Ülkelerin borçlarının büyüklüğü ve de borçlarını ödeyemez hale gelmeleri günümüzün en önemli sorunu
(1) Bizim borç yükümüz az
(2) Biz borçlarımızı aksatmadan ödüyoruz.
Ülkenin borcunun az olup olmadığına, borcun milli gelire oranına bakılarak karar veriliyor.
Bizim borcumuzun milli gelire oranı 2011 yılı sonunda yüzde 39.4 idi.
Bu çok düşük bir borçlanmayı gösteriyor.
AB tanımıza göre bizim 2011 yılı sonunda dış borcumuzun TL karşılığı ve iç borcumuz toplamı 510 milyar TL
AB Tanımlı Genel Yönetim borcu, (1) Merkezi yönetim +(2) Diğer kamu kurumları borçları toplamından oluşuyor.
Toplamdan bu kurumların elindeki DİBS toplamı çıkarılarak nominal borç stoku bulunuyor.
2011 yılı sonunda merkezi yönetimin 518.3 milyar TL olan borç stoku 7'nci ay sonunda 524.8 milyar TL oldu. Demek ki AB tanımlı borç stoku görünümünde bozulma yok.
Merkezi yönetimim iç borç stoku 368.7 milyar TL'den 382.1 milyar TL'ye yükselirken, dış borç stokunun TL karşılığı 149.5 milyar TL'den 142.5 milyar TL'ye geriledi.
Özel sektörün dış borç stokunu Merkez Bankası izliyor, açıklıyor.
2011 Aralık ayından 2012 Haziran ayı sonuna 6 ayda özel sektörün toplam döviz borcu 154.1 milyar dolardan 159.8 milyar dolara yükseldi. 6 aylık artış 5.7 milyar dolar.
Artış kısa vadeli kredilerde görüldü.
Finansal kuruluşların dış kredi stoku 6 ayda 4.7 milyar dolar, reel sektörün 1.0 milyar dolar arttı. Finansal kuruluşların borç stokundaki artışın 4.0 milyar dolarlık kısmı kısa vadeli borçlanmadan kaynaklanıyor.
Görülüyor ki, 2012 yılının ilk yarısında özel sektörün dış borç kullanımında da önemli ölçüde artış yok.