Ligin yabancıları gole yabancı değil

Cem TOP SPOR ANALİZ cem.top@dunya.com

Ara transfer dönemi öncesi toplam 184 yabancı uyruklu futbolcunun mücadele ettiği ligimizde bu futbolcuların genel toplamdaki oranı %35 civarında bir istatistiğe tekabül ederken, maçlara konan ağırlık bakımından bir değerlendirme yaptığımızda yabancıların kalan %65’lik futbolcu grubuna önemli bir üstünlük kurduğunu görüyoruz. Bu noktada aklınıza “Her takım 10 yabancı oyuncu ile sözleşme imzalayabiliyorken, 18 takımlı ligde nasıl 184 yabancı olabiliyor?” sorusu gelebilir. Bu nedenle verdiğimiz 184 sayısına aslen yabancı olup da Türk statüsünde oynayan Tita, Mert Nobre, Sanharib Malki gibi oyuncuların da dâhil olduğunu belirtelim. Hatta Türk milli takımını seçmeyen gurbetçilerin de…

Ligimize en fazla oyuncu ihraç eden ülkelere baktığımızda birinciliği Brezilya’nın aldığını görüyoruz. Sambacıların Süper Lig’de 16 temsilcisi var. Bu ülkeyi son dönemde global anlamda da atağa geçen Senegal 11 futbolcuyla izliyor. Nijerya, Portekiz ve Kamerun’un ise ligimize 10 futbolcu gönderdiği görülüyor. Bunun yanında tek oyuncu ile temsil edilen ülkeler de hayli fazla. Örneğin; Angola, Gürcistan, İzlanda, Burkina Faso gibi ülkelerin birer futbolcusu var.

Peki, gol istatistiğinde yerliler ve yabancılar arasında bir kıyaslama yapıldığında durum ne? Süper Lig’de ilk devreyi 5 ila 10 gol arasında istatistikle tamamlayan toplam 25 oyuncu var. Bu 25 oyuncudan 8’i yerli 17’si yabancı. Kriteri daraltıp gol aralığını 8 ila 10 gol seviyesine getirdiğimizde elimizde kalan tek isim Burak Yılmaz oluyor. Buna mukabil yabancılar; Almeida, Chahechouhe, Scarione, Sow, Emenike ve Niasse ile ezici bir üstünlük kuruyorlar. Asist tablosunda bu sezon formuyla parmak ısırtan Caner Erkin, Cicinho ile ilk sırayı paylaşıyor. Bu ikilinin 9’ar asisti bulunuyor. Bu klasmanda ilk 10 sıra içinde 4 Türk futbolcu bulunurken (Caner, Burhan Eşer, Bilal Kısa ve Serdar Gürler) 6 da yabancı (Cicinho, Emenike, Babel, Malki, Viudez, Fernandes) var. Gelelim takım bazındaki istatistiklere. 17 maçlık ilk devreyi parlak performansı ile lider bitiren Fenerbahçe’de atılan toplam 43 golün yüzde 84’ü (36 gol) yabancıların ayağından gelmiş. 33 puanla devreyi ikinci sırada bitiren Galatasaray’da ise atılan gol sayısı 28’de kalırken, bu gollerde yabancı futbolcuların ağırlığı yüzde 50. Sarı-kırmızılı takımda Burak Yılmaz’ın attığı 10 gol ile beklentilerin altında kalan gol sayısının önemli bir bölümüne tek başına omuz verdiğini ayrıca belirtmek lazım. Üçüncü sırada 32 gollü Kasımpaşa var ve lacivert-beyazlılarda gollerin dağılımı yüzde 72’lik (23 gol) bir yabancı katkısına işaret ediyor. Fırtına gibi girdiği ligde daha sonraları dalgalı bir seyir izleyen Beşiktaş, bilindiği gibi dördüncü sırada. 17 maçta rakip filelere 30 gol gönderen siyah-beyazlılar bu gollerin yüzde 60’ını yabancı futbolcularıyla bulmuş. Yukarıda verdiğimiz tüm bu rakamlardan da anlaşılacağı üzere, Süper Lig’de sonuçlara etki bakımından yabancı futbolcular yerlilerin çok ötesinde. Ligin dibindeki takımlara göz attığımızda ilginç veriler göze çarpıyor. Örneğin Erciyesspor’un gollerinde yabancı katkısı yüzde 50. Elazığspor’da ise bu oran sadece yüzde 16. Son günlerde yeniden tartışmaya açılan yabancı kontenjanı konusuyla bu verileri çakıştırdığımızda kulüplerin maddi güçleri doğrultusunda nitelik ve nicelik dengesini hassas biçimde gözetmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Galatasaray belki ligin ikinci sırasında ama yüzde 50’lik payla yabancı katkısında geri kalmış bir ekip ve yabancı kısıtlamasına en fazla karşı argüman geliştiren kulüplerin başında geliyor. Oysa rakamların söylediği, Burak Yılmaz’ın şahsına münhasır katkısını çıkardığınızda sarı-kırmızılıların epey irtifa kaybedeceği yönünde. Bundan ne anlamalıyız? Sarı-kırmızılıların; Amrabat, Bruma, Riera, Melo gibi isimlerden yeterli hücum katkısı alamadığını. Üstelik Galatasaray’ın 26 kişilik kadrosunda 7 futbolcunun golleri paylaşması da önemli. Birer gol atan üç oyuncuyu saymazsak (Melo, Chedjou, Engin) kalan 25 golü 4 futbolcu paylaşıyor. (Burak, Drogba, Sneijder, Selçuk) Bu noktadan hareketle, “Galatasaray’ın transfer pazarında anlaştığı 22 yaşındaki Izet Hajrovic ve 21 yaşındaki Alex Telles yerine bilhassa Şampiyonlar Ligi de düşünülerek daha hazır oyuncuları tercih etmesi gerekir mi?” sorusuna cevap aranabilir.

3 Şubat 2014 Pazartesi gününe kadar sürecek ara transfer dönemini hep birlikte takip edeceğiz. Yine takımlarımız büyük umutlarla pek çok oyuncuya imza attıracaklar ve bunların bir kısmı da yabancı olacak. Kimlerin isabetli tercihler yaptığını ise lig sonunda rakamlar bizlere anlatacak.

Tüm yazılarını göster