Mali kuralın detayları…

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Babacan hafta içi yaptığı bir basın toplantısı ile Mali Kural Kanun tasarısını kamuoyuna tanıttı. Gelişmiş ülke piyasalarının kamu borçlarının yüksekliği nedeniyle dalgalandığı bir ortamda Türkiye'nin 2011 yılında uygulamaya konulacak Mali Kural'ın parametrelerini ve işleyişini kamuoyuyla paylaşması çok önemli bir gelişme.

Mali kural uygulaması Orta Vadeli Program'da konulan hedeflerin ulaşılır ve yeterli olduğu konusunda piyasaları ikna etmek için büyük önem taşıyor. Mali kural ile IMF çıpasına ihtiyaç duyulmadan uzun vadeli bir perspektifle kamu açığı için hedefler konarak maliye politikasına duyulan güvenin artırılması ve risk primlerinin düşürülmesi hedefleniyor.

Mali kuralın işlemesi herkes tarafından anlaşılabilir ve basit kurallara dayanıyor. Hükümet bütçe açıklarında ve dolayısıyla kamu borçlanmasında kendisine kanuni sınırlamalar getiriyor. Buna karşı ekonomideki döngülere karşı kendisine esneklik tanıyor. Ekonomik büyümenin yüksek olduğu yıllarda hedeflenenin üzerinde tasarruf ediliyor. Elde edilen fazla ekonominin kötü olduğu yıllarda bütçeyi rahatlatmakta kullanılıyor.

Mali kurala göre genel yönetim açığının milli gelire oranı bir önceki yılın açığına genel yönetim açık uyarlamasının eklenmesi suretiyle hesaplanan değeri aşamıyor. Genel yönetim açık uyarlaması (?a)  iki bileşenden oluşuyor: "bütçe açığı uyarlaması" , "konjonktür etkisi". 

?a = - 0,33 (a(t-1) - 1) - 0,33 (b - 5)

Bütçe açığı uyarlaması geçen senenin fiili bütçe dengesi (a) ile hedef bütçe dengesi arasındaki farkın açık yakınsama hızıyla çarpılmasıyla hesaplanıyor. Taslak mali kural hedef bütçe açığını %1,  yakınsama hızını 0.33 olarak alıyor.

Diğer bir deyişle hedefle bugünkü seviye arasındaki farkın üçte birinin her sene azaltılması  hedefleniyor. Yapılan simülasyon çalışmaları iki yıl içinde Türkiye'nin Maastricht kriterlerini tutturabileceğini gösteriyor. Dolayısıyla hedefe yakınsamanın önemli kısmı ilk yıllarda yapılacak.

Konjonktür etkisi gerçekleşmiş büyüme hızı (b) ile hedeflenen büyüme hızı arasındaki farkın büyüme yakınsama hızıyla çarpılmasıyla hesaplanıyor. Taslak mali kural hedef büyüme oranını %5,  yakınsama hızını 0.33 olarak alıyor. Diğer bir deyişle Türkiye ekonomisi %5'in üzerinde büyüdüğü yıllarda yaptığı tasarruflarla borcunu azaltacak, buna karşı %5'in altında büyüdüğü yıllarda kamu kaynaklarını ekonomiyi rahatlatmada kullanabilecek.

Mevcut veriler üzerinde yaptığımız çalışmalar mali kural için kullanılan parametrelerin borç dinamiklerinde 2009 yılında başlayan bozulmayı tersine çevirmek ve önümüzdeki on yılda Türkiye'nin kamu borçluluk oranını %30'lar civarına çekmek için yeterli olduğunu gösteriyor.

Mali Kural'ın uygulanmaya başlamasının Türkiye için bir dönüm noktası olacağına inanıyoruz. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı enflasyonla mücadelede nasıl bir dönüm noktası olduysa, Mali Kural'da orta vadeli bir çıpa olarak ekonomiye duyulan güvenin artmasında ve risk primlerinin azalmasında önemli rol oynayacaktır.

Bize ayrılan yeri aştığımız için Taslak Mali Kuralın eksik taraflarını ve önerilerimizi önümüzdeki haftalarda vereceğiz.

Tüm yazılarını göster