Mevduatta bir yıl vadelinin payı yüzde 1'e düşünce karşılık indirim

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası küresel kriz sürecinde bir puan düşürerek yüzde 6'dan yüzde 5'e çektiği Türk parası karşılık oranını iki aşamada yeniden yüzde 6'ya çıkardı. Karşılık oranı yüzde 5'ten yüzde 5.5'e çıkarılırken, bu karşılıklara faiz verilmesi yönündeki uygulama da terk edildi. Geçen hafta da yazmıştık; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) karşılıklara faiz verilmemesi yönünde düzenleme yapılırken görüşü sorulmadığı gerekçesiyle Merkez Bankası'na deyim yerindeyse "tavır aldı". Merkez Bankası, aradan bir süre geçince, diğer 0.5 puanlık artırımı da yaptı ve Türk parası karşılıklara ilişkin oran, kriz öncesi düzeyi olan yüzde 6'ya çıkarıldı. Hemen belirtelim, yabancı para karşılıkların oranı kriz önceki düzeyine daha önce yükseltilmişti.

Merkez Bankası, bayramdan önceki hafta gecelik borçlanma faizini 4 puan, geç likidite penceresi çerçevesindeki borçlanma faizini 1.75 puan düşüren kararları uygulamaya koymuş; biraz önce belirttiğimiz gibi ayrıca Türk parası karşılıkların oranının yüzde 5.5'ten yüzde 6'ya çıkarılmasını kararlaştırmıştı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, karşılık oranlarıyla ilgili bir değerlendirme yaparken, bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatın karşılık oranının aralık ayına kadar bir miktar düşürüleceğini dile getirmişti.

Pay yüzde 1'e indi

Merkez Bankası verilerine göre, ekim sonu itibariyle bankalardaki 380 milyar liralık Türk parası cinsi mevduatın yalnızca 3.8 milyar lirası bir yıl ve daha uzun vadeli. Yani, bu vadedeki mevduat, toplamda ancak yüzde 1'lik bir paya sahip bulunuyor.

Ekim sonundaki mevduatın yüzde 14.7'si vadesiz hesaplardan oluşuyor. Toplamda bir ay vadeliler yüzde 26.1, üç ay vadeliler yüzde 54 pay alıyor. Altı ay vadeli mevduatın toplamdaki payı ise yüzde 4.2 düzeyinde.

Bir başka ifadeyle toplam mevduatın yüzde 80'i bir ve üç ay vadeli mevduatta toplanmış durumda. Yaklaşık yüzde 15'lik vadesiz mevduat da eklendiğinde toplam oran yüzde 95'i buluyor. Altı ay ve daha uzun vadelilerin payı ise yüzde 5 düzeyinde kalıyor.

2008'de yüzde 83'tü

Ekim sonu verilerine göre toplam mevduatın yüzde 80'inin bir ve üç ay vadelilerde tutulduğunu belirttik. Bu iki vadenin payında genel eğilim yukarı doğru. Ancak, 2008 sonunda yüzde 83 gibi daha yüksek bir pay oluşmuştu.

Bir ve üç ay vadeli mevduatın toplamdaki payı 2005 sonunda yüzde 66 düzeyinde bulunuyordu. Pay, 2006'da büyük bir sıçramayla yüzde 76'ya çıktı. 2007 sonunda yüzde 79 olan pay, 2008 sonunda ise rekor düzeye ulaştı. Bir ve üç ay vadeli mevduatın toplamdaki payı, 2008 yılı sonunda yüzde 83 düzeyine yükseldi. Pay daha sonra gerilemeye başladı ve 2009 sonunda yüzde 81'e, bu yılın ekim ayı sonunda da yüzde 80'e indi.

Uzun vadede eğilim hep aşağı

Bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatın toplamdan aldığı pay her geçen yıl azaldı. Bu vadedeki mevduat, 2005 yılı sonunda toplamın yüzde 5.3'ünü oluşturuyordu. Pay 2006 yılında yüzde 2'ye, 2007'de yüzde 1.7'ye, 2008'de yüzde 1.6'ya, 2009'da yüzde 1.5'e ve nihayet bu yılın ekim ayı sonunda yüzde 1'e indi.

Karşılık düşürülecek

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, bir ve daha uzun vadeli mevduatın karşılık oranının aralık ayına kadar bir miktar düşürüleceğini açıkladı.

Karşılık oranının düşürülmesiyle bankaların bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatı cazip kılacak adımlar atacakları umuluyor. Böylece, sistemde çok kısalmış olan mevduat vadesinin, biraz olsun artırılabileceğinin hesapları yapılıyor.

Ancak, çok ciddi bir faiz farkı oluşmadığı takdirde, ki böyle bir faiz farkı oluşacağı da sanılmıyor, mevduat sahiplerinin uzun vadeyi tercih edeceklerine pek ihtimal verilmiyor.

DTH daha dengeli

Döviz tevdiat hesaplarında ise, Türk parası cinsinden olan hesaplara göre daha dengeli bir vade dağılımı söz konusu. Döviz hesaplarında ekim sonu itibariyle vadesizlerin payı yüzde 17.5 düzeyinde. Döviz hesaplarının yüzde 29'u bir ay, yüzde 40'ı üç ay vadeli olarak tutuluyor. Toplamda altı ay vadeliler yüzde 5.3, bir yıl ve daha uzun vadeliler ise yüzde 8.2'lik paya sahip bulunuyor.

Dövizi bankada tutma amaçları arasında birincil öncelik faiz getirisi olmadığı için vade dağılımının bu şekilde oluşması normal karşılanıyor. Örneğin dövizini bir yıl vadeli olarak tutan bir tasarruf sahibi bir yılda elde edeceği faizi değil, bu dönemde dövizde yaşanacak artışı ön planda bulundurduğu için vade dağılımı Türk parası cinsi hesaplara göre farklılık gösteriyor.

Türk Lirası cinsi hesapların vade dağılımı (Milyar TL)
          Bir Yıl ve  
  Vadesiz Bir Ay Üç Ay Altı Ay Daha Uzun TOPLAM
2005 26,8 31,1 69,1 15,8 8,0 150,9
2006 27,6 44,1 92,8 11,0 3,5 179,0
2007 32,1 56,8 117,7 10,4 3,7 220,7
2008 35,9 80,8 154,5 6,6 4,5 282,4
2009 46,2 84,4 180,4 8,2 5,0 324,2
Ekim 10 56,0 99,2 205,2 15,9 3,8 380,0
Pay (%)            
2005 17,8 20,6 45,8 10,5 5,3 100,0
2006 15,4 24,6 51,9 6,1 2,0 100,0
2007 14,6 25,7 53,4 4,7 1,7 100,0
2008 12,7 28,6 54,7 2,3 1,6 100,0
2009 14,3 26,0 55,6 2,5 1,5 100,0
Ekim 10 14,7 26,1 54,0 4,2 1,0 100,0
Döviz tevdiat hesaplarının vade dağılımı (Milyar TL)
          Bir Yıl ve  
  Vadesiz Bir Ay Üç Ay Altı Ay Daha Uzun TOPLAM
2005 19,8 23,0 26,8 8,3 7,4 85,3
2006 23,6 36,0 37,9 7,1 10,0 114,6
2007 22,5 36,9 39,9 6,9 11,7 117,8
2008 22,6 52,7 52,6 8,4 14,0 150,3
2009 27,7 47,7 64,2 7,5 13,3 160,3
Ekim 10 29,9 49,5 68,1 9,1 13,9 170,5
Pay (%)            
2005 23,3 26,9 31,4 9,7 8,7 100,0
2006 20,6 31,4 33,1 6,2 8,7 100,0
2007 19,1 31,3 33,8 5,8 9,9 100,0
2008 15,0 35,1 35,0 5,6 9,3 100,0
2009 17,3 29,7 40,1 4,7 8,3 100,0
Ekim 10 17,5 29,0 40,0 5,3 8,2 100,0
Tüm yazılarını göster