Macahel'e "eğitimli gözler" baksa

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

BUZDAĞININ DİBİ / Rüştü BOZKURT

Bayramı, üniversiteden öğrencim Orhan Yavuz'un daveti üzerine Macahel'de geçirdim. Onca Artvin gezisi yaptım da; atalarımızın söyleminde önemli bir yeri olan, aynı dağlarda ,ortak yaylalarda birlikte yaşadığımız Macahel'i enine boyuna gezemedim. Bir özlemi, bir gözlemle beslemek için beş gün kuş uçuşu 15 kilometre uzaklıkta 300 metreden 2 bin 500 metrelere tırmanarak vadilerden yaylalara, yaylardan derelere doyasıya gezdim, gördüm ve anlamaya çalıştım.

Elimde Ulberto Eco ile J.C. Carriere 'nin " Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın" adlı kitabı vardı. İki ünlü yazarın söyleşisinde " eğitimli gözle bakmanın" önemini anlatan bölümleri okuduğumda, Macahel'in tam da öylesine bir algılamayla ele alınması gerektiğini düşündüm.

Düşündüm ki Macahel, Camili'yi merkez alan birkaç vadiden çok öte bir yer… Efeler deresi boyunca uzaman, Macahel Geçidine (İndatsvinda) doğru ilerleyen vadiden ibaret değil. Yukarıdan, yaylardan bakarsanız, Macahel halkının anlatımı ile Klaskur Vadisi'nin ufuklarını yakalarsınız. Aşağıya doğru Eprati, Lodivake, Tavkalo ve Akhalmta derelerinin sihirleri sizi alıp götürür. Yüzünüzü doğuya döndüğünüzde uzaklarda Yalazuğçam Dağları'nın yaylalarını görür , Bürbülen'in düşünü kurar; İmherev'in otantik köylerinin, yüzlerce yıllık yerleşik halkının doğa ile uyum içinde yaşama becerisinin büyüsü sizi sarıp sarmalar.

Yaşlı ormanlar

Biri size, aşağıda gözler önünüzde akıp giden vadileri kaplayan yağmur ormanlarının, Avrupa'daki en yaşlı ormanlar olduğunu söylediğinde ; yolların yöreye geç gitmesine, yapay sınırların Gürcistan'a geçişi engellemesine duacı olabilirsiniz. İçinizdeki bir ses, " İnsanlar çile çekmiş ama, bugüne el değmemiş vahşi doğa kalmış" diye seslenir. Zihniniz bir anlık gevşek bir düşünceyle doğruyu ve yanlışı aramadan kestirme çözümler üretebilir.Ama bu rahatlatıcı algılama uzun sürmeyebilir de.

Macahel'e gidip de doğanın kendi kendine sürdürdüğü zengin yaşamın farkına varamamışsanız, yakaladığınız bir büyük gönül zenginliğini yitirdiğinizin günüdür.

Arıdan horoza, keçiden engerek yılanına, boz ayıdan kurduna, kuşuna bu yöreye özgü canlıların varlığını sürdürmesi, endemik bitkilerin bolluğu, sadece görme ile anlaşılabilecek şeyler değil… O nedenle orada "eğitimli gözlerin" gri alanları netleştirerek bize anlatmaları gereken büyük hazinelerinin varlığını anlayınca, hazırlıksız bir geziye çıkmanın ne büyük bir israf olduğunu size anımsatacaktır.

Hele Lekoban yaylasının sırtlarında, gecenin zifiri karalığında kirlenmemiş gökyüzüne baktığınızda, yıldızlar size o kadar yakın durur ki, bir an onları toplayıp cebinize koyma hissine kapılırsınız.

Altın kartalı görmek

Karcal'ın yüksek yaylarından Lokoban'a inerken, elli metre önünüzde kanatlanan "altın kartala" rastlarsanız; çevrenizdekiler sizin "şanslı" olduğunuzu söyleyecektir. Nesli azalan bu yerli gökyüzü fatihini seyretmek için arabanızı durdurur; doğanın bize sunduğu sonsuz zenginliği içinize sindirmek istersiniz.

Sabahleyin vadileri seyreden bir Macahel evinin balkonundan kendinizi coşkulu bir doğanın kucağına bıraktığınızda, neşe ile uçuşan arı kuşlarının rengarenk uyumu, kimi zaman bir kırlangıç çevikliğinde, çoğu zaman neredeyse iki kanat arasında 35 santimetreyi bulan büyüklüğün yarattığı güvenle naif süzülüşlerle dünya güzelliklerinin elinizin menzili altına serildiğini görür; yaşama sevincinizin coştuğunu hissedersiniz.

Bir an insanların maddi ve kültürel zenginliği birlikte gelişmedikçe gerçek zenginliğin yaratılamayacağını düşünmeden edemezsiniz. Duygularınızla aklınız karışır ama, yöredeki arıcılığın hangi vadide, hangi sırta daha iyi verime ulaştığı soruları zihninizi tam orta yerine bir kılıç gibi saplanır. "Eğitimli gözlerin" araştırdığı, bulduğu bilgileri "gri alanından, net alanlara" taşımak için neler yapıldığını düşünmeden edemezsiniz. Yöredeki zengin bitki örtüsünün hangilerinin "ticari anlamda" üretilebileceğine ilişkin neler bildiğimizi sorgularsınız…Gürcistan'la geçiş olanaklarının yöre turizmine katkılarının ne olacağını birileriyle paylaşmak geçer aklınızdan.

Havza ölçeğinde düşünülmeli

Macahel şimdi insanların ilgi menzilinde… Hem orada yaşayanların maddi zenginliğini artıracak, hem de gidenlerin ruhunu zenginleştirecek projeler üretmeliyiz. Gürcistan'la kapıların açılması, Batum, Artvin ve Rize'nin bir ekonomik bütünlüğe kavuşmasının yöreye hangi imkanları yaratabileceği üzerinde düşünmenin, tartışmanın, ortak değerlerde birleşmenin, ortak irade yaratmanın ne kadar önemli olduğunu anlarsınız. Ama bunu yaparken şu ilkeyi unutmayalım. Kendi elinin menzili altında mevcut kaynakları etkin ve verimli kullanamayanlar, dışardan gelecek kaynakları asla yeterince kullanamazlar. Bu konuları, başkalarından bekleme yerine yöre insanının tartışarak net tanımlara ulaştırması ilk adım olmalı.Taşıma suyla değirmen dönmeyeceğini hepimiz bilmeliyiz….

Bizim görebildiğimiz, büyük bir olasılıkla çoğunu göremediğimiz yöre kaynaklarının nasıl değerlendirilmesi gerektiği üzerine "eğitilmiş gözlerin" odaklanması gerekiyor… Macahel'e İmherhev'le birlikte bakmanın; yolunu, ormanını, suyunu, yaylasını, peyniri, endemik bitkilerini, yağmur ormanlarını, kaparisini, çileğini, insanını ve kültürünü bir bütün içinde değerlendirmemiz gerekiyor… Havza ölçeğinde düşünmenin zenginliğini daha baştan ihmal edersek, kendimizi kandırmış oluruz…

Bize düşen bir görev olursa, emre amade olduğumuzu söylemeye gerek bile yok.

Tüm yazılarını göster