Merada küçükbaş hayvan yetiştirme

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Ülkemizde hayvancılık alanına yatırım yapma eğilimi giderek güçleniyor. Eğilimin güçlenmesi, yazılı ve görsel medyanın da ilgisini çekmiş durumda. Ana-akım medyada programlar birbirini izliyor.
Sorunların açık ortamlarda, geniş kitlelere ulaşacak araçlarda tartışılması çok önemli ama, tartışma gündemi, tartışma sınırları, tartışmaya katılanların uzmanlık alanları, disiplinler arasında dengelerin gözetilmesi de bir o kadar önemli.

Moderatörlerin konuya hakimiyeti ve genel eğilimler ile ayrıntı bilgisini dengeleyebilme donanımları da verimlilik açısından en az diğerleri kadar önemli.
Sadece malumat veren programların, günümüz ihtiyacı olan öğrenmeyi kolaylaştırıcı bilgilendirme ,daha önemlisi konunun bütününü anlama, ondan önlemlisi bilginin fırsat alanlarını yakalatma işlevinden uzaklaştığı kanısındayım.

Değer yaratmanın bütünü

Tartışmalarda;

- Meralarımızın durumunu, ülkemizin coğrafi konumunu, yağış miktarını, meraların yıpranmışlığını, mera ıslah maliyetlerini, meralardaki otların besleyici özelliklerini, mera kapasitelerinin sınırlarını,

- Kaba ve masif yem maliyetlerini belirleyen etkenleri,

- Et ve süt maliyetlerinin oluşumunu,

- Barınakların yapılarını ve birim verim üzerine etkilerini,

- Hijyen koşullarına uyumun gerek ve yeter şartlarını.

- Sağlık hizmetleri arzında olanak ve kısıtlarının yatırımı özendirici ve caydırıcı etkilerini,

- Sağım konusunda geleneksel anlayıştan teknik tesislere geçişin sorunlarını,

- Stoklama ve taşıma sistemlerinin gelişmesini, üretimin nitelik ve niceliklerine etkilerini,

- İşleme tekniklerini, işleme tesislerinin ölçek ve verimlilik ilişkilerini,

- Dağıtım sistemlerini ve tüketiciye ulaşma koşullarını,

- Kırsal kesimde nüfus ve aile yapılarındaki değişmelerin niteliğini, yetişkin işgücü bulabilme zorluklarını,

- Kırsal kesimde eğitimli tutulmasının zorluklarını, işgücü maliyeti ile hayvanlardan sağlanacak gelirlerin dengelerini,

- Çoban-mera odaklı hayvan besiciliğinde verimlilik düzeylerini, sürdürülebilir olup olmadıklarını,

- Piyasa yapıcısı büyük örgütlenmeler çevresinde mülkiyeti yetiştiriciye ait uygun ölçeklere özen gösteren işletmelerin geliştirilebilme olanaklarını,

- Hayvan yetiştirme konusunda insanımızın bilgi içeriğini, bu bilgilerle hayvan yetiştiriciliği ile uluslararası rekabetin nasıl dengeleneceğini,

- Kamu yetkililerinin sorumluluklarını ve teşvik sisteminin dünden bugüne yarattıkları faydalarının ve maliyetlerinin hesaplarını,

- Ekoloji ile evrimi birlikte ele alan bilim insanlarının hayvan performansında sağladıkları gelişmeleri, bu gelişmelerin rekabete etkilerini, ona uygun ulusal stratejisini,

- Vb. değişmeleri bir bütün içinde ve derinliğine ele alan, akademik bilgileri kadar saha gözlemleri olan insanlardan oluşan tartışmalar yapılması gerekiyor.

Gözlediğim kadarı bazı tartışmalar, "zihinlerde netlik" yaratma yerine "belirsizliği artıran" tartışmalarla kafa karıştırıyor. "Tartışma verimliliği" konusuna gerekli özenin gösterilmesinin gerektiğini düşünüyorum.

Her şey tartışılırsa

Her şey tartışılırsa, hiçbir şey tartışılmaz... Tartışmanın da bir usulü ve metodu olmalıdır: Tartışma gündemli ve sınırları belirlenmiş olmalı, belgelere dayandırılmalı.
Gerçek tartışma, tabuları yıkan, önyargıları kıran, ezberleri bozan, yanlışları düzelten, geleceği ilişkin bakış açısını yükselten, bilgi kadar anlama derinliği yaratan nitelikte olur. Kavramların içeriklerini gerektiği kadar bilmeyen, çok farklı disiplinlerin uç noktalarında olan insanları bir araya getiren, az sayıda tartışmacı yerine bir dizi insanı konuşturarak derilikten uzaklaştıran, popüler sığ kültürün tuzağına düşüren programlar "Ömiş gibi yapma" eğilimini besler, gerekli değeri katmaz.

Tüm yazılarını göster