Sektörün içinden gelenler tarafından 2012 yılında başlatılan Money20/20, küresel fintek ekosisteminin kalbinin attığı yer sayılıyor. İşbirliklerinin yapıldığı, finansın geleceğinin şekillendiği bu etkinliklerin en yenisi 4-6 Haziran tarihleri arasında Amsterdam’da gerçekleştirildi.
Money20/20 Europe'da ana konulardan biri, insanların yerini almak yerine onlarla çalışan makineler bağlamında yapay zekâ oldu. Bazı fintekler, yapay zekânın belirli rollerdeki insanlara olan ihtiyacın yerini alması konusunda daha cüretkar bir tavır oluştursa da etkinlikteki genel düşünce, yapay zekânın insanların üretkenliğini desteklemesi yönündeydi. Bu bağlamda Microsoft'un EMEA Bölgesi Finansal Hizmetler Yöneticisi Patrice Amann’ın, yapay zekâ ürününe atıfta bulunarak “Copilot çok önemli bir kelimedir ama otomatik pilot değildir” ve Mistral AI CEO'su Arthur Mensch’in “Modellerimiz %100 çalışmıyor. Konumlandırmak ve test etmek için bu döngüde insanlara ihtiyaçları var” yorumları önemliydi. Bu tespitlerin özüne baktığımızda, yapay zekâyı konumlandırmanın getirdiği maliyet tasarrufları iştah açıcı olabileceği ancak insan unsurunu ihmal eden finansal kurumlar başarısız olacağı vurgulandı. Müşterilerin, yoğun bir şekilde yapay zekâ temsilcilerle karşı karşıya kaldıklarında ve devreye girecek bir insan bulunmadığında hızla hayal kırıklığına uğrayabileceği düşünülüyor. Müşteri ve çalışan deneyimini geliştirmek için yapay zekâyı, bu bakış açısıyla entegre etmenin önemini anlayan finans kuruluşlarının ise başarılı olacağının altı çizildi.
Açık bankacılık, finansal hizmetlerde devrim yaratan bir yenilik olarak, kısa sürede küresel bir fenomen haline geldi. Başlangıcından bu yana, dünyanın dört bir yanına hızla yayılan bu model, hem düzenleyici odaklı yaklaşımlarla (örneğin AB, Hong Kong ve Avustralya’da) hem de piyasa odaklı inisiyatiflerle (örneğin Japonya ve Singapur’da) büyümeye devam ediyor. Finansal hizmetlerin dijitalleşmesi ve veri paylaşımının teşvik edilmesiyle, açık bankacılık ekosistemi her geçen gün genişliyor.
Bazı ülkeler ise bu dönüşüme hibrit bir yaklaşım benimsemiş durumda. ABD, Suudi Arabistan ve Yeni Zelanda gibi ülkeler, açık bankacılıkla ilgili mevzuatı uygulamaya koyarak bu alandaki düzenlemeleri güçlendiren son ülkeler arasında yer alıyor. Bu gelişmeler, küresel finansal piyasalarda şeffaflık, rekabet ve inovasyonu artırmayı hedefliyor.
Ozone API'nin kurucu ortağı Huw Davies, düzenleyici otoriterelerdeki kararsızlığın, pazarın ilerlemesini engelleyebileceğine inandığını belirleterek “Teknoloji zaten mevcut ancak bu tamamen pazarda ivme yaratmakla ilgili. Ortadoğu, çok daha hızlı ilerlediği ve öğrenilecek bölge olarak İngiltere ve Avrupa'yı geride bıraktığı için 'her şeyi açma' konusunda lider olacak gibi görünüyor.” yorumu önemliydi.
Bu önemli etkinlikte TÖDEB önderliğinde kurulan pavilyona ülkemizin önde gelen fintekleri katkı sağladı. Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi’nin de üst düzey yöneticileriyle destek verdiği alanda TÖDEB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin’in “Burası fintek sektörünün kalbinin attığı yer. İşbirliklerinin yapıldığı, imzaların atıldığı, geleceğin şekillendiği bir alan burası. Hem ülkemiz hem de üyelerimiz için Avrupa doğal ticaret paydaşımız. Regülasyonlardaki uyum sebebiyle de dünyaya açılma kapımız” sözleri ile etkinliğin önemini bir kez daha vurguladı.
Money 20/20 Europe etkinliği, küresel finans ve fintek dünyasında yeniliklerin, işbirliklerinin ve geleceğin şekillendiği önemli bir platform olmaya devam ediyor. Türkiye'nin de bu etkinlikteki güçlü varlığı, ülkemizin fintek ekosisteminin uluslararası alanda ne kadar iddialı ve rekabetçi olduğunu gösteriyor. Güzel bir gelecek için…