Mali Şahinler ve Güvercinler

UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Murat Berk / Yapı Kredi Yatırım

Özellikle Avrupa kredi piyasalarındaki iyileşmenin dikkat çekici olduğunu düşünüyoruz. Performans olarak Temmuz ayı, Avrupa kredi piyasaları için, ikinci çeyrek başından beri en iyi ay oldu.

Dikkat çekici olan noktalardan bir tanesi yılbaşından bu yana iBoxx Corporate (şirket borçları) endeksinin yüzde 4.25 ile iBoxx Sovereign (ülke borçları) endeksi endeksinin yüzde 3 olan getirisini aşmış olması ve (en azından bu göstergeye göre) genel risk iştahında ciddi bir bozulmaya işaret etmemesi.

Uzun zamandır merakla beklenen Avrupa bankalarının stres testleri sonuçları ise geçtiğimiz Cuma günü açıklandı. Avrupa bankaları stres testlerini yorumlamak konusunda bardağın yarısı dolu diğer yarısı boş şeklinde yaklaşımların ortaya çıkması olası.

Olayın özüne baktığımızda bizce ön plana çıkan hususlar şöyle: Bankaların portföylerinde yer alan ülke borç senetleri konusunda daha önce açıklanmamış detaylı bilgilerin verilmiş olması bizce son derece olumlu. Bu bağlamda IMF'nin de stres testleri ile ilgili en önemli hususun şeffaflık olduğunu belirtmek istiyoruz. Bu stres testleri sonuçları açıklanana kadar bankaların portföylerinde yer alan ülke borç senetleri konusundaki bilgilerin sadece toplu BIS verilerinden ibaret olduğu belirtiliyor.

Öte yandan, stres testlerini geçemeyen bankaların toplam 3.5 milyar Euro sermayeye ihtiyaç duyduğu belirtildi. Piyasalarda genel beklentiler bankaların 30 ile 100 milyar Euro arasında ek sermayeye ihtiyaç duyması şeklindeydi. Stres testi uygulanan 91 bankanın beklenenin çok altında ek sermayeye ihtiyaç duyması, testlerin güvenilirliği konusunda olmasa da kapsamı ve yeterliliği konusunda soru işaretleri yaratabilir diye düşünüyoruz.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, küresel büyüme, borsalar ve emtia gibi "riskli varlıklar" açısından tarihsel olarak daha iyi bir öncü gösterge niteliğine sahip bazı veriler zirve yapıyormuş gibi bir görüntü oluşturuyor. Bu görüntü genelde aylar süren bir zaman içinde piyasalar açısından da bir zirve halini alabilir. Varlıkların ve yatırımların bu bakış açısıyla yönetilmesi önümüzdeki dönem daha fazla önem kazanabilir diye düşünmeye devam ediyoruz.

Öte yandan, verilerin şu an itibarıyla yeni bir resesyon ve çift dipten ziyade büyümede zayıflamaya işaret ettiğini düşünüyoruz. Bu bağlamda, geçen hafta Avrupa'da açıklanan PMI endekslerinin de Avrupa Bölgesi'ndeki ekonomik faaliyetin bu görünüm ile uyumlu olduğu kanaatindeyiz.

Ekonomi ve piyasalar açısından en önemli risklerin ülke borçları ve bununla ilgili alınacak politika kararlarında olduğunu öngörüyoruz. Borç sürdürülebilirliği endişelerini ortadan kaldırmak için alınması tavsiye edilen mali tedbirlerin nispeten kırılgan bir görünüme sahip olan toparlanma eğilimini zayıflatıp zayıflatmayacağı konusu ise bizce önemli bir soru işareti olmaya devam ediyor. Bu bağlamda ECB başkanı Trichet'nin Financial Times gazetesinde yer alan yazısı başını Almanya'nın çektiği Avrupa'da daha yaygın olan sıkı mali disiplin yanlısı ("mali şahinler" diye adlandırabileceğimiz) anlayışın bakış açısını yansıtması açısından önemli.

Hem mali şahinlerin bazı ülkelerdeki (çoğunluğu gelişmiş) borç sorunları konusundaki görüşleri hem de mali güvercinlerin ekonomik durgunluk içinde mali sıkılaştırma konusundaki endişeleri haklı olabilir. Maalesef, içinde olduğumuz durumda kolay çözüm olduğunu düşünmüyoruz. Ülkeler kendi durumlarına göre bazı tercihlerde bulunacaklar fakat alınacak kararların etkileri o ülkelerle sınırlı kalmayacak.

Tüm yazılarını göster