Mevduattaki sürpriz stopaj indirimi mi?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com


Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın önceki gün Anadolu Ajansı'nda yaptığı açıklama sonrasında dikkatler daha çok not artırımının ardından döviz kurlarında ortaya çıkabilecek artış ve buna karşı alınacak önlemlerde yoğunlaştı. Başçı'nın çıtlatmakla yetindiği, detayı bilinmediği için üstünde pek fazla durulmayan bir bilgi daha vardı. Merkez Bankası Başkanı, "Bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatı başka bir kanaldan daha teşvik etmek istiyoruz, o sürpriz olsun" dedi. Belli ki bu teşvikle ilgili detaylar ya henüz tam belli değildi ya açıklama için erkendi ya da açıklamayı Merkez Bankası'nın yapması pek uygun düşmez, diye düşünülmüştü.

Başçı'nın açıklamasındaki "başka bir kanaldan daha" vurgusu önemli. Mevduatın vadesini uzatmak için şimdiye kadar kullanılan kanal belli; zorunlu karşılık oranlarını mevduata göre farklı belirlemek. Hem zaten Merkez Bankası uzunca bir süredir uzun vadeli mevduatı zorunlu karşılıklar yoluyla teşvik etmeye çalışıyor. Ancak bunda pek de başarılı olunduğu söylenemez.

Bunun birkaç nedeni var. Merkez Bankası, bir yıla kadar vadeli mevduatla bir yıl ve daha uzun vadeli mevduata uygulanan zorunlu karşılık oranları arasındaki makası 2011 yılı başından 2011 eylül ayı sonuna kadar açtı. Daha sonra fark bir miktar kapatıldı, aynı yılın ekim ayında ise fark daha da daraltıldı. Farkın açıldığı dönemde, yine de çok düşük düzeyde bulunmakla birlikte, toplam mevduat içinde bir yıl vadeli olanların payı görece biraz artmışken, daha sonra bu pay yeniden gerilemeye başladı. Ekim sonuna ilişkin son verilere göre, bir yıl vadeli mevduat, toplam içinde ancak yüzde 2 kadar pay alabiliyor.

Merkez Bankası, bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatın halen yüzde 5 olan zorunlu karşılık oranını daha da düşürerek vadeyi uzatmak isteyebilir. Ancak, Başkan Erdem Başçı'nın açıklamasındaki "başka bir kanaldan daha" ifadesi belli ki kastedilenin zorunlu karşılık olmadığına işaret.

Stopaj mı düşürülecek?

Mevduat faizinde halen uygulanmakta olan stopaj, tüm vadeler için yüzde 15 düzeyinde bulunuyor. İşte bu oran aşağı çekilebilir. Bu bir vergi ayarlaması olduğu için, düzenlemeyi Maliye Bakanlığı yapacaktır. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın "O sürpriz olsun" diyerek detaylı bilgi vermemesinin altında da muhtemelen kararı başka bir kurumun alacak olması yatıyordur.

Bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatın faizindeki stopajın yüzde 15'ten aşağı çekilmesi sayesinde bankalara yük gelmeden mevduat sahibi daha yüksek net faiz alma olanağına kavuşacaktır.

Nominal faiz değişmez, net artar

Bankalar, faizlerin daha da düşebileceği yolundaki beklentiden dolayı vade uzayınca faizi artırma yoluna gitmiyorlar.

Merkez Bankası'nın bankaların mevduattaki ağırlığını dikkate alarak yaptığı belirlemelere göre, son veri olan ağustos ayı itibariyle bir aya kadar vadeli mevduatın ortalama faizi yüzde 7.55 düzeyinde.

Daha sonraki vadelerde faiz oranları birbirine çok yakın; vade önemini neredeyse tümüyle yitiriyor. Üç aya kadar vadeli mevduatın ortalama faizi yüzde 9.84, altı aya kadar vadeli mevduatın ortalama faizi yüzde 10.39, bir yıla kadar vadeli mevduatın ortalama faizi ise yüzde 10.41 düzeyinde bulunuyor.

Bu oranlar da, vade uzadıkça bankaların yüksek faiz vermeyi düşünmediklerinin somut bir göstergesi niteliğinde.

Tasarruf sahibi uzun vadeyi zaten hiçbir zaman benimseyemedi. Uzun vadenin ekonomik yönden bir cazibesi de olmayınca kimse kısa vadeden vazgeçmiyor.

İşte Merkez Bankası'nın, muhtemelen stopaj yoluyla ve dolayısıyla Maliye Bakanlığı'yla işbirliği içinde atmayı öngördüğü adım sayesinde uzun vadeli mevduat biraz olsun cazip hale getirilebilir. Türkiye'de mevduatın reel getirisinin uzun zamandır sıfır düzeyinde seyrettiği, hatta kimi dönemlerde negatife düştüğü dikkate alınırsa, bu düzenleme belki tasarrufları biraz olsun canlandırabilir.

Ancak, uzun vadeyi teşvik edecek düzenlemelere öyle çok da umut bağlamamak gerekir. Ekonomiye olan genel güvensizlik dağılmadıkça, kimse tasarrufunu üç kuruş fazla kazanmak uğruna, o da kazanabilirse, uzun vadeli bağlamayı düşünmeyecektir. Ayrıca; bir, üç ve altı aya kadar vadeli mevduatların yıllık birikimli getirilerinin de bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatı aşmaması gerekir ki, uzun vadeliye bir yönelme olabilsin. 

Tüm yazılarını göster