Merkez bundan mı rahatsız; güven endeksleri "V" çiziyor, çıkış

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Ekonomik gidişata ya da beklentilere ilişkin öncü gösterge sayılabilecek güven endekslerinde ilginç bir grafik ortaya çıktı. Hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endeksleriyle reel kesim güven endeksinde aralık ayında son bir yılın en düşük düzeyinin görülmesinden sonra ocakta başlayan çıkış şubatta daha da belirginleşti.

Hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörü güven endekslerini TÜİK, reel kesim güven endeksini ise Merkez Bankası oluşturuyor.
 

Hizmet sektörü güven endeksi, geçen yılın aralık ayında 92.9 ile en düşük düzeye inmişti. Endeks, ocakta 94.9'a, şubatta 99.6'ya çıktı. Yani iki aylık artış yüzde 7.2'yi buldu. Hizmet sektörü güven endeksi, geçen yılın aynı ayının ise yalnızca yüzde 0.8 üstünde bulunuyor.
 

İki aylık dönemde en düşük artışın, hizmet sektörü güven endeksinde ortaya çıktığını da belirtelim.

Rekor inşaatta, ama…

İki aylık dönemdeki artış rekoru inşaat sektörü güven endeksinde. İnşaat endeksindeki iki aylık artış yüzde 19.1'i buldu. Bu sektördeki güven endeksi aralık ayında 71.8'e kadar gerilemişti. Endeks, ocak ayında 80.6'ya, şubat ayında 85.5'e çıktı.
İnşaat sektörü güven endeksi ilk iki ayda en hızlı artışı göstermiş olmakla birlikte, bulunduğu düzey itibariyle dört güven endeksi içinde hala en gerideki endeks konumunda. Ayrıca, inşaat sektörü güven endeksi iki aydaki yüzde 19.1'lik artışla bile geçen yılki düzeyini yakalayabilmiş değil. Endeks, geçen yılın şubat ayının yüzde 4.5 altında.

İnşaatta güven endeksinin iki ayda yüzde 19'un üstünde artmasını sağlayan etken ise çalışan sayısına ilişkin artış tahmini. Gelecek üç aylık dönemdeki çalışan sayısına ilişkin tahmini gösteren endekste iki ayda tam üçte bir oranında artış oldu. Ayrıca gelecek üç aylık dönemdeki satış fiyatlarına ilişkin endeks de yüzde 16.5 arttı.

Alınan siparişlerin mevcut düzeyini gösteren endekste iki ayda yalnızca yüzde 2.5 artış yaşandı. Son üç aydaki inşaat faaliyetlerinin düzeyine ilişkin endekste ise artış bir yana yüzde 5.7'lik gerileme yaşandığı dikkati çekti.

Dolayısıyla inşaatta ortaya çıkan hızlı artış, tümüyle çalışan sayısında ortaya çıkacağı beklenen hızlı büyümeden kaynaklanıyor. Gerçi çalışan sayısı da bir anlamda üretimin artması demek, ancak henüz ortada o yönde somut bir işaret yok.

Perakende ticaret ikinci sırada 

Yılın ilk iki ayında kaydedilen güven artışı açısından perakende ticaret sektörü ikinci sırada bulunuyor. Bu sektöre ilişkin güven endeksi ocak ve şubat ayları toplamında yüzde 16.3 artmış durumda.

Perakende ticaret güven endeksinde geçen yılın aynı ayına göre kaydedilen artış ise yüzde 4.4 düzeyinde bulunuyor.
Merkez Bankası'nın hesapladığı reel kesim güven endeksi ise ilk iki ayı yüzde 9.9 artışla tamamladı. Reel kesim güven endeksinde geçen yılın aynı ayına göre hemen hemen hiç değişiklik olmadı. Söz konusu endeks, geçen yılın şubat ayındaki endeksin yalnızca yüzde 0.2 üstünde bulunuyor.

100'ün üstünde iki endeks var

Güven endeksleri 0-200 arasında değer alıyor ve endekslerin 100 düzeyinde bulunması ne iyimser, ne kötümser olunduğunu gösteriyor. Güven endekslerinin 100'den büyük olması mevcut ve gelecek döneme ilişkin iyimserliğe, 100'den küçük olması ise kötümserliğe işaret ediyor.

Bu bilgiyi aktardıktan sonra endekslerin bulundukları düzeye bakalım. Hizmet sektörü güven endeksi 100 sınırının hemen altında bulunuyor. Hizmet sektörü endeksi 99.6 düzeyinde.

İnşaat sektörü endeksi ise iki aydaki hızlı artışa rağmen 85.5 ile iyimserlik sınırının hala çok çok gerisinde bulunuyor.

Perakende ticaret güven endeksi, şubatta önceki dört ay boyunca 100'ün altında seyrettikten sonra yeniden 100 sınırını geride bıraktı ve 104'e çıktı.

Reel kesim güven endeksi ise geçen yıl yalnızca aralık ayında 100'ün altına inmişti, bu yıl yeniden söz konusu sınırın üstüne çıkıldı ve şubattaki gerçekleşme 107.5 oldu. 

Merkez bundan mı rahatsız?

Banka kredilerindeki yıllık artış ocak sonu itibariyle yüzde 18 düzeyinde. Bu oran, Merkez Bankası'nın yüzde 14-15 dolayında öngördüğü artışla uyumlu. Yüzde 18, yıl sonuna kadar yüzde kolaylıkla birkaç puan aşağı çekilebilir. Dolayısıyla Merkez Bankası'nın rahatsız olacağı bir kredi artışı söz konusu değil.

Şu durumda geriye Merkez Bankası'nı rahatsız edecek, gelecek için kaygılandıracak tablo olarak sektörel güven endeksleri ve reel kesim güven endeksinde ortaya çıkan artışlar kalıyor. Sektörlerin güven içinde olmasının, reel kesimin ekonomiye güven duymasının neresi kötü, diye düşünülebilir elbette.

Artık biliniyor ki, Merkez Bankası ekonomiye çok cepheli bakıyor ve önceliğinin hep enflasyonla mücadele olduğunu vurguluyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemlerde Merkez Bankası'nın mevcut politikasını aynen uygulamaya devam edeceğini beklemek gerekiyor. Ayrıca ufukta zaten bir politika değişikliğinin işareti de görünmüyor.
 

Tüm yazılarını göster