Libya'yı kim kimlerden kurtardı?

Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN gungoruras@superonline.com
 
Avrupa ülkeleri liderleri, ABD yönetiminin desteği ile Kaddafi'nin kellesini alma operasyonunu bitirdiler.
Kaddafi'nin kellesi gitti ama Libya da bitti. Bitmeyen sadece petrol varlığı.
Libya'da taş üstünde taş kalmadı. Şimdi Libya'yı bombalayan ülke müteahhitleri insani yardım adı altında Libya'nın petrol parası ile Libya'da ihale alacaklar..
Libya kurtuldu deniliyor. Libya'yı kim, kimden kurtardı?
Geçmişte yazdıklarımdan da aktarmalarla bir durum değerlendirmesi yapayım.
1942 yılına kadar İtalyan sömürgesi olan ve kabilelerden oluşan Libya'yı devlet haline getiren, kişilikli politika uygulayan Kaddafi'yi iktidardan uzaklaştırmak için savaş verenler Libya halkı mı, yoksa Fransız, İngiliz ve İtalyan liderlerinin baskısı ile Libya'yı 9 aydır bombalayan NATO uçakları ile en modern silahlarla donatılan, ceplerine para doldurulan paralı askerler mi?
Libya'da maliyeti ucuz, kaliteli bol miktarda petrol var. Kaddafi yıllık 50 milyar dolar dolayındaki petrol geliri ile yıllar boyu Libya'nın altyapı yatırımlarını tamamlamaya çalıştı. Petrol gelirini aç kurtlara yedirmedi. Petrol geliri ile yapay nehirler, limanlar, yollar, konutlar, okullar yapıldı.
Kaddafi'nin altyapı yatırımı için açtığı ihalelerden Türk müteahhitler de yararlandı. Daha da doğrusu Libya, Türk müteahhitlik firmalarının dışa açılmasını sağlayan ülke oldu. Libya'yı 9 ay bombalayarak alt ve üst yapıyı yerle bir edenler, şimdi "Libya'yı biz onaracağız... Petrolü biz çıkaracağız" diyerek, yangından mal kaçırma telaşı içindeler.
Anlaşılamayan şudur: Kaddafi gidince Libya'ya demokrasi mi gelecek?
Düvel-i Muazzama'nın hedefi Libya'ya demokrasiyi getirmek için Kaddafi'yi koltuktan indirmek idi ise NATO 9 aydır Libya'yı neden bombaladı? Sarkozy ile Cameron Libya'ya demokrasi getirmenin mi, yoksa petrol kaynaklarını paylaşmanın mı peşinde?
Nuriye Doğu'nun Radikal'de yayınlanan bir yazısında verdiği rakamlara göre, 200'e yakın Türk inşaat firmasının 300 şantiye ile bugüne kadar 27 milyar dolarlık iş yaptığı Libya'da, şirketlerin zararı da milyar doları aştı. Libya'da şantiyesi ilk yakılan ve en büyük zararı alan Türk firmalarından biri olan Mesa'nın patronu Erhan Boysanoğlu Nuriye Doğu'ya, Türk inşaat firmalarının bölgeye dönüşü için en az iki yıl gerektiğini söylemiş. Olaylar patlak verdiğinde Libya'da Türk firmalarının devam eden 7 milyar dolarlık işleri olduğuna dikkat çeken Boysanoğlu, "Libya'da iç karmaşanın bitmesi lazım. Yeni bir idare şekli çıkmalı ki biz yeniden işimizin başına dönelim" demiş.
Ayşegül Akyarlı Güven'in Haber Türk'teki haberine göre ise Türklerin Libya'daki riskleri 2.5 milyar dolar dolayında. Tahsil edilemeyen alacaklar 1.4 milyar dolar, işyerlerinde kalan varlık 950 milyon dolar, bankalardaki alacakları 100 milyon dolar.
Görülüyor ki, sorunun 2 bacağı var: (1) Daha önceki ilişkilerden alacağı olanlar, işleri yarım kalanlar, varlıklarını bırakarak ülkeyi terk edenler ne yapacak? (2) Bundan sonraki ilişkiler ne olacak?
Gerçekçi olalım. Kaddafi iyi idi, kötü idi tartışması bir yana, Kaddafi petrol gelirini alt yapı yatırımlarına yöneltiyordu. Bu nedenle Türk işadamlarına iş imkanı ortaya çıkıyordu. Türklere de ayrıcalık gösteriliyordu.
Bundan sonra iktidarda kimin olacağı belli değil. Ama görünen köy kılavuz istemez. Bundan sonra petrol gelirini Kaddafi'yi deviren ülkeler paylaşacak. Bundan sonra iktidar alt yapı yatırımlarına eskisi kadar para ayıramayacak. Bundan sonra, eskiden Türklerin yaptığı işleri Batılı firmalar yürütecek.
Tüm yazılarını göster