Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faiz oranlarında değişikliğe gitmedi. Zaten, faizde bir değişiklik olacağını bekleyen kimse yoktu. Bizim de dün değindiğimiz gibi, şunun şurasında seçime on gün kalmışken, dövizdeki o hızlı dalgalanma atlatılmışken, ikinci el tahvil bono piyasasında faiz daha durağan seyrediyorken, Merkez Bankası'nın faizde bir değişikliğe gitmesi çok büyük bir sürpriz olurdu.
Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklama da genel olarak önceki açıklamalarla aynı. Bir fark olmadığı izlenimi uyanıyor. Ama, satır aralarına sıkışan, dikkat çekici bir ifade var. Belki de temel farklılık bu zaten.
Merkez Bankası, dünkü toplantıya gelinceye kadar bu yıl içindeki tüm açıklamalarında para politikasıyla ilgili olarak şu ifadeye yer verdi:
"Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir."
Yani Merkez Bankası şimdiye kadar hep "temkinli duracağını" ifade etti. Tedbir elden bırakılmayacaktı, her yönde karar almak söz konusu olabilirdi. Yani faiz düşürülebilirdi de, artırılabilirdi de ya da piyasaya arz edilen para artırılıp azaltılabilirdi. Bir başka ifadeyle her yönde karar almak mümkündü, vurgulanan biraz da buydu.
Şimdi sıkı duruş zamanı
İşte Merkez Bankası "temkinli duruş" ilkesinden, "sıkı duruş" ilkesine geçti. Para Politikası Kurulu'nun dünkü toplantısından sonra yapılan açıklamada bu konuda şu görüşlere yer verildi:
"Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlardaki gelişmeler dikkate alınarak para politikasındaki sıkı duruş sürdürülecektir."
Yani Merkez Bankası artık para politikasında daha keskin bir duruş sergileneceğini söylüyor. O duruş da sıkı olacak. Esnek davranma olasılığı ikinci plana atılmış durumda.
Faiz artışı olasılığı arttı
Para politikasında sıkı duruş, piyasaya oluk gibi para akıtmakla, faizi düşürmekle bir arada düşünülemeyeceğine, hatta tam aksi olacağına göre, artık önümüzdeki dönemde faizin nasıl bir yön çizebileceği konusunda daha rahat tahmin yürütme şansına sahibiz.
Son olarak şubat ayındaki Para Politikası Kurulu toplantısında düşürülen faizde, bundan sonraki operasyon olsa olsa yukarı yönlü olacak; görünen bu.
Seçim bir geçsin, Mecliste nasıl bir dağılım ortaya çıkacağı, bu dağılımın şu koşullarda çok küçük bir olasılık gibi görülse de tek parti hükümeti kurmaya elverişli mi olacağı, yoksa koalisyon hükümeti mi kurmak gerektiği bir anlaşılsın, koalisyon durumunda aklımızı yitirmişçesine yeni bir seçime mi gideceğiz bir ortaya çıksın...
FED'in ne zaman ve ne oranda faiz artıracağı bir belli olsun...
Ülke olarak terör batağı bizi daha çok mu içine çekecek, yoksa sıyrılabilecek miyiz bu olumsuzluktan, bir görelim...
İşte o zaman Merkez Bankası da belki daha farklı bir yol izleme gereği duyacak, belki dünkü açıklamasında yer verdiği sıkı duruştan yeniden temkinli duruşa geçecektir. Ama bugün itibariyle görülen, Merkez Bankası'nın da ifade ettiği gibi artık para politikasını daha sıkı sürdürmek durumunda olduğumuzdur ve bunun sonucu da faizin bu gidişle bir gün mutlaka artırılması gerekliliğidir.