Mardin'den Diyarbakır'a...

Faruk ŞÜYÜN ODAK kitap@dunya.com

Çocuklarla ilgili etkinlikler için daima vakit yaratmaya çalışırım. Bu tür çalışmalar Türkiye'nin neresinde olursa olsunlar üşenmez giderim, diye söylüyorum ya hep; bu kez Mardin, Midyat'taydım... Kuzey Avrupa'nın yağmurların hep yağdığı, ağaçların yeşillenip çiçeklerin açmasına rağmen baharların hâlâ gelmediği soğuk ikliminde geçen günlerden sonra, Güneydoğu'muzun sıcacık ortamına ve insanlarına yolculuk, iliklerimi ısıttı doğrusu.

P&G Türkiye ve Darüşşafaka Cemiyeti iş birliğiyle sürdürülen, geleceğin liderlerini yetiştirmeyi ve hayallerini gerçekleştirmeyi hedefleyen "Hayalden Gerçeğe Projesi" için Darüşşafakalı ve Mardinli öğrenciler ile buluştuk geçtiğimiz günlerde. Çocuklar, Türkiye'nin doğal ve kültürel miraslarını fotoğraflarıyla ölümsüzleştirmeyi hayal ettiler ve proje kapsamında özel bir atölye çalışması gerçekleştirdiler. Sonuçta da birlikte hazırladığımız "Hayalden Gerçeğe Mardin" Gazetesi ortaya çıktı.

Etkinliğe bizimle birlikte P&G Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat ve Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşir Özmen de katıldılar. Mardinli öğrenci kardeşleriyle İstanbul fotoğraflarını paylaşan Darüşşafakalılar, Mardin'in, Midyat'ın ve Hasankeyf'in güzelliklerini de onların rehberliğinde keşfettiler. Fotoğraf sanatçısı Ömer Serkan Bakır'ın önderliğinde gerçekleştirilen programın bir sonraki durağı Safranbolu olacak. Proje, iki yılda 5 bin çocuğu, ortak hayallerde buluşturmayı hedefliyor. Bu projeyi ve P&G'nin diğer sosyal sorumluluk çalışmalarını Saffet Karpat'la yapacağım bir söyleşide uzun uzun konuşacağımızdan şimdi, Mardin'in bir saat ötedeki komşusu Diyarbakır'a geçmek istiyorum… Yani "yazının kadim coğrafyasına yolculuk" yapacağım. Bu dört sözcük, Tüyap'ın Diyarbakır'da açtığı ilk kitap fuarının mottosu… Çünkü yazı, İsa'dan önce 4 binlerde Sümerler tarafından bulundu. İlk olarak bu coğrafyada kullanıldı. İşte Diyarbakır'ın ilk kitap fuarı da bu tema üzerine kurulu. Biz de Türkiye'nin önde gelen yayıncıları ve yazarları ile birlikte bu fuar için Diyarbakır'da buluştuk.

Fuara Diyarbakır'ın yerel yönetiminden mülki amirlerine, sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin sahip çıktığına, önümüzdeki yıllarda da sürmesi için ellerinden geleni yaptıklarına gözlerimizle tanık olduk… Buraya Türkiye'nin dört bir yanından gelen 120 yayınevi 300 yazarın bu konuda son derece istekli olduklarını izledik… Fuarın ilk günlerindeki ziyaretçi rakamları da umut verici…

23 Mayıs'a kadar sürecek olan Diyarbakır Kitap Fuarı'nda Mehmet Uzun çeşitli etkinliklerle anılıyor. Fuar'da iki de sergi var: Biri, Sadık Karamustafa, Fahri Aral, Emin Nedret İşli'nin hazırladığı "Çok Dilli ve Çok Kültürlü Yayıncılığın 500 Yılı", İkinci sergi ise Gökhan Aslan'ın "Sembollerle Mezopotamya" sergisi.

Fuarın açılış günü, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Diyarbakır'da bir kitap mağazası açtı. Ofis'teki banka şubesinin hemen yanında yer alan bu mağazada Diyarbakırlılar, İş Bankası'nın bütün yayınlarını bulabilecekler. Bu küçük, sevimli kitapçının açılışına da katılma fırsatı buldum. Türkiye İş Bankası bu mağaza ile kitabın bulunması, alınması, okunması için bir tuğla daha koydu. Eminim ki kitap fuarını gezen Diyarbakırlıların coşkusu, bu mağazada ve kentteki diğer kitapçılarda önümüzdeki fuara kadar sürecek…

Kütüphaneler Genel Müdürü Onur Bilge Kula, Diyarbakır'da il kütüphanesinin geliştirileceğini, ayrıca kültür merkezleri açılacağını söyledi. Bu merkezlere kentin üç usta yazarının Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmed Arif ve Mehmed Uzun'un adlarının verilmesi düşünülüyor…

Evet, her zaman sevdiğim, gitmekten mutlu olduğum, yaşamın cıvıl cıvıl aktığı, hayatın gecenin geç saatlerine kadar sürdüğü Diyarbakır'da bugünlerde kitap konuşuluyor. Bu pazar gününe kadar sürecek etkinlikte ziyaretçi sayısının her gün artması bekleniyor. Girişler ücretsiz ve fuar, her gün 10.30-19.30 saatleri arasında gezilebiliyor. Ben oradayım, ya siz?!

Tüm yazılarını göster