Mevduatta yavaşlama krediler artmıyor bono kotası doldu

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

BDDK tarafından geçen hafta sonu yayınlanan bankalarımızın eylül sonu rakamları 3 konuda tehlike işareti veriyor:

1) Halkımız tasarruf yapamıyor. Mevduat artış hızı yavaşladı.

2) Bankalar kredi vermiyor veya veremiyor.

3) Bankaların bundan sonra Hazine bonosu satın almaları imkanı kalmamış gibi.

Bankaların eylül ayı sonundaki rakamlarının en çarpıcı olanı, geçen eylülden bu yana 12 ayda banka kârlılıklarında görülen yüzde 41.1 oranındaki artış.

Mevduat ve kredi artmamış iken bu artış konuya yabancı olanların kafasını karıştırıyor.

Aslında artış, yüksek faizli Hazine bonosu ve devlet tahvillerinden kaynaklanıyor. Faizler geriledikçe bankalar kağıt üzerinde kâr yazdı.

Artık faiz indirimlerinde sona gelindiğine göre bankalar için önümüzdeki dönemde benzer imkan olamayacak.

Tam tersine bankaları korkutan reel ekonomideki canlanmanın gecikmesi sonucu risklerin artması olasılığı. Kredilerin takibe dönüşüm oranı her ne kadar yüzde 3.1'den yüzde 5.3'e tırmanmış görünüyor ise de, bu gerçek risk göstergesi değildir.

Çünkü bankalar takibe dönüştürmeden önemli miktarda krediyi yaşatmaya çabalıyorlar. Reel ekonomi canlanmaz ise bu çabaları sürdürmek zorlaşacak, o zaman da takibe dönüşüm oranı birden artacaktır.

Mevduat artışı geçen eylülden bu eylüle yüzde 16.8, yılbaşından eylül sonuna yüzde 7.6 oranındadır. Mevduat hesaplarına tahakkuk ettirilen faizlerin de bakiyeye eklendiği dikkate alındığında mevduat hesaplarında büyüme olmadığı görülüyor.

Bankalar kredi vermediklerinden değil, kredi veremediklerinden geçen eylülden bu eylüle kredi artışı sadece yüzde 4.0 oranında. Kredilerde de faiz ödenmemesi halinde ek krediler ile hesabın yaşatıldığını dikkate almak gerekir.

Bankalardan kredi talep edenler sorunlu kuruluşlar oluyor. Çünkü sağlıklı kuruluşların krediye ihtiyacı yok. Üretim artmıyor, yatırım yapılmıyor. Bankalar bu nedenle kredi veremiyor.

Eylül ayı sonunda menkul değerler toplamı 241 milyar TL, geçen eylülden bu yana yüzde 34.3 artış var. Krediler toplamı 375 milyar TL. Kredilerin yüzde 65'i büyüklüğünde imkan menkul kıymetlere bağlanmış.

Önümüzdeki dönemde bütçe açığı nedeniyle Hazine 50 milyar dolayında yeni borç arayışına girecek. Bankaların daha fazla Hazine bonosu satın alabilecek durumları yok. Para bulurlar ama dengeleri altüst olur.

Kaldı ki mevcut portföy büyüklüğü de banka sistemi için tehlike kaynağı. Herhangi bir nedenle faizlerin yükselmesi halinde banka sistemi büyük bir sarsıntı geçirebilir.

BDDK banka sistemini iyi gözetiyor, iyi denetliyor ama, bilançoların ortaya koyduğu yapı hiç de iyi değil. Sermaye yeterlilik rasyosunun yüzde 20.1 olması bir güvencedir. Fakat bu bile bankaların faiz artışı ve batak kredilerin artması halinde karşılaşacakları sorunları kolay atlatmalarını sağlayamayabilir.

Seçilmiş rasyolar (%)

                                                  EYLÜL 2008  ARALIK 2008  HAZİRAN 2009  EYLÜL 2009

Kredilerin takibe dönüşüm oranı(*)  3.1             3.7                 4.9                    5.3

Sermaye yeterliliği rasyosu             17.5            8.0                 19.2                  20.1

Mevduatın krediye dönüşüm oranı(*) 89.3        84.1                82.9                  81.3

Aktif kârlılığı- ROA

(Dönem net kârı/ortalama aktifler)  1.8                2.1                 1.5                     2.1

Özkaynak kârlılığı- ROE

(Dönem net kârı/ortalama özkaynaklar) 11.5     18.7                12.7                   18.0

Serbest sermaye/Toplam aktifler     8.4                8.2                  9.0                     9.3

Toplam aktifler/GSYİH(**)               72.5              77.1               82.3                  85.5

Tüm yazılarını göster