Merkez Bankası'nın krizden çıkış stratejisi: Ucuz faize devam

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Merkez Bankası salı günü faiz politikasını, çarşamba günü krizden çıkış politikasını açıkladı. Salı günü Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, kısa vadeli faiz oranlarını değiştirmediğini açıklandı. Buna göre, gecelik faiz oranları borçlanmada yüzde 6,50, borç vermede ise yüzde 9,00 olarak uygulanmaya devam edecek. Açıklanan Para Politikası Kurulu kararında, son dönemde açıklanan verilerin iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecinin devam ettiğini gösterdiği belirtildi.

İç talebin kademeli bir artış eğilimi sergilerken dış talebe ilişkin belirsizliklerin sürmekte olduğu, imalat sanayinde kapasite kullanımının kriz öncesi seviyelere ulaşmasının zaman alacağının anlaşıldığı ifade edilen açıklamada, istihdam koşullarındaki iyileşmenin devam etmekle beraber işsizlik oranlarının halen yüksek seviyelerde bulunduğu kaydedildi.

Açıklamaya göre" enflasyonun bir müddet hedefin belirgin şekilde üzerinde dalgalı bir seyir izledikten sonra yılın son çeyreğinden itibaren geçici etkilerin kalkmasıyla tekrar düşüş sürecine gireceği ve 2011 yılının ilk aylarında hedeflerle uyumlu seviyelere gerileyeceği" tahmin edilmektedir.

Bu gelişmeler çerçevesinde, para ve kredi piyasalarındaki normalleşme de göz önüne alınarak, kriz döneminde uygulanan likidite tedbirlerinin kademeli bir şekilde geri alınmasına karar verildiği belirtildi.

Çarşamba günü açıklanan "Çıkış Stratejisi" belgesinde ise, Türkiye'de bankaların ve Merkez Bankası'nın krizi diğer ülkelerin bankalarına ve merkez bankalarına göre rahat atlatması nedeniyle krizden çıkış stratejisinde zorlanma olmayacağı vurgulanıyor.

Bu nedenle de Merkez Bankası'nın kriz döneminden çıkıs stratejisi birçok merkez bankasınınkine göre çok daha sade ve kolay olacağı belirtiliyor.

Merkez Bankası'nın temel politika aracının kısa vadeli faiz oranları olduğu vurgulandıktan sonra deniliyor ki," Kriz sürecinde döviz ve Türk Lirası piyasalarına yönelik alınan tedbirlerin bir bölümünün aşamalı olarak geri çekilmesi planlanmaktadır. Bu çerçevede öncelikle doğrudan kriz yönetimi kapsamında devreye sokulan tedbirler geri alınacak, bütün dünyada oldugu gibi ülkemizde de çıkış stratejisi temkinli, zamana yayılan ve finansal istikrarı gözeten bir nitelikte gerçekleşecektir.

Bununla birlikte, son yaşanan krizden çıkarılan derslerden birisi de özellikle ekonominin aşırı ısındığı dönemlerde, diğer para politikası araçlarının makroekonomik riskleri azaltıcı yönde kullanılmasının gerekebileceğidir. Bu çerçevede, ileride yaşanabilecek gelişmelere bağlı olarak, örneğin kredilerdeki genişleme hızının arzu edilen düzeylerin üzerine çıkması halinde, makroekonomik riskleri azaltıcı bir politika aracı olarak, zorunlu karşılık oranları daha aktif bir şekilde kullanılabilecektir.

Merkez Bankası'nın döviz likiditesi konusundaki çıkış stratejisi şöyle anlatılıyor:

a. Yabancı para zorunlu karşılık oranları ölçülü ve kademeli olarak artırılabilecektir.

b. Merkez Bankası'nın döviz depo piyasasında ilan ettigi döviz depo borç verme faiz oranları, küresel faiz oranlarındaki gelişmelere bağlı olarak artırılabilecektir.

c. Gelismiş ülke merkez bankalarının çıkış stratejilerinin etkileri gözlendikten sonra, Merkez Bankası'nın döviz depo piyasasındaki aracılık islevine son verilecektir. Ancak, bankalar kendilerine tanınan borçlanma limitleri çerçevesinde Merkez Bankası'ndan döviz depo alabileceklerdir. Bankaların borçlanma limitleri çerçevesinde Merkez Bankası'ndan alabilecekleri döviz depolarının vadesi 3 aydan 1 haftaya indirilecektir.

d.Merkez Bankası'nın Eximbank aracılığı ile ihracatçılara kullandırdığı reeskont kredileri limitleri ve koşulları da, ihtiyacın ortadan kalkması ve kullanımının azalmasına paralel olarak aşamalı bir şekilde gözden geçirilebilecektir.

Türk Lirası işlemlerine ilişkin çıkış stratejisi kapsamındaki tedbirler ise şöyle sıralanmaktadır:

a)Merkez Bankası, likiditenin sistem içindeki dagılımını dikkate alarak bankacılık sisteminin teknik faiz ayarlaması sürecine hazırlanması, para piyasalarında ortaya çıkabilecek olası dalgalanmaların azaltılması ve öngörülemeyen likidite gelişmeleri karşısında likidite yönetimi esnekliğinin korunması amaçlarıyla, gerek çıkış stratejisi çerçevesinde piyasa ihtiyacından fazla yapılan fonlamanın azaltılması ve gerekse teknik faiz ayarlaması operasyonlarını bir bütün olarak değerlendirmeye, bu çerçevede aşamalı bir strateji uygulamaya karar vermistir.

b)İlk aşamada, kriz süresince etkin olarak kullanılan piyasanın ihtiyacından daha fazla fonlanması şeklindeki politika çerçevesinde arz edilmekte olan miktar tedricen azaltılmaya başlanacaktır. Bu süreçte, Merkez Bankası, repo ihaleleri ile yaptığı fonlamayı, gün sonunda piyasada daha az atıl likidite kalacak şekilde belirlemeye baslayacak, gün sonunda Istanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo - Ters Repo Pazarı'nda ve bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası'nda gecelik vadede gerçekleştirdiği borçlanma tutarı azalacaktır.

Strateji belgesine göre çıkış döneminde,

a. Gecelik para piyasası faiz oranlarının ilan edilen borçlanma faiz oranı civarında olusmasına özen gösterilecektir.

b. Merkez Bankası'nın ilan ettigi gecelik borçlanma faiz oranı para politikası açısından referans faiz oranı niteliğini sürdürecektir.

c. Piyasanın ihtiyacından daha fazla yapılan fonlamanın göreceli olarak azaltılması, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranlarında oldukça sınırlı bir artışa neden olabilecektir.

Ancak,  geçis döneminde, göreceli olarak daha az da olsa yine piyasanın ihtiyacından fazla fonlama yapılmaya devam edilecektir. Çıkış stratejisi ile ilgili açıklamalardaki mesajların çoğu finans kesimini ilgilendiriyor. Reel kesimi ilgilendiren noktalar,faizin ne olacağı, dövizin ne olacağı, piyasada likidite sıkıntısı olup olmayacağıdır.

Tüm yazılarını göster