“Müttefiklerimiz yenilince, biz de…”

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Yüzyıl öncesinde söylenmiş olsa da, beynimize işlemiştir bu değerlendirme. I. Dünya Savaşı’nın sonucuyla ilgili olarak söylenir; “Müttefiklerimiz yenilince biz de yenilmiş sayıldık” diye. Acaba ta yüzyıl öncesinden mi kaldı bu işimizi başkalarına bağlayarak sorunlardan sıyrılma, daha da kötüsü kendimizi kandırma isteği. O zaman mı alıştık ki buna. Biz yenilmedik oysa, müttefiklerimiz yenilince bize de “yeniliyor gibi olmak” düştü! Yoksa biz…

O zaman klasik anlamda savaştı kaybettiğimiz, şimdi de ekonomik savaşlar kazanılıyor ya da kaybediliyor. Ama dikkat edin, yine hep müttefiklerimiz sayesinde ya da müttefiklerimiz yüzünden.

22 Mayıs’tan beri hop oturup, hop kalkıyoruz. FED tahvil alımını azalttığında ne olacak, diye. İşte en baş müttefikimiz ABD’nin yaptığı! Burada, “müttefikimiz yüzünden” durumu var. ABD ekonomisi iyiye giderse, bu durum tahvil alımının azaltılmasıyla sonuçlanacak ve bize yansıma olumsuz olacak. Ama 22 Mayıs’taki açıklama daha sonra bir anlamda değiştirildi, tahvil alımının azaltılması ertelendi. Bu durum bizi olumlu etkiledi, piyasalar yeniden kendine geldi. Bu kez, “müttefikimiz sayesinde” durumu yaşanmış oldu.

ABD ekonomisi gün gelecek şimdikinden daha iyi olacak, bundan kimsenin kuşkusu yok. O zaman da, tahvil alımı azaltılacak. Bu gelişme diğer ülke piyasalarını korkulduğu kadar etkileyecek mi, yoksa yaşadığımız “şüyuu vukuundan beter” durumu mu? Kimi görüşler o yönde çünkü. “Çok abartmaya gerek yok” deniliyor; “Tamam, ABD tahvil alımını azaltacak, ama bu durum gelişmekte olan ülke ekonomilerini sanıldığı, korkulduğu kadar da etkilemeyecek” görüşü dile getiriliyor.

Bu biraz da mezarlıktan geçerken ıslık çalmaya mı benziyor dersiniz. “Bize bir şey olmaz” görüşü mü depreşiyor.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan küresel ortamın gelecek dönemde gelişmekte olan ülkeleri etkileyeceğini söylüyor. Dünya ekonomisinde aşağı yönlü risklerin sürdüğünü vurgulayan Babacan, Türkiye’nin ana ticaret ortağı Avrupa’da da kısmi iyileşmelere rağmen kalıcı ekonomik aktiviteye ulaşılıp ulaşılamayacağının bilinemediğini belirtiyor.

İşte size bir başka “müttefik grubu yüzünden” durumu daha… AB ülkeleri durumlarını düzeltmiş olsalardı, kim tutardı bizi!

Devam ediyor Başbakan Yardımcısı Ali Babacan açıklamasına:

“Gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımlarının 2014 yılında da bu yıla göre bir miktar gerileyeceği tahmin edilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin, ABD’nin para politikasında yakın zamanda gerçekleşmesi beklenen normalleşme dönemine hazırlıklı olmaları büyük önem taşımaktadır.”

Yani yine baş müttefikimiz “ABD yüzünden” durumu yaşanacak. Buna hazırlıklı olmak gerektiğini söylüyor Ali Babacan.

İyi güzel de, aklımıza bazı sorular takılıyor. Birincisi; her ne kadar olacağına pek ihtimal verilmiyorsa da Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın dile getirdiği “Sermaye girişi hızlanırsa 2014’te doların 1.80’e kadar gerileyebileceği” görüşü. Babacan ve Başçı, birbirleriyle taban tabana zıt görüşler dile getirmiş olmuyorlar mı? Kafamız karışıyor; 2014’te “müttefiklerimiz yüzünden” durumu mu yaşayacağız, “müttefiklerimiz sayesinde” durumu mu?

Niye bu kadar etki altındayız?

“Müttefiklerimiz yüzünden” ya da “müttefiklerimiz sayesinde”… İyi de biz niye bu kadar etki altındayız ki. Niye başka ülkelerde ya da ülke gruplarında olanlar bizi böylesine yoğun bir şekilde etkiliyor ki. Hiç etkilemesin veya etkilemez, diyemeyiz tabii ki; elbette dünyadaki gelişmeler kıyısından köşesinden bize de bulaşacak, ama biz sanki kolumuzu tümden kaptırmışız gibi gelmiyor mu size de…

Bir dönem dünyalar kadar faiz verdiğimiz ve TL’yi çok değerli tuttuğumuz için oluk gibi akan sıcak para böylesine yüklü tutarlarda olmasaydı ABD’deki tahvil alım programı bizi bu boyutta etkiler miydi, daha açıklama yapılır yapılmaz karalar bağlar mıydık?

İhracatta pazarı zamanında gereği gibi genişletebilseydik, daha da önemlisi teknolojik ürünleri ön plana çıkarabilmiş olsaydık, marka yaratabilseydik, (bakınız Güney Kore) dünya pazarlarındaki daralmadan böylesine etkilenir miydik?

Bütün bunların hiçbirini yapma, otomobil üretecek babayiğit arayarak gününü geçirmeye devam et, sonra da “müttefiklerimiz yüzünden” diye kıvran dur!

Tüm yazılarını göster