Cumhurbaşkanımızın vereceği Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna muhalefetin katılıp katılmayacağı tartışması bu yıl da olanca ağırlığı ile karşımıza çıkmış bulunuyor. Sorunun temelinde böyle bir resepsiyona katılacak hanımlardan bazılarının başlarını şu veya bu biçimde örtmelerinin laik Cumhuriyet'e yakışıp yakışmadığı yatıyor.
Bu tür giyinmenin Cumhuriyet'e yakışmadığını düşünen ana muhalefet partimizde kabule katılmama havasının estiği, konunun parti liderleri arasında tartışıldığı, belki karara bağlandığı izlenimi topluma egemen. Kararı açıklayan Muharrem İnce kusurlu bulundu fakat doğruyu söylediğinde ısrarlı. Parti yönetiminden kendisine yöneltilen eleştirilerin karara varılmamış olmasından mı yoksa açıklamayı erken yaptığından mı kaynaklandığı belli değil.
Bu arada CHP, resepsiyona katılmamasını haklı gösterecek bir gerekçe arayışına da girdi. Davetiyede "Türkiye Cumhurbaşkanı" yazıyor halbuki "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı" demesi gerekirdi diye bir çıkış yaptılar. Önceden gerekli araştırmayı yapmadıklarından mahcup oldular. Meğer önceki cumhurbaşkanları da davetiyelerinde aynı sıfatı kullanırlarmış.
İtiraf etmeliyim ki, hanımların başını örtmelerini görmekten pek keyif almıyorum. Bu tür bir giysinin kadını erkekle eşit olmayan bir konuma yerleştirdiğini düşünüyorum. Keşke bazı kadınlarımız böyle bir örtünmeye gerek görmeseler, bazı durumlarda erkeklerimiz kadınların bu şekilde örtünmesi için baskı uygulamasa diyorum. Ancak, bunların benim kişisel tercihlerim olduğunu da bir an için unutmuyorum.
Ülkemizde kadınların başını örtmesini engelleyen bir yasak bulunmamaktadır. Giysi konusunda kamu hizmeti ile ilgili bazı anlaşılabilir sınırlamalar bulunmakla birlikte, temel kural kişinin ne giyeceğini belirlemekte özgür olduğudur. Hepimizin de bildiği gibi, iktidar partisinin erkek milletvekillerinin önemli bir bölümünün eşinin başı örtülüdür. Sayın Cumhurbaşkanımız ve başbakanımızın eşleri de bu tarz giyimi tercih ediyorlar. Beğenmeyebilirsiniz, ama böyle bir hakları yoktur ya da yaptıkları kanuna aykırıdır, diyemezsiniz.
Cumhurbaşkanımız, Cumhuriyet Bayramı davetini kişisel bir konukseverlik faaliyeti olarak tertiplemiyor. Bulunduğu makamın tabii bir görevi olarak düzenliyor. Bu törenin davetliler listesinde, kimin Cumhurbaşkanı olduğuna bakılmaksızın her zaman yer alanlar arasında milletvekilleri bulunmaktadır. Davet eşli yapılmaktadır. Dolayısıyla, milletvekillerinin eşli gelmesi, hanımefendilerin giysilerinden bağımsız olarak, normaldir. Ana muhalefetin davete icabet etmemesi, cumhurbaşkanlığı makamına dönük bir davranıştır, isabeti tartışmalıdır.
Bir konuyu daha hatırlatmadan edemeyeceğim. Cumhurbaşkanımız ülkemizin yasalarına uygun olarak göreve geldi. Hatta ana muhalefetimizin engelleme çabalarını aşarak seçildi. Toplumda bir cumhurbaşkanlığı sorunu algılanmıyor. Bazı karar ve icraatı eleştirilecek mahiyette bulunsa bile, kamuoyumuz Sayın Cumhurbaşkanımıza sıcak duygularla yaklaşıyor. Yumuşak üslubu ve günlük tartışmalara girmemesi olumlu bulunuyor. Dolayısıyla, ana muhalefet partimizin cumhurbaşkanının resepsiyonuna gitmemesi siyasi getirisi düşük bir saygı zaafı olarak değerlendirilecektir.
Türkiye'nin ciddi bir muhalefet sorunu var. Seçmen muhalefetten sorunlarına cevap verecek projeler bekliyor, iktidara gelince yapacaklarını öğrenmek istiyor. Muhalefetimiz ise resepsiyonla iştigal ediyor. Lütfen artık bu sorun aşılsın!