Merkez’in ne kadar “lobici” olduğu bugün anlaşılacak

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı 15 Temmuz’da kısa bir yazılı açıklama yaptı:

“Küresel düzeyde para ve maliye politikalarına ilişkin belirsizlikler ve bunların yol açtığı oynaklık yakın dönemde artış göstermiştir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bu gelişmenin ülkemizde fiyat istikrarını ve finansal istikrarı bozmasına izin vermeyecektir. Bu doğrultuda, faiz koridorunu genişletici yönde ölçülü bir adım 23 Temmuz 2013 tarihli Kurul toplantısının gündemine alınacaktır.”

Merkez Bankası faizin ikinci el piyasada yükselmesi karşısında doğru olanı yapıyor, kimilerine göre ise aslında teslim bayrağını çekiyordu. Ayrıca, son dönemdeki oynaklığın kaynağı olarak da “küresel düzeydeki para ve maliye politikalarına ilişkin belirsizlikler” gösteriliyordu. Merkez Bankası’na göre, bu durumda Gezi Parkı eylemlerinin bir rolü yoktu.

Aradan dört gün geçiyor, 19 Temmuz’da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Merkez Bankası’nın açıklamasından sonra Türkiye’ye 1 milyar dolar geldiğini belirtiyordu.

Belli ki, Merkez Bankası’nın faiz koridorunu genişletici yönde karar alacağını açıklamış olması, yabancı yatırımcıyı “Artık faiz daha da yükselmez” düşüncesiyle yeniden Türkiye’ye yönlendirmişti.

Yani bir başka bakış açısıyla “faiz lobisi”ni oluşturanlar yeniden Türkiye’ye giriyordu.

Ne kadar artırılacak?

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu bugün toplanarak faiz kararını açıklayacak.

Daha önce yaptığımız değerlendirmede; faizin 0.50 puan artırılmasının beklentilerin boşa çıkmasına yol açacağını, 1 puanlık artışın nötr bir etki yaratacağını, yangının sönmesi için ise en az 1.5 puanlık bir artışa gerek olduğunu savunmuştuk.

Bu, o dönemki değerlendirmemizdi. Şimdi gelinen durumda 1.5 puanlık bir artışa pek gerek olmadığı söylenebilir. O yüzden beklentimiz, faizin 1 puan artırılacağı yönündedir.

Ama Merkez Bankası tutar da “ölçülü bir artırım” ifadesiyle 0.50 puanı kasteder ve bu oranda bir artışla yetinmek isterse, korkarız faizde yeniden bir tırmanış başlaması kaçınılmaz olacaktır.

642 milyarlık muamma

Eğer faizi artırmak, hele hele kamu eliyle artırmak faiz lobisine hizmet etmekse, Merkez Bankası bunu bugün resmen yapacak. Hep söylendi, yazıldı; Merkez Bankası faizi artıracak artırmasına da, bunu rezervi erittikten sonra mı yapacak, eritmeden mi, diye. Neyse ki Merkez Bankası, döviz satarak yangını söndürmeyi kısa bir süre denedi, bunda ısrarcı olmadı ve bugünkü faiz artırımı noktasına gelindi.

Ama Başbakan Erdoğan faiz lobisi suçlamasını sürdürüyor. Başbakan Kastamonu Havalimanı’nın açılış törenindeki konuşmasında öyle bir rakam dile getirdi ki, bu rakam tam bir muammaya dönüştü. Erdoğan, törendeki konuşmasında faiz lobisinin 642 milyar lirayı cebine atma hedefi olduğunu, ancak bunu yapamadığını belirterek, “Bu para vatandaşımın cebinde kaldı. Onları çıldırtan bu” dedi.

İşte bu 642 milyar tam bir muammaya dönüştü…

Başbakan Erdoğan TL’yi bazen 6 sıfır atılmamış haliyle kullanmayı tercih ediyor. Eğer 642 milyar, TL’den sıfır atılmamış bir tutar ise, yani eski TL ise, bugünün yalnızca 642 bin lirası ki, bu tutarın hiçbir önemi yok.

Dolayısıyla belli ki 642 milyar, bugünün 642 milyarı. O durumda da bu para çok!

2013 yılı bütçesi, harcama yönüyle toplam 404 milyar lira. Bütçeden daha büyük bir faiz ödemesi söz konusu olamayacağına göre…

Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, bu yılın tümünde ödenecek iç borç 128.1 milyar lirası anapara, 37.7 milyar lirası faiz olmak üzere 165.8 milyar lira.

642 milyardan yine çok uzağız.

Daha da ilginci, yine Hazine verilerine göre, 2013 başından itibaren mevcut ödeme projeksiyonuna göre gerçekleştirilecek toplam iç borç ödemesi 450.8 milyar lirası anapara, 161.1 milyar lirası faiz olmak üzere 611.9 milyar lira.

Yani Başbakan’ın sözünü ettiği 642 milyar liraya, 2013 ve sonrasında ödenecek tüm iç borcun, bırakınız faizi, anapara ve faiz toplamı bile ulaşmıyor.

Öyle anlaşılıyor ki birileri Başbakan Erdoğan’ı bazı rakamlar konusunda fena halde yanlış bilgilendiriyor.

Tüm yazılarını göster