Merkez Bankası faiz artıracak mı?

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

GENİŞ AÇI / Serhat GÜRLEYEN Enflasyonla mücadelede çok zor bir dönemden geçiyoruz. Enflasyonun küresel olarak yükseldiği olumsuz bir konjontüre girdik. Enerji ve gıda fiyatlarındaki şiddetli ve kalıcı yükseliş enflasyon beklentilerini yükseltmeye ve genel fiyatlama davranışlarını bozmaya başladı. Enflasyonist beklentileri kontrol altına almak isteyen gelişmekte olan ülke merkez bankaları para politikalarını sıkılaştırmaya başladı. Çin, Brezilya, Hindistan gibi ileri gelen gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları faizleri artırarak, veya bankacılık sisteminin kredi yaratmasını zorlaştırarak para politikasını sıkılaştırmaya başladı. Türkiye ekonomisi küresel enflasyon dalgasıyla para politikasının zaten sıkı olduğu bir dönemde karşılaştı. Türkiye ekonomisi uygulanmakta olan yüksek faizlere rağmen enflasyonun gerilemediği bir konjonktürde küresel dalgalar ile karşılaştı. Enflasyon hedeflemesinde merkez bankaları kısa dönemli faizleri kullanarak, beklentileri şekillendirmeye ve enflasyon hedefine ulaşmaya çalışırlar. Kısa dönemli hedeflerin tutturulması enflasyonla mücadele programına güven duyulması için olmazsa olmaz şarttır. Türkiye enerji ve gıda fiyatlarındaki şiddetli artışlar ve servis sektöründeki katılık nedeniyle 2006-2007 yıllarında enflasyon hedefini tutturamadı. Mevcut gidişat 2008 yılında da geleneğin bozulmayacağını, yıllık enflasyonun yüzde 4'lük hedefin çok üzerine çıkarak yüzde 8'i aşacağını gösteriyor. Arka arkaya üç yıl boyunca enflasyon hedefine ulaşılamaması enflasyon hedeflemesi programına ve Merkez Bankası'na duyulan güvene zarar veriyor. Merkez Bankası'nın önünde iki temel yol vardır: (i) Kısa dönemli faizleri artırmak (ii) Enflasyon hedefini yükseltmek. Merkez Bankası (MB) 17 Nisan tarihinde gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında ilk yolu tercih edeceğinin sinyalini verdi. Toplantı sonrasında yayınladığı kısa bildiride Merkez Bankası enerji ve gıda fiyatlarındaki artışın ve küresel ekonomideki belirsizliklerin enflasyon üzerinde yukarı yönlü riskleri artırdığını ve enflasyon beklentilerini olumsuz etkilediğini kabul etti. Enflasyon beklentilerindeki yükselişin genel fiyatlama davranışlarını bozmasına izin vermeyeceğini vurgulayan Merkez Bankası önümüzdeki dönemde ölçülü faiz artırımına gidebileceğinin işaretini verdi. Bizim görüşümüz Merkez Bankası'nın önümüzdeki dönemde izleyeceği politikada döviz kurlarının seyrinin hayati önem taşıdığı yönünde. 2006 yılında enflasyondaki yükseliş döviz kuru ile enflasyon arasındaki geçişkenliğin halen çok yüksek (yüzde 20 civarında) olduğunu gösterdi. Yabancı yatırımcıların alışları nedeniyle artan döviz kuru enflasyon beklentisini bozunca Merkez Bankası döviz kuruna müdahale etmek ve şok faiz artışı yapmak zorunda kaldı. Küresel piyasalarda ve yurtiçindeki şoklar nedeniyle Türk Lirası yabancı paralar karşısında değer kaybetmeye devam ederse Merkez Bankası önümüzdeki aylarda faiz artırmak zorunda kalabilir.

Tüm yazılarını göster