Marka yaratmada başarılı olamadık

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com

2004 Yılında, 10 yıl önce zamanın Dış Ticaret Bakanı Kürşat Tüzmen, “10 yılda 10 global Türk markası” yaratmak için bir proje başlattı. Projenin adı “Turquality” olarak belirlendi.

Gelişme potansiyeli olan firmaların seçilmesi ve bunların dünya pazarında bir Türk markası yaratması için devlet imkanlarıyla desteklenmesi hedef alındı.

Turquality programı ile bu programa kabul edilen firmaların yurtiçinde ve yurtdışında yapılan harcamaların bir bölümü devlet imkanlarıyla karşılanıyor…

Patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım tesciline ilişkin harcamalar ve benzeri giderlerin yüzde 50’si 50 bin dolar üst limitle destekleniyor. Tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetlerine ilişkin harcamaların da yine yüzde 50’si 300 bin dolar üst limitle bu destek kapsamında.Yurtdışında açılacak birime ilişkin brüt kira ile buna ilişkin vergi, resim, harç, komisyon, hizmet ve benzeri masrafl ar yüzde 50 oranında ve yıllık 500 bin doları geçmemek şartıyla destekleniyor. Mağaza, lokanta veya kafe açmak için uygun yer araştırmasına yönelik danışmanlık ve benzeri giderlerin yüzde 50’si de 400 bin dolar üst limitle destek kapsamına alındı. Yurtdışında mağaza veya showroom açmak için yapılacak harcamaların yine yüzde 50’si yıllık 200 bin dolar üst limitle karşılanıyor.

Çevre, kalite ve insan sağlığına yönelik teknik mevzuata uyum sağlanması ve benzeri giderlerin yüzde 50’si yıllık 50 bin dolar üst limitle karşılanıyor.

Başlangıçta desteklenecek 15 firma belirlenmişti. Şimdilerde 140 firmanın 144 firması desteklenir oldu. Yurtiçinde pazar payı büyük olan başlıca büyük sanayi kuruluşları ve başlıca perakendeci gruplar programdan yararlanmaya başladı. Başlangıçta bir firma için destek süresi 5 yıl idi. Şimdilerde süreye 5 yıl uzatma imkanı tanındı.

Başlangıçta hedef global Türk markası yaratmaktı. Dışarıda bir Türk markası yaratamadık. Hedef “Türk malı iyidir” algısını güçlendirmeye dönüştü. Şimdilerde programın başarısı ihracatta birim kg. fiyatındaki değişim ile ölçülüyor.

Verilen bilgilere göre 2012 yılında ihraç edilen tüm ürünlerin ortalama kg. fiyatı 1.58 dolar iken, Ar-Ge, inovasyon tasarım, markalaşma, pazarlama desteği alan Turquality kapsamındaki firmaların ihracatında kg. fiyatı 3.28 dolar olmuş. Bütün bu çabaların arkasında ne var? (1) Yurtdışındaki pazarlarda adı duyulan Türk markalarını yaratmak istiyoruz. (2) Ucuz mallar satacak yerde, katma değeri yüksek ürünler ihraç edelim diyoruz. (3) İhracatımız artsın diyoruz. Henüz dışarıda öne çıkmış bir Türk markamız yok. İhraç mallarınızın kg. fiyatını artıramadık. Katma değer yaratamıyoruz. 2013 ihracat gelirimiz bir yıl önceye göre artmadı, azaldı.

İhracatta kg. fiyatının önemi için bir hatırlatma yapayım. 1 kg. pamuğu pamuk olarak ihraç edersek 1.6 dolar, iplik yaparsak 3.78 dolar, kumaş haline getirirsek 4.20 dolar, kumaşı boyarsak 6.60 dolar, o kumaştan 4 adet markalı gömlek dikersek 43.20 dolar ihracat geliri elde ediyoruz. Turquality programının 10 yıl sonra iyi bir değerlemesini yapmakta yarar var. Yararlanan firmalar hangileridir? Marka yaratılabildi mi? Bu firmalar ülkenin toplam ihracat gelirinin artmasına ne ölçüde katkı yapıyorlar?

Tüm yazılarını göster