Medya haberlere yorum katarak krizi körüklüyor mu ?

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

Nezih Demirkent hayatta olsa idi, DÜNYA'daki " Salı Yazılar" ile acaba medyanın kriz dönemindeki yoruma sarılı haberlerini nasıl değerlendirirdi?

Medya çalışanları, haber satarlar. Haberler genelde aynı kaynağa dayalı aynı haberler olduğu için, vitrine koydukları haberleri süslerler.

Süsleme manşet atma, veya haberi cazip hale getirmek için satır aralarına yorum katmakla olur.

Sakıp Sabancı'nın bir anlatımı vardır. "İyi haberin alıcısı olmaz. Tersine kötü haberin alıcısı çoktur."

Medya da çalışanlar muhalefet etmek için değil, belli bir partiye yandaş olduklarından değil,genelde haberlerin olumsuz yanlarını öne çıkarmayı tercih ederler.

Dünyada bir kriz var. Türk ekonomisi bu krizden etkileniyor.

Dikkat buyurunuz, son günlerde gazetelerde verilen haberler, köşe yazarlarının makaleleri, TV ekranlarında anlatılanlar,yorumlar hemen hemen bütünü ile "İşlerin daha kötü olacağı, kötü günlerin geleceği" şeklinde.

Cari açık yüzünden Türkiye batacak. Dünyadaki kriz nedeniyle Türkiye döviz bulamayacak. Dolar fiyatı 1.80 TL... Hayır hayır 2.00 TL. olacak. Borsa çökecek. Şirketler döviz borçlarını ödeyemeyecek. Bankalar şirketlerin durumundan etkilenecek… İnsanlar işsiz kalacak… Türkiye'nin kredi notu yakında aşağıya indirilecek…

Özet ile felaketlerden felaket bekleyiniz…

Bu yaklaşımda bir ölçüde, olumlu yorumların "Hükümet yanlılığı" olarak kabul edilmesinin de tesiri var.

Tabiî ki köşe yazılarındaki değerlemeler yazarı bağlar. Yazar olan biteni kendine göre değerlendirir. Ama haber başlıkları ve haberler özellikle şu dönemde yorum katkısı ile yayınlanmamalıdır.

Kimsenin haberi değiştirmesi, olumsuz haberi olumlu haber haline getirmesi beklenemez. Beklenen haberin "olduğu gibi,haber şeklinde, haber ne ise sadece o içerikle" yayınlanmasıdır.Manşetlerde ve TV anonslarında haberin içeriğinin, yapısının değiştirilmemesidir.

Nezih Demirkent geleneği ve öğretisi ile gazeteniz DÜNYA gereken özeni göstermektedir.

Ne yazık ki gazetelerin bir çoğunda ve TV kanallarında krizle ilgili dış ve iç haberler devamlı olarak, "Şok Haber" başlığı ile bir felaketin yaklaşmakta olduğu abartısı içinde sunulmaktadır.

Bu dönemlerde insanın morale ihtiyacı var. Moral "insanları kandırarak", tehlikeleri saklayarak, etrafı toz pembe göstererek verilmez. Moral insanlara gerçeği anlatarak verilir.

Buna göre insanlar,şirketler önlerini görür. Eğer bir risk olasılığı var ise tedbirini alır. Eğer ufukta ümit ışığı var ise, geleceğini ona göre planlar. Yatırım ve üretim planlarını ona göre yapar.

Ben bunları medyada çalışanlrı eleştirmek,onlara akıl vermek için yazmıyorum.

Nezih Demirkent hayatta olsa idi, DÜNYA'da Salı yazısında neler yazardı diye düşündüm de… Bunlar aklıma geldi… Onun için yazdım.

Tüm yazılarını göster