Bir kez daha Bodrum Turgutreis'ten, D-Marin Uluslararası Klasik Müzik Festivali'nden İstanbul'a dönüş... Lacivert deniz, mavi gökyüzü, rüzgârın denizden taşıdığı tenime yapışan tuzlar; huzurlu geçen kocaman bir 24 saatin ardından, bu kez uçakta dökülüyor sözcükler...
Dün gece (çarşamba), dört bini aşkın izleyici ile birlikte, D-Marin Turgut Reis Marina'da Fazıl Say ve kemancı Patricia Kopatchinskaja'yı dinledik. Şef İbrahim Yazıcı yönetiminde, İzmir Devlet Senfoni Orkesrası eşliğinde sahneye çıkan sanatçılar, Mendelssohn ve Gershwin'in eserlerini yorumladılar...
Dünyanın çeşitli bölgelerinden yola çıkarak marinaya demirlemiş olan veya konserin verildiği çekek yerindeki yatlarla çevrelenmiş bu "özel" ortam, festivalin beş yılda elli bin izleyiciye ulaşmasındaki - iyi sanatçı ve repertuarlardan sonra - en önemli etkenlerden birisi olmuştur, diye düşünüyorum...
Misyonunu yalnızca iktisadi aktivitelerle sınırlı görmeyen Doğuş Grubu, yıllardır başta kültür sanat olmak üzere farklı alanlardaki sosyal sorumluluk prjelerine de imza atıyor. Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası, buradan ve müzik festivalinden gelen gelirlerle Anadolu Güzel Sanatlar Liselerine enstrüman bağışı, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Konser Salonu'nun restorasyonu ve sponsorluğu bunlar arasında...
Doğuş Holding CEO'su Hüsnü Akhan, marinaların yalnızca teknelerin bağlandığı, sezonluk uğrak yerleri olmadığını, aynı zamanda kültürlerarası geçişin önemli adresleri olarak görülmeleri gerektiğini söyledi festivalin açılış gecesi, konser arasında yaptığı konuşmada. Akhan'ın verdiği bilgiye göre, bu öğretim yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası aracılığıyla, Anadolu'daki üniversitelere gidilerek konserler verilecek. Ekim ayının ikinci yarısında ise Niğde'den başlanarak sırasıyla Konya ve Gaziantep illerinde bu turneler sürdürülecek...
Bu sene hizmete açılan D-Marin Didim Marina'da da önümüzdeki seneden itibaren, ilçenin sosyal hayatına katkı sağlayacak çeşitli sanatsal ve kültürel etkinlikler düzenlenmeye başlanacak...
D-Marin Uluslararası Klasik Müzik Festivali ise kurumlaşma yolunda hızlı ve emin adımlarla ilerliyor. Bu yıl, dünyada 40 ülkeden sayılı festivalin üyesi bulunduğu Avrupa Festivaller Birliği'ne kabul edildi.
Festival, klasik müziğe emeği geçen büyük bestecilerin doğum ve ölüm yıldönümlerini de dikkate alıyor ve onların eserlerine programında yer vermeye çalışıyor. Sanat Yönetmeni Yücel Canyaran da bu sene "Büyük Besteciler, Usta Yorumcular" ana teması ile düzenlenen festivalde Ferid Tüzün'ün doğumunun 80., Haendel ve Haydn'ın ölümünün 250., Mendelsshon'un doğumunun 150 yıldönümü olmasının programa esin kaynağı olduğunu söylüyor.
25 Temmuz Cumartesi akşamına kadar 5'i ülkemizden olmak üzere, 13 bestecinin 46 eseri "Günbatımı" ve "Gece" konserlerinde yorumlanacak...
D-Marin Uluslararası Klasik Müzik Festivali'nde bu yıl hedef, 15 bin dinleyici ile buluşmak... Festivalde çalışmalar, ülkemizde klasik müziğin geniş kitlelere dinletilebilmesi, yabancı sanatçı ve orkestraların Türkiye'de ağırlanabilmesi amacıyla daha da genişletilerek sürdürülecek...
Ben, düzenlediği Ustalara Saygı etkinliği nedeniyle, bütün konserleri izleyemeden, perşembe günü dönüyorum. Ancak, siz sevgili okurlarımın önünde, bu akşamki ve yarınki konserleri dinleme fırsatı var...
Şefi olmayan orkestra unvanıyla da bilinen 57 yıllık Il Musici di Roma Topluluğu, bu akşam müzikseverlerle buluşacak. Topluluk, 12 kişilik virtuoz kadrosu, en genci 124 yaşında olan tarihi çalgılar eşliğinde yaptıkları müzikle de tanınıyor...
Festivalin kapanışını ise Symponieorchester der Volksoper Wien, valslerle gerçekleştirecek. Hem haftasonu tatili, hem kültürel etkinlik için kaçırılmayacak iki fırsat...