Müdahale ve döviz kuru hareketi

Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Merkez Bankası tüm dikkatini döviz kurundaki oynaklığı azaltmak, kurun zıplayıp gitmesini engellemek üzerinde yoğunlaştırmış durumda. Bunda haksız da sayılmaz. Zira kurda  oynaklık  ve sürekli yükselme eğilimi Merkez Bankasının amaçlarına ters düşüyor.   Merkez  Bankasının  temel amacı fiyat istikrarını sağlamak. Bunun için enflasyonu kontrol altında tutmayı  esas  görevi olarak tanımlıyor. Aynı şekilde finansal istikrarı sağlamak da Merkez Bankasının amaçları arasında yer alıyor.

Döviz kurunda oynaklığın artması ya da sürekli yükselme eğiliminin belirmesi Merkez Bankasının bu amaçlarını yerine getirmesini engelliyor. Döviz kurunda oynaklığın artması finansal istikrarsızlık üretiyor, belirsizliği besleyerek iktisadi karar almayı zorlaştırıyor ve, belki de en önemlisi, döviz piyasasında bulanıklığı arttırıp, kur hareketini bütünüyle spekülatif motiflere teslim ediyor.  Öte yandan, döviz kurunun sürekli yukarıya doğru hareket etmesi  belli bir vadede  fiyatlara  yansıyor ve enflasyonu kışkırtıyor.

Belki en kötüsü bu ikisinin bir araya gelmesi. Döviz kurunda oynaklığın yukarıya doğru artması hem oynaklığın olumsuz etkilerini üretiyor hem de kurdaki yükselişin enflasyonist baskısını büyütüyor. Bu daha çok spekülatif baskılardan kaynaklan bir durum. Kurun yükseleceği beklentisini üreten spekülatif dayatmalar hem  oynaklığı  besliyor hem de kuru yükselterek enflasyonu besliyor.

                                               *                      *                       *

Bütün  bunlar  bugünlerde Merkez Bankasının kafasını neden döviz kuruna takmış olduğunu açıklıyor diye düşünüyorum. Son haftalarda bizim döviz  piyasası kur oynaklığı ve kurda yükselme eğiliminin bir araya geldiği olumsuz konuma sürüklenmiş gibi görünüyor. Merkez Bankası döviz piyasasına doğrudan ve büyük meblağlarla müdahale etmese döviz kurunun fırıldak haline gelip yukarıya tırmanacağı anlaşılıyor.

Burada döviz kurunda hareketi  uyaran  iki farklı gelişmeyi birbirinden ayırmak gerekiyor. Döviz kuru ya kur üzerinde etkili olan iktisadi büyüklüklerin değişmesi sonucu hareketlenir ya da şu veya bu nedenle artmış olan spekülatif  girişimlerin ürünü olarak hareket etmeye başlar. Bu iki durumda Merkez Bankasının tutumu farklı olur.

Merkez Bankaları ekonominin kendi içinden gelen ivmenin hareket ettirdiği döviz kuruna karşı müdahale etmekten genellikle kaçınırlar. Bunun nedeni bu tür müdahalelerin etkin olma olasılığının düşük maliyetinin ise yüksek olmasıdır. Buna karşılık Merkez Bankaları spekülasyonun ya da bir tür korku motifinin hareketlendirdiği döviz piyasasına hemen ve gerekirse büyük meblağlarla müdahale eder.  Zira bu gibi durumlarda müdahaleden kaçınmak ya da müdahalede hasis davranmak oynaklığı arttırır, kuru yükseltir. Yani hareketsiz kalmak en  olumsuz kombinasyonun döviz piyasasına egemen olmasına neden olur. Bu durumda müdahale etmemenin maliyeti yüksektir.

TCMB'nin son sıralardaki biraz da telaşlı fiziki ve sözel müdahalelerine bakılacak olursa döviz piyasasındaki duruma konulan teşhis bunun daha çok spekülasyon ve/veya korku güdülerinden kaynaklanan bir hareket olduğu yönündedir. Aslında son veriler de bu teşhisi doğrular niteliktedir. Şu sıralarda ekonominin kendi ilişkiler yumağı içinde doğurduğu döviz arz ve talebi büyüklüklerinin hareketi döviz fiyatını oynak ve yukarı yönlü yapacak güç ve nitelikte değildir. Dış ticaret dengesindeki eğilimin tersine dönüyor olması bunun en önemli kanıtıdır. Bu durumda  spekülasyon artı korku vb gibi motiflerin sürüklediği bir döviz piyasası oynaşmasının söz konusu olduğunu düşünmek doğru olur.

                                                *                     *                       *

Burada ilginç bir duruma da işaret etmek gerekir. Verilerden ve beyanlardan  döviz  kurunu oynak hale getirip, yukarıya doğru baskılayan etkenin bilinen ve  alışılmış etken olmadığı anlaşılıyor. Yani döviz piyasasında oynanan oyunun faili "olağan şüpheli" değil. Genellikle yabancı yatırımcılar döviz piyasasında spekülasyon eğilimli talep yaratır, ortalığı korkuya verir ve bu süreçte oynaklık artar döviz kuru yukarıya doğru baskılanır. Bu tür oyunlarda "olağan şüpheli" yabancı yatırımcılardır.

Şimdi, örneğin Sayın Babacan'ın beyanından, anlaşıldığı kadarıyla döviz kurunu istikrarsızlaştırıp, yönünü yukarıya çevirecek bir yabancı hareketi yok. Yani yabancılar panikleyip, dövizi alıp kaçmak niyetinde değiller. Tersine, netinde bu kaynaktan gelen bir döviz fazlası olduğu söyleniyor. Döviz piyasasındaki çalkalanmayı daha çok yerli aktörlerin yarattığı anlamına geliyor bu.

Bu durumda  TCMB yabancıları dizginlemekten çok yerlileri sakinleştirmeye çalışıyor gibi görünüyor. Bu daha mı  kolay bir iştir bilmiyorum doğrusu.

Tüm yazılarını göster