Tasarruf tedbirleri yayınlanması sonrasında mali idareden, idari yapıda da tasarruf tedbiri uygulamasına örnek bir adım geldi. 3 Temmuz 2024 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 161 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı teşkilatını düzenleyen kararnamede bazı değişiklikler yapıldı.
Değişikliklerden en önemlisi, mevcut yapı itibari ile büyük ölçüde fonksiyonu daralmış hale gelen defterdarlık kurumunun mevcut yapısına son verilmesi oldu. Düzenleme ile Defterdarlık, Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatı birimi olarak konumlanmış oluyor. Vergi dairesi başkanı unvanı da kaldırılarak bu unvan defterdar unvanına dönüştürülüyor.
En özet haliyle söylediğimiz bu düzenleme, bize göre son derece yerinde olmuştur. Özellikle Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçmesi sonrasında büyük illerde defterdarlıklar bünyesinde sadece muhasebe ve muhakemat müdürlükleri kalmıştı.
Muhasebe müdürlükleri zaten teknolojinin yaygınlaşması çerçevesinde vezne fonksiyonunu büyük ölçüde bankacılık sistemine devretmiş, muhakemat müdürlüğü ise valilik bünyesindeki tüm kamunun hukuk veya avukatlık hizmetlerini sağladığından daha teknik bir yapı arz etmekteydi.
Bu nedenle de defterdarlık fonksiyonu bu iki fonksiyona biraz geniş kalmaktaydı. Sonuçta, defterdar unvanı ile yapılan görev mütenasip olmaktan çıkmıştı. Oysa “Defterdar” tarihi köken itibari ile de önemli bir ağırlığı olan ve daha ziyade gelir fonksiyonunu da içinde taşıyan bir unvandı.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın kurulması sırasında o günün koşullarında “defterdar” unvanının Gelir İdaresinde bırakılması mevcut defterdarlık fonksiyonunun ise bütün diğer bakanlıklarda olduğu gibi “Maliye İl Müdürlüğü”ne dönüştürülmesi konusunda bir çabamız olmuştu. Ancak o günün koşullarında bunu gerçekleştirmek mümkün olmamıştı. O günlerde milli emlak da Maliye Bakanlığı bünyesindeydi.
Yapılan düzenlemeyle hem “defterdar” unvanı tekrar tarihten gelen anlamına uygun bir konuma kavuştu, hem de Hazine ve Maliye Bakanlığı bir birimi kapatmak suretiyle yayınlanan tasarruf tedbirleri amacına uygun bir adım atmış oldu. Doğal olarak yapılan bu düzenlemenin detaylarının uyarlanabilmesi bakımından yaklaşık iki aylık bir süre öngörüldü. Düzenleme 1 Eylül 2024 tarihinde yürürlüğe girmiş olacak. Yapılan düzenlemenin bir sonucu olarak her ne kadar artık oturmaya yüz tutmuş olsa da vergi dairesi müdürü- vergi dairesi başkanı karmaşası da kökten sona ermiş olacak. Gelir İdaresinin taşra teşkilatı, eskiden olduğu gibi vergi dairesi müdürü-defterdar şeklinde olacak ve karışıklık da böylece tamamen son bulacak.
Yeni düzenlemenin bir diğer olumlu tarafı bir yandan Gelir İdaresinin kuruluş amacına uygun olarak merkezle daha doğrudan iletişim içerisinde olmanın yanında, “İl İdare Kurulu” gibi köklü yapıda yer alan defterdar, valilik ve idare kuruluna giren il müdürleri ile gerekli olduğunda daha kolay koordine olabilecektir.
Yapılan düzenlemeyle, Türkiye’de bir ilk olarak kurulan Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı da kaldırılıyor. Bu daireye ilişkin fonksiyonlar İstanbul Defterdarlığı ve görevlendirilen vergi dairesince yürütülecek.
Kuruluşunda, büyük mükellefler vergi dairesi; kendi içerisinde denetim fonksiyonu da bulunan ve Türkiye’nin en hacimli, en büyük mükelleflerine özelge vermek dahil, uzmanlıkla hizmet verebilen ve aynı zamanda mükellefleri de daha yakından takip edebilen bir yapı olması hedeflenmişti.
Denetim fonksiyonunun Gelir İdaresi Başkanlığı’nın tamamen dışına çıkarılmasıyla büyük mükellefler vergi dairesinin en önemli aksiyon kanatlarından biri önemli ölçüde sınırlanmıştı.
Geçen zaman içerisinde kuruluş amacına çok da uygun bir gelişme sağlanmadığı görülmüş olacak ki, bu düzenlemeyle Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı da tamamen uygulamadan kaldırılmış oluyor. Böylece, İstanbul’da defterdarlık, büyük mükelleflere hizmet veren ihtisas vergi dairesini de bünyesinde barındıran bir yapıya kavuşmuş olacak.