Mikro reformlar ve "eğilimler bağlamı"

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Mikro reformların "zihinde başlaması " gerektiğini, reform önerilerini geliştirirken bütünlüğü yaratacak ve onları etkin kılacak  "bileşenleri ve ölçüleri" önceki iki yazıda tartıştık. Bir adım daha ilerleyerek mikro reformların "eğilimler bağlamını" tartışalım.

Eğilimleri, eğilimlerin olası fırsat ve tehlikelerini analiz etmeden herhangi bir reformun tasarlanması eksik olacaktır. Diğer sosyo-ekonomik alanlarda olduğu gibi, mikro reform önerilerinin geliştirilmesinde de eğilim analizinden yola çıkılmalı.

Sanayi Devrimi aşaması aşılarak Bilgi Toplumu aşamasına geçildi. Bilgi Toplumu aşamasının gerektirdiği insan ve sermaye kaynakları,  bir önceki aşamadan ayrışıyor. Ayrıca, insanlar arasında karşılıklı-bağımlılık ilişkileri de çözülme ve yeniden örülme sürecinden geçiyor. Bilgi Toplumu, kendi yaşam biçimleri ve yaşam tarzlarını oluşturuyor. Bilgi toplumu aşaması, enformasyon odaklı, küresel ve ağ kurumuna dayalı yeni bir toplumsal örgütlenme ekseninde gelişiyor. Yeni oluşumun "ihtiyaçlarını" gözetleyen reform önerini geliştirme önem kazanıyor…

Dünya genelinde "ekonomideki güç merkezi" odak değiştiriyor. Ekonomide güç merkezi değişmesinin yönü ve hızı hakkında ayrıntı bilgisine, netleşmiş fikre sahip olmadan sağlıklı gelecek inşa edilmesi beklenmemeli. Reform önerilerini tasarlayanlar, güç merkezindeki odak-kaymasının yaratacağı yeni "birikim sistemi" ve "rekabet ilişkilerini" analiz ederlerse fırsatları en üst düzeyde değerlendirme, tehlikeleri de en düşük maliyetle savuşturma mümkün olabilir.

Kentleşmenin yükselişi

Bilgi Toplumu aşamasının çok temel eğilimlerinden biri de refah arayan insanların göçleri ve kentlerin artan önemi. Kentleşme insanları yakınlaştırıyor ama aynı zamanda yarışmalarının hızını, yaygınlığını ve yoğunluğunu da artırıyor. Kentleşme, toplumun dayanağı olan aile yapısını yeniden biçimlendiriyor. Öğretim ve eğitim ihtiyaçlarını farklılaştırıyor; okulun, devletin, dini kurumların işlevlerini değiştiriyor. Bir mikro reform önerisi bu eğilimleri gözlemeden tasarlanmışsa ciddi bir dayanaktan yoksun kalır.

Teknolojiye kolay erişebilirlik nedeniyle nüfusu kalabalık ülkelerdeki ekonomik büyüme yeni bir olgu. Bu yeni olgunun rekabet gücü üzerindeki olası etkilerini zihinde netleştirmeyen bir mikro ekonomik reform önerisi tasarlanırsa fiziki sermaye, insan kaynağı ve teknoloji arasında uygun dengelerin kurulmasını zorlaştırır.

Tüketici değerleri, beklentileri ve davranışları değişiyor. Bilgi Toplumu aşamasında zengin ile yoksul arasındaki farklılık hem mekânsal hem demografik anlamda artıyor. Öte yanda, orta sınıfın yeniden yükselişine tanıklık ediyoruz. Değişen tüketici ihtiyaçlarını, beklenti ve davranışlarını analiz etmeyen; yapı, işlev kültür bütününü gözetmeyen reform önerileri bizi yaratılmak istenen sonuca götürmez.

Sınırsız açıklık

Rekabet bir önceki birikim sisteminin dayandığı olan "emek-sermaye ekseninden", hızla "yaratıcı girişimcilik eksenine" kayıyor. Bu eksen kayması " inovasyon-odaklı rekabet gücü yaratmayı"  öne çıkarıyor. Dünyanın, yakın çevremizin ve ülkemizin inovasyon-odaklı rekabetteki konumunu analiz etmeyen bir reform önerisi sakat doğabilir.

Genel olarak tüm teknolojilerde, özelinde bilişim teknolojilerindeki gelişmenin hızı ve yönü endüstrileri  "sınırlı açıklıktan sınırsız açıklığa" taşıyor. Sınırsız açıklığın yaratacağı faktör koşulları, talep koşulları, karşılıklı-bağımlılık ilişkileri ve rakip stratejilerini değerlendirmeyen reform önerilerinin içini doldurmak mümkün olamayabilir.

Bir başka eğilim,  rekabet yapısının artan biçimde ölçek ekonomisinin erişebilirliği ile küçük ölçek yapının esneklik ve hızının koordinasyonunu gerektiriyor. Gelecek, netleştirilmiş bilgi etkin koordinasyon ve girişimci enerjisinin odaklanması üzerine kurulacak. Önerilecek reformların yapı, işlev ve kültürü dikkate alırsa başarılı olabilir.

Anlatılanlara  "inanmayabiliriz", ama birbirimizi "anlamaya" çalışalım… Aklımızı kimseye emanet etmeyelim ama ben-merkezci anlayışın ayıran ve daraltan algısına da tutsak olmayalım… Önerilenleri sınırsız şeffaflıkla tartışalım.

Tüm yazılarını göster