.

Bakanlık bununla yetinmedi. Cumhuriyet tarihi boyunca ilk kez kurbanlık hayvanlar ithal edildi. Canlı hayvanın, kırmızı etin her türlüsü dışarıdan getiriliyor. Pamuğa yılda 1 milyar dolar, bitkisel yağa 3 milyar dolar, soyadan mısıra, elmadan sarımsağa kadar her türlü tarım ürünü ithal ediliyor.

Fakat, bu hükümet, bakanlık ne yaparsa yapsın çiftçilere yaranamıyor. Bu çiftçiler gerçekten nankör!

Bu büyük başarıya rağmen "battık", "öldük", "bittik" diye ağlıyorlar.

Hem bu kadar destek verilecek, bu kadar ihracat, bu kadar büyüme, bu kadar üretim ve yatırım artışı olacak hem de her şey ithal edilecek. Hangi ülke hangi bakanlık bunu başarabilir?

Eyy çiftçiler, neden ağlıyorsunuz? Bu  büyük başarıyı (!) görmüyor musunuz?

Yoksa, Tarım Bakanı'na inanmıyor musunuz?

Sizin yaptığınız düpedüz nankörlük.

Belli ki  bunlar Türkiye'de yaşamıyor. Seçimden seçime bu başarıya oy veriyor. Sonra "biz ne yaptık, elimiz kırılsaydı da oy vermeseydik, öldük, bittik" diye ağlıyor.

Unutmayın, 2011 Haziran'ında yine seçim var. Bu başarıyı (!) sürdürmek sizin elinizde. Nankörlük yapmayın!

Tüm yazılarını göster