Merkez Bankası Sert iniş istemiyor

Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Merkez Bankası 2012 yılının ilk enflasyon raporunu açıkladı. Her zamanki gibi raporda geride kalan dönem irdeleniyor ve bununla ilgili önemli açıklamalar yapılıyor. Ancak raporun esas önemi burada yatmıyor. Yeni yılın ilk raporunun  20012 ve 2013 yıllarının enflasyon hedeflerini değiştiriyor ve bu arada para politikasını da yeniden belirliyor olması daha önemli. 

Enflasyon raporu benzeri zengin malzeme yüklü metinleri farklı eksenlerden ele alıp değerlendirmek mümkündür.  Örneğin rapor sadece enflasyon sürecinin ince ayrıntılarının değerlendirmeleri açısından okunabilir; ya da metnin enflasyon ayrıntısı geri plana çekilip, para politikası metni olması açısından daha ayrıntılı bir değerlendirme yapılabilir. Bunların uygun bir karışımı da olabilir.  2012'nin ilk enflasyon raporu da bu yaklaşımlardan herhangi birisine uygun biçimde değerlendirilebilir kuşkusuz. Son günlerde rapor üzerinde yapılan değerlendirmelerin çoğu da bu tür yaklaşımlar içeriyor zaten.

                                              *                     *                    *

Kendi adıma son enflasyon raporunda bütün bunlardan biraz daha fazlasının olduğunu düşünüyorum. Raporda belki çok açık ve net olmayan, sanki biraz da satır aralarına saklanmış gibi duran farklı bir politika ekseni  olduğunu düşünüyorum. Merkez Bankası yine enflasyon değerlendirmeleri yapıyor, para politikasını irdeliyor vs. Ama bütün bunların arka planında yer alan, kanımca raporun esas önemli noktasını oluşturan enflasyon- büyüme ekseninde yapılan temel bir  politika  tercihi var. 2012 yılının ilk enflasyon raporunu farklı ve önemli yapan da bu. 

Bana kalırsa hem enflasyon hedeflerinin değiştirilmesinde hem de önümüzdeki iki yılın para politikası karakterinin belirlenmesinde bu noktadaki tercih önemli rol oynuyor. Daha açık ifade etmem gerekirse, Merkez Bankası'nın,  mevcut  konjonktürde, enflasyon- büyüme ikilisi arasında önceliği büyümeye verdiğini  enflasyon hedefini de buna göre yeniden belirlediğini düşünüyorum.  En azından, enflasyon hedefinin yükseltilmesinde rol oynayan etkenler arasında bu tercihin önemli ve ağırlıklı bir yer tuttuğu kanısındayım.

Bu  noktada  işin ilginç bir boyutu daha var.  Genel olarak 2012 yılı için büyümede bir yavaşlama olacağının öngörüldüğünü biliyoruz. Söz konusu yavaşlamanın yumuşak mı yoksa sert mi olacağı tartışmasının da son günlerin en sıcak konularından birisi olduğu malums Yavaşlama sert olacak diyenler ekonominin 2012' de yüzde iki ya da altı bir hızda büyüyeceğini söylüyorlar. IMF gibi bu yılın büyüme hızının yüzde  0.4 olacağını, yani ekonominin tepe üstü yere çakılacağını düşünenler de var. Yavaşlama yumuşak olacak diyenler de yüzde dört ya da üstü bir büyüme hızı öngörüyorlar.

Rapordan Merkez Bankası yavaşlama sürecinde tercihini yumuşak inişten yana kullandığı anlaşılıyor. Banka büyümenin sert biçimde yavaşlamasını engellemek için para politikasını daha da sıkılaştırmanın doğru olmayacağını düşünüyor. Bu bağlamda yaptığı analizi de sağlam. İçinde bulunduğumuz koşullarda enflasyon hedefini yakalamak için ek bir sıkılaştırma yapılmasının zaten yavaşlama eğiliminde olan büyümeyi daha da yavaşlatacağını (sert iniş!) ve bunun da enflasyonla mücadele maliyetini büyüteceğini söylüyor Merkez Bankası. Bunun hem kuramsal temelleri açısından hem de günün koşullarına uygunluk bakımından doğru bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum.

                                                *                     *                    *

Kendi adıma, Merkez Bankasının enflasyon hedefine takılı kalıp, sert inişi kışkırtan bir para otoritesi durumuna düşmeyi reddediyor olmasından memnunum. Ekonominin orta vadeli  perspektifi  açısından bunun doğru bir duruş olduğu kanısındayım.                                             

Bu söylenenlerden Merkez Bankası'nın enflasyonu bütünüyle boşlama eğiliminde olduğu gibi bir sonuç çıkartılması yanlış olur. Durum böyle değil. Banka daha önceden 2012 yılı için yüzde 5.2  olarak belirlediği enflasyon hedefini şimdi yüzde 6.5 düzeyine yükseltiyor.  Dikkat edilirse,  yükseltilen  2012 hedefi  2011 yıl sonu enflasyon hızı olan 10.5 düzeyinden  4 puan daha düşüktür. 

Kısacası, yükseltilmiş olmasına rağmen,  2012 yılı enflasyon  hedefi  bir önceki yılın fiili enflasyon düzeyinin altındadır.  Merkez Bankası bu yıl enflasyonun yavaşlayacağını ancak yavaşlama dozunun önceden öngörülenden daha sınırlı kalacağını söylemektedir. Bu durumda  Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadeleden bütünüyle vazgeçtiğini, sorumsuz bir büyüme sevdasına düştüğünü söylemek doğru olmaz diye düşünüyorum.

Tüm yazılarını göster