Merkez faizde son barutunu atacak, bundan sonra silah geri tepebilir

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Merkez Bankası'nın bugünkü Para Politikası Kurulu toplantısında gecelik borç verme faiz oranını 0.50 puan daha aşağı çekerek yüzde 9'a indirmesi bekleniyor. İndirimin daha düşük ya da yüksek tutulması veya hiç indirime gidilmemesi sürpriz sayılacak. Faiz artışı olasılığı ise elbette hiç yok. 

Merkez Bankası böylece mart ayında başladığı borç verme faiz oranındaki indirime dördüncü ve çok büyük olasılıkla sonuncu halkayı da eklemiş olacak. Mart ayındaki indirimde faiz yüzde 10.75'ten yüzde 10.50'ye çekilmiş; nisan ve mayıs aylarındaki 0.50'şer puanlık indirimlerle de yüzde 9.50'ye gelinmişti. İşte bugün de yüzde 9'a inileceği beklentisi hakim.

Bu beklenti, makul nedenlere dayanıyor. Birincisi hani hep "faiz, enflasyon düştükten sonra aşağı çekilmeli" denilirdi ya, işte bu koşul gerçekleşmiş durumda. Mayıs sonundaki yıllık TÜFE artışı yüzde 6.58 ve bundan sonraki dönemde de öyle çok dramatik gelişmeler olmadığı takdirde küçük oynamalarla hafif yukarı yönlü bir gidişat bekleniyor. Daha önce de birkaç kez vurguladığımız gibi yılı yüzde 7.50'lik hedefle uyumlu bir düzeyde kapatma olasılığımız oldukça güçlü.

İkinci neden, FED'in bu yılı başlangıçta dile getirilene göre çok daha ılımlı geçireceğinin anlaşılması. ABD'den öyle yürek hoplatacak faiz artışı kararları gelmeyecek, bu belli oldu artık.

Bunlar bir çırpıda sayılabilecek olumlu gelişmeler. Ama İngiltere'de perşembe günü yapılacak AB'den çıkış oylaması tüm dünya piyasalarını sarsacak bir sonuç doğurur mu, bu biraz endişe kaynağı. "Biraz" diyoruz, çünkü son durum, AB'de kalma yanlılarının ağır bastığını gösteriyor ve bu da tüm dünya piyasalarını biraz sakinleştirmişe benziyor.

İşte bu etkenleri dikkate alacak Merkez Bankası'nın, bugünkü toplantıda gecelik borç verme faizini yarım puan aşağı çekerek yüzde 9'a indirmesine kesin gözüyle bakılıyor. Ama haftalık repo ihale faiz oranı olan yüzde 7.50'de herhangi bir değişikliğe gidileceği beklenmiyor. 

Bu arada, Merkez Bankası'nın haftalık repo ve gecelik borç verme yoluyla oluşturduğu ortalama fonlama maliyetinin faizinin 15 Haziran'da yüzde 8.33 ve 16 Haziran'da yüzde 8.26 ile son dönemin en düşük düzeyine gerilediğini, 17 Haziran'daki gerçekleşmenin de yüzde 8.47 olduğunu belirtelim.

Merkez Bankası'nın faizi bugün yarım puan indirmesiyle birlikte faiz koridoru yüzde 7.50-9.00 arasında oluşmuş olacak. Son durumda yüzde 8.47 düzeyinde bulunan ortalama fonlama maliyeti de böylece tavan orana daha yakın oluşacak.

Silahın geri tepmemesi için  

Grafikte de kolaylıkla izleme şansına sahibiz. Merkez Bankası'nın bugün borç verme faizini yarım puan aşağı çekmesinden sonra oranlar şöyle oluşacak:

Gecelik borç verme faizi yüzde 9, ortalama fonlama maliyeti yüzde 8.47 (17 Haziran itibariyle), haftalık repo faizi yüzde 7.50 ve yıllık TÜFE artışı yüzde mayıs sonu itibariyle yüzde 6.58.

Önemli olan fonlama maliyeti ve bu oran yüzde 8.50 dolayında. Diğer yanda enflasyon son durumda yüzde 6.58 ama biliniyor ki bu oran yılsonuna doğru hafif hafif yükselecek ve yüzde 7.50'ye doğru gidecek. Yılı bu oranın biraz üstünde de kapatabiliriz. Yıllık hedefi öyle yarım puan, hatta bir puan aşmışız, bu pek de önemli sayılmaz, biz çok daha fazla yanılmalara alışkınız zaten.

Haziran toplantısını nasıl geride bırakacağımız belli gibi. Önemli olan sonrası... 

Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranında indirim yapmaya temmuz toplantısında da devam ederse... Bu yetmez, bir de haftalık repo ihale faizi uzun bir aradan sonra yüzde 7.50'nin altına çekilirse...

Ama bunlar yapılırken enflasyon yüzde 7.50'ye, hatta daha yukarıya doğru hafif hafif burnunu kaldırırsa, işte o zaman son dönemde isabet kaydetmekte olan faiz silahı birden geri teper ya da elimizde patlayabilir.

Dolayısıyla Merkez Bankası faiz indirimine son halkayı bugün takacağa benziyor. Mevcut tablo devam ederse, artık faiz indiriminde gidecek yerimiz kalmıyor. 

Ne yani, enflasyon yüzde 7.50 düzeyine doğru yol alırken, hatta bu oran bile aşılabilecekken Merkez Bankası piyasayı yeri geldiğinde enflasyondan da düşük bir faizle mi fonlayacak?

Böyle bir şey olmaz, olmamalı da. Ama yok eğer hiç ummadığımız ölçüde olumlu gelişmeler yaşar ve enflasyonun artmak bir yana hızla gerilediğini görürsek, o zaman faiz indirimi sürebilir. 

Ne var ki bu da pek mümkün görünmediğine göre... Umarız bir hata yapıp silahın elimizde patlamasına yol açacak adımlar atmayız...

Tüm yazılarını göster