Merkez eliyle Türkçe katliamı!

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Bir süre önce Türk Lirası için bir simge belirlendi. "Gerekliydi, değildi"; bu tartışılır. Biz, baştan beri böyle bir simgenin çok da gerekmediği görüşüne sahip olduğumuzu belirttik. Öyle ya, euroya geçilmeden önce dünyada dolardan sonra en güvenilir, en önemli para konumunda bulunan Alman Markı'nın, DM dışında bir işareti, bir simgesi var mıydı? Ama mark, en güçlü paraların başında geliyordu. Yani TL'nin de simgesi olsa da olurdu, olmasa da.
Bir simge belirledik sonuçta; çok büyük faydalar beklemiyorduysak da, en azından bir zararı da yoktu; ya da olmadığını sanıyorduk. Aslında simgenin bir zararı yoktu da, o simgenin kullanım biçiminin sakıncalı olduğunu anlayacaktık kısa sürede.
Merkez Bankası'nın simgenin kullanımıyla ilgili bir soruya verdiği yanıtı gördükten sonra TL simgesinin zararlı olduğu çıkıverdi ortaya. Merkez Bankası'na simgenin kullanımıyla ilgili şöyle bir soru yöneltilmişti:
"TL simgesi, rakamın (parasal tutarın) sağında mı, solunda mı kullanılır?"
Merkez Bankası'nın yanıtı aynen şöyleydi:
"Uluslararası uygulamalara paralel olarak simge, rakamın (parasal tutarın) solunda ve boşluk bırakılmadan kullanılır."
İşte bu Türkçe katliamıdır! Türkçe'de para birimleri, rakamın sonuna yani sağına yazılır. Bu TL için olduğu gibi, dolar için de geçerlidir, euro için de, sterlin için de. Türkçe'de $100 yazmayız değil mi, 100 $ yazarız. Simgenin tutarın önüne getirilmesi, İngilizce yazım kuralına göredir. Ayrıca para işaretini rakama da yapıştırmayız, bir boşluk bırakırız.
Şimdi ne yapacakmışız; önce TL'nin simgesini, sonra da boşluk bırakmadan rakamı yazacakmışız. Deniliyor ki, "Uluslararası uygulamalara paralel olarak böyle yazılacak". Yurtdışında öyle kullanılsın, biz Türkiye'deki kullanımdan söz ediyoruz.
Madem Türkçe'yi ikinci plana atıp uluslararası uygulamaları benimseyeceğiz; o zaman örneğin yüzde işaretini ne yapacağız? Neredeyse tüm dünyada kullanılan yüzde işareti, İngilizce yazım kuralına göre rakamın sonunda yer alır, değil mi; Türkçede ise rakamdan önce. Bu uygulamayı da, uluslararası kullanıma paralel olsun, diye değiştirecek miyiz?
***
Peki, hiç düşündünüz mü, TL için simge belirlenmesindeki amaç neydi? Merkez Bankası'nın sorulara verdiği yanıtların birinde bu konudaki ipucunu görüyoruz görüyoruz:
"Bankamız, 2011-2015 stratejik planında yer aldığı üzere, Türk Lirası'nın ülkemizde ve dünyada tanıtılmasına yönelik bir simge belirlenmesi amacı çerçevesinde bir yarışma gerçekleştirilmesine karar vermiştir..."
Demek ki amaç, "TL'nin ülkemizde ve dünyada tanıtılması" imiş. Haydi, dünyayı anladık da, TL'nin Türkiye'de tanıtılması ne demek ki? İnsanların TL'yi daha fazla tanımaya değil, ona daha fazla sahip olmaya ihtiyacı var oysa, öyle değil mi...
Simge belirlenirken, daha önce de vurgulandığı gibi TL'nin ve Türkiye ekonomisinin iki özelliğinin ön plana çıkarıldığı belirtilmiş ve bu yönler "güven" ve "istikrar içinde yükselen değer" olarak açıklanmıştı. Simgenin, Türk Lirası'nın saklama aracı olarak "güvenli bir liman" haline geldiğini vurgulaması açısından çıpaya benzetildiği ifade edilmişti.
İyi de, Türkiye'de birikimi için Türk parasına "sığınıp" reel olarak kayba uğramayan var mı son dönemde? Türk Lirası'nın güvenli bir liman olma özelliği kaldı mı? Enflasyon, nominal faizi aşmış gidiyor. Peki, temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olan, yani enflasyonla mücadele etmek olan kuruluş hangisi?
Neyse ki yine Merkez Bankası'nın açıklamasından "simge kullanımının paramızın değeri üzerinde herhangi bir etkisinin bulunmadığını" da öğreniyoruz.

Tüm yazılarını göster