Mısır (2)

Ferit Barış PARLAK AYRINTI ferit.parlak@dunya.com

Mısır’da yaşananları, Mısır’da yaşayan arkadaşımın diliyle anlatmıştım geçtiğimiz hafta üzülerek...

Bir okurum da yorumlamış yaşananları gönderdiği mesajında, “Süreci net olarak anlatmışsınız ama konuyu tarihte yaşananlar/yaşatılanlarla bağlasaydınız daha iyi olurdu” diyerek...

Tarihi sürece de kısaca bakalım, okuyucu yorumuna hak vererek...

*             *             *

Bağdat...

Dicle Nehri’nin hayat verdiği; bağlarla, bahçelerle, çeşmelerle, meydanlarla süslü yaşam alanıydı...

Asma yapraklarının, zeytin ağaçlarının, söğüt gölgelerinin vatanıydı...

Dünyanın dört bir tarafından gelen ‘tacir kervanlarının’ pazar kurduğu, ticaretin/ekonominin başkentiydi...

Dünyanın en büyük hekimlerinin, matematikçilerinin, bilim adamlarının hatta astronomlarının yetiştiği okuldu...

Akademilerin kurulduğu; bilimin, matematiğin, tıbbın temel kuramlarının doğduğu şehirdi...

“Yanlış hesap Bağdat’tan döner...” gibi atasözlerine de konu edilmiş bir ilim merkeziydi...

*             *             *

N’oldu?

*             *             *

Kahire...

Nil Nehri, MÖ 3000’lü yıllara dayanan kültürel ve tarihi birikim, stratejik konum, doğal kaynaklar, bilimsel araştırmalar nedeniyle Bağdat’ınkine benzer bir bolluk...

Ve o bolluğun içinde/dışında yaşanan siyasi çekişmeler sonucunda kurulan onlarca devlete ev sahipliği...

*             *             *

Anlatır tarih kitapları...

Kısaca şöyle der:

Birileri bölemedi!

Kendi kendilerine bölündüler...

Ve aralarında, durduk yere oluşturdukları nefretle bugünlere geldiler...

Nefretin getirdiği iç karışıklıklarla kendilerini eritirken, birilerinin de önünü açtılar...

*             *             *

Peygamber efendimizden sonra,

Kahire’ye karşı, Bağdat’ın tutumu...

Bağdat’a karşı, Kahire’nin tutumu...

Bugünlerin ilk tohumu!

Yani ‘Sünni’ ile ‘Şii’ sorunu.

*             *             *

Bizde de oldu...

Refah için, kalkınma için, büyüme için ve en önemlisi insan olmak için atılması gereken adımların tamamı bu sorun nedeniyle durdu...

Yürekler kavruldu...

Denge bozuldu!

*             *             *

Tam dedik ki: “Herkes dersini aldı!”, “Eğitimli sayısı arttı!”, “insanların vizyonu değişti, gelişti!”, “Nefretin insanları/devletleri felakete sürüklediği anlaşıldı!”...

Irak’ta da, Suriye’de de, Mısır’da da yine başa dönüldü ve kardeş kavgası başladı.

Tüm yazılarını göster